Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2023/118 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı şirket’e ait … plakalı park halindeki araca 13.09.2015 tarihinde … ait ve davalı Şirket sigortalısı … plakalı kamyonun çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sebebiyle davacı şirket’in uğradığı onarım gideri, mahrumiyet değeri ve değer kaybı talebi ile açılan Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E- … K sayılı davanın 11.07.2019 tarihinde kesinleşerek taleple bağlılık ilkesi gereği tamir masrafi olarak 1.000,00 TL, araçtaki değer kaybı olarak da 1.000,00 TL tazminata hükmedildiği, fazlaya dair hakların saklı tutulması nedeniyle kalan kısım için davalı şirket aleyhine davacı şirket tarafın Konya . Icra Müdürlüğü … E sayılı icra takibi yapıldığı takibe davalı şirket tarafından itiraz edildiği belirtilerek; davalı tarafın Konya . İcra Müdürlüğü … E sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalı sigorta şirketin alacağın likit olmasından kaynaklı takip çıkışı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu hasarın teminat dışı olduğunu, … işlemi neticesinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden değer kaybı tazminatı talebinin reddi gerektiğini, bu nedenle araç sahibi pert total işlemi görmüş aracını 2. el piyasasında satışa çıkaramayacağı için araç değer kaybı tazminat hakkı bulunmadığını, kazanç kaybı, araçtan yoksun kalma, otopark ücreti ve benzeri talepler dolaylı zarar olduğunu, KTK kapsamında işleten sorumluluğu kanundan kaynaklı tehlike sorumluluğu olduğunu, dolayısıyla kanundan kaynaklı sorumlulukta dar yorum yapılması gerekmekte olması nedeniyle davalı şirketinin dolaylı zararlar ile ilişkili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, aksine bir sözleşme bulunmaması halinde kazanç kaybı talepleri sigorta kapsamında olmadığını, kabul anlamında gelmemek üzere davalı şirketin sorumluluğuna ilişkin değerlendirme için takibe dayanak belgelerin ibrazı ya da bu yönde bilgi gerektiğini, takip konusu talebin hukuken borçlu davalı şirketin sorumluluğunda bulunmadığını, borcun zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek üzere takibe konu talebinin miktarının tespiti inceleme ve araştırmayı gerektirdiğini, çözümü Mahkemenin görevinde bulunan bir konu için ilamsız takip yapılması haklı ve iyi niyetli olmadığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 11/07/2019 karar tarihli kararına istinaden Konya . İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi neticesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete 27.02.2020 tarihinde tazminat ödemelerinin gerçekleştirilmiş olduğunu, Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı, takip çıkış tutarı 18.876,60 TL değerinde olan icra takibine yapılan itirazın haklı olduğunun kabulünün gerektiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 8.428,20 TL onarım bedeli, 3.000,00 TL değer kaybı bedeli, 1.500,00 TL araç mahrumiyet bedeli ve 5.948,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.876,60 TL üzerinden başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de bu savunmanın yasal cevap verme süresi içinde ileri sürülmediği, takibe itiraz dilekçesindeki zamanaşımı itirazının ise eldeki davada incelenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığından zamanaşımı itirazı yönünden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.
Davaya konu icra takibine dayanak alacağın kaynağı 13/09/2015 tarihli trafik kazası olup, davacı kaza neticesinde zarara uğradığını iddia ederek daha önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kayıtlı davayı açmış, bu dosyada yapılan yargılama neticesinde hükmedilen tazminat tutarını mahsup etmek suretiyle de davaya konu icra takibini başlatmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosyasının incelenmesinde davacısının … Ltd. Şti, davalısının … Sigorta A.Ş. ve … olduğu, davanın 13/09/2015 tarihli trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatının tahsiline ilişkin olduğu, dosya kapsamında tanzim edilen 23/11/2017 tarihli bilirkişi raporu ile kazanın oluşmasında … tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile de davacının hasardan kaynaklı zararının 9.428,00 TL, değer kaybından kaynaklanan zararının 4.000,00 TL ve araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararının 1.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, 11/07/2019 gün ve … E … K sayılı kararla davacı lehine 1.000,00 TL hasar tazminatı ve 1.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL’ye hükmedildiği ve kararın 11/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı; ” Kısmi davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun kısmi dava tutarını aşan bölümünün açılan ek davada mahkemeyi bağlayacak nitelikte bir kesin delil mahiyetinde olup olmadığı konusunda da kısaca açıklama yapılmalıdır. Kural olarak, kısmi davada alınan bilirkişi raporlarının açılan ek dava yönünden kesin delil olmayacağı gerek öğretide gerek yargısal uygulamada kabul edilmiştir. Ne var ki, kısmi davada kesinleşen hükme esas alınan rapor tümüyle inceleme ve itiraz konusu yapılıp, tüm yargısal denetim yollarından geçerek toplam alacak miktarını ortaya koyacak şekilde kesinleşmiş ve taraflar yönünden yargısal denetim yolları tüketilerek usulü kazanılmış haklar gerçekleşmişse kesin delil olarak değerlendirilmesi gerekeceği de ortadadır. Bu nedenledir ki, bilirkişi raporlarının takdiri delil oldukları kural ise de somut olay özelliklerine göre kesin delil niteliği alabilecekleri de göz ardı edilmemelidir. ” şeklindedir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2019 gün ve … E … K sayılı ilamının kesinleşmesi karşısında bu dava dosyası eldeki dava yönünden kesin delil niteliğindedir. Dolayısıyla davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Her ne kadar anılan ilam kusur yönünden kesin delil niteliğinde ise de hükmedilen alacak dışında kalan tutarlar yönünden kesin delil niteliğine haiz değildir. Zira anılan karar kesin olarak verilmiş olup, taraflar yönünden tüm yargısal denetim yollarının tüketildiğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Nitekim anılan Hukuk Genel Kurulu kararı da bu yöndedir. Dolayısıyla hükmedilen alacak tutarları dışında kalan tutarlar yönünden yeni bir değerlendirme yapılması gerekir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 13/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davacının araç hasarından kaynaklı zararının 12.000,00 TL, araç mahrumiyetinden kaynaklı zararının 2.250,00 TL olduğu ve araçta davaya konu trafik kazası nedeniyle herhangi bir değer kaybı oluşmadığı belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça davaya konu icra takibi ile araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın tahsili de istenilmiş ise de bu zararın dolaylı zarar niteliğinde olduğu, davalı sigorta şirketinin bu zarardan sorumlu olmadığı kabul edilmiştir. Yine Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının aracında değer kaybı oluşmayacağı tespit edildiğinden davacının değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararına tekabül eden istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava itirazın iptali isteminden ibaret olup, takiple ve taleple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince ödeme emrinde gösterilmeyen alacak kalemi yönünden hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi gösterilen alacak kalemi tutarlarının üstünde bir alacağa da hükmedilemez. Bu kapsamda her ne kadar bilirkişi raporu ile araç hazarından kaynaklı zararın 12.000,00 TL olduğu belirlenmiş ise de davacının talebinin 8.428,20 TL olması karşısında takibin asıl alacak yönününden bu tutar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacının, davaya ve takibe konu alacak kaleminin ödenmesi talepli olarak davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yaptığı, başvurunun 03/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonra 14/10/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, hasar tazminatı yönünden temerrüt tarihi ile taklip tarihi arası dönem yönünden işlemiş faiz alacağının 3.855,04 TL olduğu sonucuna varıldığından takibin işlemiş faiz alacağı yönünden bu tutar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar taraflarca tazminat isteminde bulunulmuş ise de alacağın kitik kabul edilmemesi nedeniyle davacının, takibin tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından ise davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.428,20 TL asıl alacak ve 3.855,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.283,24 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 839,07 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 227,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 611,08 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin 544,89 TL ‘lik kısmının davacıdan, 1.015,11 TL’lik kısmının ise davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 227,99 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri ve 1.569,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.649,70 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 1.073,48 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 6.593,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair; miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.