Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/400 E. 2023/394 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :1-
VEKİLİ :
DAVALI :2-
VEKİLİ :
DAVALILAR :3-
:4-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin sahibi olduğu sevk ve idaremde bulunan … plakalı araç ile birlikte işe gitmek için 19.01.2022 tarihinde … Caddesinde ilerlerken sol şeritte bulunan belediyenin park ve bahçelerde görevli taşeron firması olan … … Ticaret Limited Şirketi’ne ait … plakalı araca çarpmam sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … … Ticaret Limited Şirketi’ne ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine …- olan, 01.09.2021 başlangıç, 31.08.2022 bitiş tarihli ZMSS Poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin aracını Koyuncu Otomotiv Yetkili Servisine çekildiğini, hasara ilişkin olarak Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası ile davahlar aleyhine araçta meydana gelen hasar tazminatı, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tespitinin istenildiğini, tespit dosyasında hasar miktarının 70.842,36 TL, araç mahrumiyeti zararın 9.270,00 TL, değer kaybının ise 50.017,00 TL olduğunun tespit edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sonradan artırılmak üzere şimdilik 100 TL hasar tazminatının ve 100 TL değer kaybının olay tarihi 19.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikttee tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100 TL araç mahrumiyet zararımızının ise sigorta şirketi hariç diğer davalılar …, ve … … Ticaret Limited Şirketinden tahsiline, haksız fiilden kaynaklanan fazlaya ilişkin tüm alacak ve dava hakları saklı tutulmasına, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı tespit dosyası masrafları ve tespit ücreti vekâletinin, Arabuluculuk giderleri ile tüm muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin tespit edilecek kusur oranına göre tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili davalı yönüyle arabulucuk başvurusu yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, dava konusu trafik kazasının davacının kendi kusuru nedeniyle meydana geldiğini, kazaya karışan araçların belediyeye ait araçlar olmadığını, kusur tespitinin yapılmasının gerektiğini, tespit dosyasındaki bilirkişi hesaplamaların kabul etmediklerini belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davada husumetin … … A.Ş.’ye yöneltilmiş olup davacının aracının hasar almasına sebep olduğu iddia edilen … plakalı aracın ZMM sigortacısı ise … Sigorta A.Ş. olduğunu, dolayısıyla konu hasarda … … A.Ş.’nin sorumluluğu olmadığından davanın müvekkili şirket yönünden esasa girilmeden husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, … Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe no ile 31/08/2021- 31/08/2022 tarihleri arasında Trafık Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan … plaka sayılı aracın 19/01/2022 tarihinde karıştığı iddia edilen kazada hasarlanan … plaka sayılı aracın hasarının, değer kaybı bedelinin, hasarının ve araç mahrumiyetinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığının anlaşıldığını, usul eksikliğine ilişkin beyanları saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek isteriz ki; sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 43.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin bu teminat ile sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurununu bulunmadığını, sürücünün ve işletenin kusuru olamaması nedeniyle de tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın sahip olduğu araç olan … plakalı aracın sol şeritte hız sınırlarını aştığını ve yol çalışmasını bitirmiş ilerlemeye başlamış olan müvekkili şirkete ait ve diğer davalı …’ne uzun dönem araç kiralama sözleşmesi kapsamında kiraya verilmiş araca, güvenlik önlemleri alındığı halde hızını da kesmeden davacının aracı hareket etmiş ve güneşin gözüne geldiğini söylediğine, diğer davalı araç sürücüsü … ve tanıklar da şahit olduğunu, davacının aracının arkadan çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, karşı taraf davacının %100 kusurlu olup, müvekkilim şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, belediyeye ait araç ile kısa süreliğine yapılan çalışma esnasında yola konulan duba ve uyarı işaretleri toplanmış, işin çok kısa süreliğine ve hareket halinde olması hasebiyle müvekkili şirkete ait olan ve belediye işlerini yapan aracın 4’lü araç uyarı flaşörleri de yanık durumda iken işini bitirip harekete geçtiğini ve belediye çalışanı olan tanık …’nun da arkadan taraftan gelen araçlara uyarı yaptığını, davacının aracının hızlı bir şekilde ve görüş açısı kısıtlı olarak üzerine geldiğini görünce de kendisini kenara zor attığını, müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediğini, bu yönden müvekkili yönüyle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, tespit dosyasından alınan rapora itiraz ettiklerini, aracın kayıt sahibi aracın bir yıl süreyle kiralayarak işleten sıfatını kaybettiğinden kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, kendilerine husumetin yöneltilemeyeceğini belirterek; davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediğini, bu yönden müvekkili yönüyle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, tespit dosyasından alınan rapora itiraz ettiklerini, müvekkilinin belediye çalışanı olduğunu, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın %100 oranında kusurlu olduğunu, söz konusu zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek; davanın öncelikle zorunlu arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden usulden reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve birleşen dava, tazminat isteminden ibarettir.
Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek, hasar tazminatı, değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyet tazminatı istemlerinde bulunmuştur.
Davaya konu 19/01/2022 tarihli trafik kazasının, üzerinde ”…” amblemi olan davalı … idaresindeki … plakalı aracın olay mahallinde orta refüjde çalışma yapılması amacıyla sol şeritte duraklamakta olduğu esnada, yine sol şeritte seyir halinde olan … idaresindeki … plakalı aracın, duraklama halinde olan … plakalı aracın arka kısmına çarpması neticesinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalılardan … … Ltd. Şti. kazaya karışan … plakalı aracın kayıt maliki olup, … plakalı aracın uzun süreliğine davalı … Başkanlığı’na kiralandığını ve kendisinin kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının bulunmadığını iddia etmiştir.
2918 sayılı KTK’nın Tanımlar başlıklı 3. Maddesine göre; İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı ilamı; ” … İşleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hâkimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Uzun süre kavramı, belirli bir gün sayısı ile sınırlı olmayıp, her somut olayın özelliğine göre ayrıca değerlendirilir. Ayrıca bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarına halel getirecek bir sonuç oluşturmaması şarttır. O hâlde; kısa süreli olmamak kaydıyla, araç herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredildiğinde artık üzerindeki fiili hâkimiyetin ortadan kalkması, bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının da bulunmadığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hâkimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimse işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulacak, araç maliki sorumlu tutulamayacaktır. Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında da benimsenmiştir. … ” şeklindedir.
Davalı … … Ltd. Şti.’nin işleten sıfatının bulunmadığına yönelik savunması yönünden yapılan incelemede; davalı … … Ltd. Şti. ile davalı … Başkanlığı arasında 25/08/2021 tarihinde Kamyon, Çöp Aracı ve Personel Nakil Aracı Kiralanmasına ilişkin hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında hakedişler düzenlenerek ödemeler yapıldığı, belediyeye teslim edilen araçlar arasında kazaya karışan … plakalı aracın da bulunduğu, aracın 03/09/2021 tarihinde belediyeye teslim edildiği, bu kapsamda kaza tarihi itibariyle kayıt maliki … … Ltd. Şti.’nin araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunmadığı, aracın belediyenin hakimiyeti altında olduğu, dolayısıyla işleten sıfatının belediyeye ait olduğu sonucuna varıldığından, davalı … … Ltd. Şti.’ye yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da araç değer kaybı tutarının ve mahrumiyet zararının ne şekilde belirleneceği konusunda bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre araçta oluşan değer kaybı tutarının, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca araç mahrumiyet zararı ise hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre belirlendikten sonra belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir araç için ne kadar masraf yapılacağı ( kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) tespit edilmek suretiyle hesaplanacaktır.
11/11/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile, davaya konu trafik kazası neticesinde hasarlanan davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasar tutarının 70.000,00 TL olduğu, aracın kazadan önceki rayiç değerinin 325.000,00 TL, kazadan sonraki rayiç değerinin ise 275.000,00 TL olduğu, dolayısıyla oluşan değer kaybı tutarının 50.000,00 TL olduğu, aracın onarımının 30 gün içinde tamamlanabileceği, zorunlu masrafların mahsubundan sonra araç mahrumiyetinden doğan zararın 6.800,00 TL olduğu ve kazaya karışan araç sürücülerinin kazanın oluşmasında eşit kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
11/11/2022 tarihli rapor içeriğinde, kaza anına ilişkin görüntülerde … plakalı aracın arkasına doğru bir işaretleme koyulup koyulmadığının belirsiz olduğu belirtilmiştir. Bu tespite istinaden kaza görüntüleri Mahkememizce defaten incelenmiş aracın arka kısmına dubalarla işaretleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda bilirkişi kurulundan kaza görüntülerinin tekrar incelenerek dubalarla işaretleme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi istenilmiş, 14/03/2023 tarihli ek rapor ile, … plakalı aracın arkasında araç sürücülerini uyaran kırmızı renkli dubaların mevcut olup olmadığının görülmediği, arkadan gelen araçların geçişlerinin … plakalı araca çok yakın olması nedeniyle duba bulunmadığı kanaatine varıldığı, aracın arkasında yaklaşan araç sürücülerini uyaran şahsın yeterli ve gerekli önlemeleri almadığı, dolayısıyla tarafların eşit oranda kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
14/03/2023 tarihli ek raporda da, araç sürücülerini uyaran kırmızı renkli dubaların mevcut olup olmadığının görülmediği yönünde belirleme yapıldığından, davalı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda dinlenen tanıklardan …; ”Olay günü belediye çalışanı diğer arkadaşlarımla birlikte orta refüjde bulunan daha önce budanmış gül dallarını topluyordum. Araç olay mahalline geldiğinden dörtlüleri yanık vaziyetteydi. Ben de aracın arkasında bekleyerek, seyir halindeki diğer araçları yönlediriyordum. Biz olay mahallinde beklerken birkaç tane araç yanımızdan geçti. Davacıya ait olduğunu öğrendiğim araç ise belediye ait aracın arka kısmına çarptı. Araç sürücüsü araçtan indiğinde güneş nedeniyle aracı fark etmediğini söyledi. Her ne kadar belediyeye ait araçta duba bulunmaktaysa da olay yerindeki işimizin kısa süreli olması nedeniyle araç şoförü benden arka kısma geçerek diğer araçların yönlendirmemi istedi. Çalışmanın kısa süreli olması nedeniyle yola herhangi bir duba yerleştirilmedi.” şeklinde,
Tanıklardan … ise; ” Ben olay günü diğer mesai arkadaşlarımla birlikte olay mahallinde çalışma yapıyordum. Ben kazanın nasıl olduğunu görmedim. Orta refüjde çalışma yaptığım esnada kaza meydana gelmiştir. Kaza sonrasında çarpan araçtan inen sürücü güneş nedeniyle aracı fark etmediğini söyledi. Olay günü çalışmamız kısa süreli olduğundan aracın arka kısmana duba dizilmedi. Ancak diğer tanık … aracın kısmında seyir halindeki araçları yönlendirmek için beklemekteydi. Kaza bu esnada oluşmuştur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ifadeleri ile bilirkişi kök ve ek rapordaki dubaların mevcut olup olmadığı yönündeki belirsizlik ortadan kalkmış olup, raporlar duba bulunmadığı kabulüne dayalı olarak hazırlandığından yeni bir rapor tanzimine gerek duyulmamış ve Mahkememizce kazanın oluşmasında tarafların % 50’şer oranda kusurlu oldukları kabul edilmiştir.
Her ne kadar tespit dosyasında düzenlenen rapor ile Mahkememizce tanzim ettirilen rapor arasında zararın tutarı yönünden bir çelişki mevcut ise de; hasar ve değer kaybı bedeli yönünden küçük farklılıklar bulunduğu, yine tespit raporundaki değer kaybı belirlemesinin aracın rayiç değeri üzerinden yapılmaması nedeniyle yerinde olmadığı, Mahkememizce tanzim ettirilen rapordaki zarar tutarların daha düşük seviyede olduğu ve davacı tarafça bu raporun dikkate alınmasının talep edildiği, dolayısıyla rapordaki zarar tutarlarına yönelik tespitlerin davalılar lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği kabul edildiğinden yeni bir rapor tanzimine gerek görülmemiştir.
Bu kapsamda, % 50 kusur oranına göre davacının talep edebileceği hasar tazminatı tutarının 35.000,00 TL, değer kaybı tazminatı tutarının 25.000,00 TL ve araç mahrumiyet tazminatı tutarının 3.400,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili 15/05/2023 tarihli talep artırım dilekçesiyle hasar tazminatı istemini 35.000,00 TL’ye, değer kaybı tazminatı istemini 25.000,00 TL’ye ve araç mahrumiyet tazminatı istemini 3.400,00 TL’ye yükseltmiştir.
Her ne kadar davacı vekili 25/05/2023 tarihli ıslah dilekçesiyle, sigorta şirketine yönelik dava yönünden dava değerinin poliçe limitiyle sınırlı olduğunu belirtmiş ise de, bu istem talebin daraltılması olarak değerlendirilmiş ve poliçe limiti üzerinde kalan istem yönünden sigorta şirketine yönelik davanın kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Ankara BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı da bu yöndedir. Yine davacı vekili bu dilekçe ile poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğunu belirtmiş ise de, davacı tarafın iradesinin sigorta şirketinin sorumluluğunu poliçe limiti ile sınırlı tutma yönünde olduğu kabul edilmiş ve kaza tarihi itibariyle poliçe limiti olan 50.000,00 TL’nin dikkate alınması gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında tarafların eşit oranda kusurlu olduğu, davacının kusur oranına göre talep edebileceği hasar tazminatı tutarının 35.000,00 TL, değer kaybı tazminatı tutarının 25.000,00 TL ve araç mahrumiyet tazminatı tutarının 3.400,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limitinin 50.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bu tutar ile sınırlı olduğu sonucuna varıldığından, davalı sigorta şirketine yönelik davanın kısmen kabulüne, davalı … Ltd. Şti.’ye yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılara yönelik davanın ise kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … … T.c. Ltd. Şti.’ye yönelik davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı … ve davalı … Başkanlığı’na yönelik DAVANIN KABULÜNE, davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
a)35.000,00 TL hasar tazminatı ve 25.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 60.000,00 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti olan 50.000,00 TL ile sınırlı olması kaydıyla, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 08/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … Başkanlığı yönünden ise 19/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …, davalı … Başkanlığı ve davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)3.400,00 TL araç mahrumiyet tazminatının 19/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı … Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.330,85 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 1.338,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.992,66 TL eksik harcın (davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 2.360,14 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalı …, davalı … Başkanlığı ve davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560,00 TL. yargılama giderinin 260,00 TL ‘lik kısmının davacıdan, 1.300 TL’lik kısmının ise davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.418,89 TL harç gideri ve 1.855,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.274,59 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 2.582,48 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalı …, davalı … Başkanlığı ve davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bıraklılmasına,
8-Davacı, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 10.144,00 TL vekalet ücretinin ( davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 9.200,00 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalı …, davalı … Başkanlığı ve davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine,
9-Davalı … … Tic. Ltd. Şti. kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. ‘nin 7/2 maddesi uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … T.c. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
10-Davalı … Sigorta A.Ş. kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.2ye verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; taraf vekilleri ile davalı …’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.