Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/390 E. 2023/71 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ :
DAVALI :
İLGİLİ İCRA DOSYASI : Konya . İcra Dairesi … Esas
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı …’in … Tic. A.Ş.’ deki tüm hissesini hisse devir sözleşmesi ile 13/02/2001 tarihinde dava dışı … devrettiğini, şirket hisse devrinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle ilgili kurumlara bildirilmediğinden sorumluluğunun vergi dairelerine karşı devam ettiğini, şirket hisse devrinin yapıldığı tarihten sonra davalının da aralarında bulunduğu şirket ortaklarınını şirketin Konya Vergi Dairesine olan borçlarını ödemediklerini, Konya Vergi Dairesince 144.000,00 TL’nin müvekkilinin de aralarında bulunduğu şirket ortaklarından tahsili yoluna gidildiğini, müvekkilinin şirket borçlarını bankadan kredi çekerek 30/11/2016 tarihinde vergi dairesine ödediğini, davacını borçları ödemek için kullandığı kredinin faizleri ile toplam 35.000,00 TL’nin tahsili amacıyla şirket ortakları aleyhine Konya . İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, şirket ortaklarından davalı borçlu …’ın borca itirazı üzerine takibin durduğunu ve açıkladığı nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının borca itirazında haksız olması nedeniyle icra takibine konu edilen asıl alacak 35.000,00 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere takdir olunacak tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özet olarak; …’in şirketin yönetim kurulu başkanı olarak tüm yetkilerin kendisine ait olduğunu, kendisinin şirketin kuruluşunda 1 yıl yada daha az bir süre bulunduğunu, 24/06/1999 tarihi öncesinde hissesini devrettiğini, bu tarihten sonra hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Açılan davanın ilk önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedildiği, bu sıra üzerinden yapılan yargılama neticesinde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 gün ve … E … K sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin 21/04/2022 gün ve … E … K sayılı ilamı ile ” …davacının söz konusu alacağı davalıdan önce asıl mükellef olan şirketten talep ettiğini iddia ve ispat edemediği, bu nedenle ödeme anındaki şirketin mali durumu, aktif ve pasifleri, uyuşmazlık konusu borcun ödendiği tarihte borçların asıl muhatap olan şirketten tahsil imkanı olup olmadığı, davacının bu borcu hangi koşullarda ödediği, dava hakkı ve rücu koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğinde şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir …” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sırasına kaydedilmiş, dava dışı şirketin ödeme tarihi itibariyle borç ödeme konusunda acziyetinin bulunup bulunmadığı, davacının yaptığı ödemeyi dava dışı şirketten tahsil etmesinin mümkün olup olmadığı, şirketin malvarlığı ile davacının talep ettiği alacak tutarı dikkate alındığında dava dışı şirketin bu borcu ödemesinin mümkün olup olmadığı konularında gerekli araştırmalar yapılmış ve bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve 02/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ile dava dışı şirketin ödeme tarihi itibariyle vergi kaydının terk edildiği, bu tarih itibariyle herhangi bir defter kaydına ulaşılmadığı belirlenmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve özellikle davalı tarafın ödeme tarihi itibariyle dava dışı şirketin ödeme acziyeti içinde bulunmadığına yönelik bir savunmasının bulunmaması karşısında Mahkememizce dava dışı şirketin ödeme tarihi itibariyle ödeme acziyeti içinde bulunduğu kabul edilmiştir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 35.000,00 TL asıl alacak ve 656,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.656,25 TL üzerinden başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 329. Maddesine göre; Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur.
6102 sayılı TTK’nın 365. Maddesine göre; Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki istisnai hükümler saklıdır.
6183 sayılı kanunun mükerrer 35. Maddesine göre;Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince; amme alacaklarının anonim şirketlerden tahsil edilememesi halinde alacağın şirket temsilcilerinin şahsi malvarlığından tahsil edilebileceği, temsilcilerin de iç ilişkide birbirlerine rücu edebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır.
Resen seçilen SMMM bilirkişi … 06/09/2018 kök raporuyla davacı …’in … A.Ş’de 27/06/1998 – 24/05/2001 tarihleri arasında yönetim kurulunda başkan ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu, davalı …’ın 12/06/1998 – 14/04/1999 tarihleri arasında yönetim kurulunda bulunduğunu, … A.Ş genel kurul tutanaklarına göre davacı …’in 24/05/2001 tarihinden sonra, davalı …’ın 14/04/1999 tarihinden sonra şirketle herhangi bir ilgilerinin kalmadığının tespit edildiğini, davalı …’ın 12/06/1998 – 14/04/1999 tarihleri arasında yönetim kurulunda bulunması nedeniyle bu tarih aralığında şirkete tahakkuk eden toplam borç tutarının 5.099,90 TL (toplam borç:27.758,50 TL) olduğunu, amme alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerinin şirketin ödenmemiş borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, 25/04/2019 tarihli ek rapor ile de şirketin yapılandırma yapılmadan önce 25/11/2016 tarihi itibariyle 111.793,66 TL tutarında borcunun bulunduğunu, mahkemenin davalının sorumlu olduğu tutarın 27.758,50 TL ve çekildiği iddia edilen kredinin faizini kabul ederse davacının dosyaya ekleyeceği kredi ödeme tablosundaki faizin ödenmesi gereken tutara eklenmesinin gerekeceğini belirtmiştir.
Somut olayda davacı, şirketin vergi borcunun yapılandırmak ve peşin 27.758,50 TL ödemek suretiyle kendisi tarafından kapatıldığını, bu tutarın 7.758,50 TL’sinin nakit 20.000,00 TL’sinin ise kredi çekilmek suretiyle ödendiğini beyan ederek bu kredinin masraf ve faizlerininde davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı bir dönem şirket yöneticisi olması nedeniyle, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen amme alacaklarından şahsen sorumludur. Ancak davacının şirket borcunu kapatmak için çektiği kredinin faiz ve masraflarından davalının sorumlu olduğu kabul edilemez.
Davalı …’ın dava dışı … A.Ş.’de 12/06/1998-14/04/1999 tarihleri arasında yönetim kurulunda bulunduğu, bu bakımdan davalının bu dönemde tahakkuk eden amme alacaklarından şahsen sorumlu olduğu, davalının yönetim kurulunda bulunduğu dönemde şirkete 5.099,90 TL borç tahakkuk ettiği, davalının bu tutardan diğer yönetim kurulu üyeleri ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu dönemde şirket yönetim kurulunun 3 üyeden oluştuğu, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da belirtildiği üzere yönetim kurulu üyelerinin iç ilişkide eşit oranda sorumluluklarının bulunduğu, dolayısıyla davacının davalıdan talep edebileceği tutarın (5.099,90 / 3 = ) 1.699,97 TL olduğu sonucuna varıldığından takibe itirazın bu tutar üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67/2. Maddesine göre; ” Bu davada (itirazın iptali davasında) borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Somut olayda; davalının, takibe itirazının haksız olması ve alacağın da likit kabul edilmesi nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.699,97 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-1.699,97 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 339,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Peşin alınan 419,42 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 239,52 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL harç gideri ve 1.677,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.708,90 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 83,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 1.699,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.