Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/37 E. 2023/292 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA ” TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yumurta tavukçuluğu ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacı ile davalı şirket arasında davaya konu alacaklardan önce yaklaşık 10 yıl kadar ticaret gerçekleştirildiğini, ticaretin gerçekleştiği dönemde davacı şirket, davalı taraftan, mısır, hammadde, yumurta ve yumurta viyolü alımı gerçekleştirdiğini, taraflar arasındaki ticaretin defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı ile davalı arasında ticaret devam ederken davalı şirket yetkilisi bankalara teminat olarak evrak göstermeleri gerektiğini, kendilerine sıralı olarak çekler verilmesi halinde bu çekleri kullanacağını, aldığı bu çeklerin karşılığında da davacıya yine hammadde, viyol ve mısır verebileceğini belirttiğini, davalının bu talebini karşılığında hammadde alınması düşüncesiyle kabul edildiğini her birisi 40.000 TL değerinde 25 adet toplam 1.000.000 TL değerinde çek verildiğini, bu çeklerden bir kısmı davacı şirkete ait … Bankası A.Ş …. Şubesi’nin, bir kısmı ise … Bankası A.Ş. … Şubesi’nin çekleri olduğunu, davalı taraf, davacıdan aldığı çekler için mal ve hammadde göndermediği gibi çekleri de tahsile koyduğunu, davacının defalarca davalı tarafla görüşmesine rağmen, davalı çekleri iade etmemekte ve mal göndermemekte ısrar ettiğini, davacının çekleri ödemek zorunda kaldığını, bu çeklerden sonra davacı şirketin sıkıntıya girdiğini ve kalan çekleri ödeyemediğini, ödenmeyen çeklerde yine davalı tarafından hiçbir alacağı olmamasına rağmen ,haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girildiğini, ayrıca karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı hakkında ceza davası açılarak her bir çekten davacı şirket yetkilisi … ‘e ceza verildiğini, borç olmadığı halde icra takibine girilen ve icra baskısı ile ödeme yapılan dosyalar hakkında menfi tespit ve istirdat davası açma haklarının saklı tutulduğunu, davacı şirket yetkilisi, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, şimdilik 40.000 TL çek bedeli alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde verilen çeklerin hatır çekleri olduğunu iddia ederek talepte bulunmuş ise de, her iki şirketin banka kayıtları incelendiğinde davalı şirketin nerdeyse herhangi bir ticari kredi bulunmazken davacının tüm ticari hayatı boyunca kredi çektiğini, TTK’da çek ile hükümler açık olup çek sadece bir ödeme aracı olarak kullanılan değerli kayıt olduğunu, davacı iş bu çeklerin mal karşılığında verilmediğini ispat etmek ile yükümlü olduğunu, ne var ki davacı iş bu çeklerin hatıra verildiğine ilişkin olarak hiçbir iddiasına ilişkin delil sunmadan davanın açıldığını, davacı davalı şirketten aldığı mallara ilişkin olarak fatura kesilmesi talep edilmiş ise de; davacı sürekli olarak çok fazla borcunun bulunması sebebiyle fatura kesmemesini, KDV yükümlülüğü ile uğraşmak istemediğini söyleyerek malların faturalarını kestirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce; T.C. … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’na yazı yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce SMMM … rapor alınmış, bilirkişi 02/02/2023 tarihli raporda özetle; davalı şirketin dava konusu işlemlerinin olduğu 2018-2019-2020 yılı yasal defterlerden yevmiye, defter-i kebir elektronik ortamda tutulduğunu, açılış ve kapanış beratlarının süresinde gönderildiğini, envanter defterinin açılış tasdikinin Türk Ticaret kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içerisinde yapılmış olduğunu, kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğunu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı görüldüğünü, bazı faturaların kayıt altına alınmadığını (BA-BS FORM kontrolünden) kayıtların çelişkili olması nedeniyle T.T.K. hükümlerine göre sahibi lehine kesin delil olma vasfına haiz olmadığı anlaşılmakta olup hukuki takdirin Mahkememize ait olduğunu, davacı şirketin dava konusu işlemlerinin olduğu 2018-2019-2020 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerine ait bilgilerin yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin Türk Ticaret kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içerisinde yapılmış olduğunu, şirketin 2018-2019-2020 yılına ait yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince yeni senenin içindeki ilk altı aylık sürenin sonuna kadar notere yaptırılması gereken Kapanış (Görülmüştür Şerhi) tasdiki yapılmış olduğu tespit edildiğini, yevmiye kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında işlenmiş olduğunu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın bulunmadığı görüldüğünü, bazı faturaların kayıt altına alınmadığı (BA-BS FORM kontrolünden) kayıtların çelişkili olması nedeniyle T.T.K. hükümlerine göre sahibi lehine kesin delil olma vasfına haiz olmadığı anlaşılmakta olup hukuki takdiri Mahkemede olduğunu, taraflar arasında, ticari defter kayıtlarına göre emtia, hizmet ve iade faturası düzenlemedikleri ancak, dava dosyasına eklenen ilgili Vergi Dairesinin karşılaştırmalı BA, BS formlarının incelenmesi sonucunda 100.000 TL’ye yakın düzenlenen faturaların, her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıt dışı tutulduğunu, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmayan yaklaşık 100.000 TL tutarında faturanın BA, BS formlarında bildirildiğini, taraflar arası birbirlerine düzenlemiş oldukları iade faturası defter kayıtlarında tespit edilmediğini, taraflar arasında dava konusu çek dışında başkaca gerçek kayıt bulunmadığı (dava konusu çeklerin emtia veya hizmet karşılığı olmadığı için gerçek dışı hesaplarla kayıtların denkleştirilmesi) dava konusu çeklerle ilgili yapılan kayıtlarda açıklama olmadığı için gerçek cari hesap ilişkisi de kurulamadığını, zira dava konusu çekler davacının ticari defterlerinde kayıtlı iken çeklerin büyük bir kısmı davalının ticari defter kayıtlarında, kayıt dışı bırakıldığını, dava konusu çeklerin ticari alış veriş dışında gerçekleşmesinden dolayı neye karşılık verildiği veya alındığının tespiti yapılamadığını, Mahkemenin dava konusu çeklerin ticari bir işlem sonucu olduğuna karar vermesi halinde, davacının ticari defter kayıtlarına göre çek karşılığı yapılan ödemeler ayrı ayrı tespit edilerek, her biri 40.000 TL olmak üzere 5 adet 200.000 TL tutarında davalı … Ltd. Şti.’nin alacaklı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından davalıya hatıra binaen çekler verildiği, davalı tarafça alınan çeklerin karşılığında da davacıya hammadde, viyol ve mısır verebileceğinin iddia olunduğu, davalı tarafa verilen ve ödenmek zorunda kalınan 31.05.2019 tarihli … nolu 40.000,00 TL çekin ödenmesi nedeniyle mahkememizde alacak davası açıldığı, davaya konu çekin hatır için verildiğinin iddia olunması nedeniyle bu hususun davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacı tarafından sunulan ve toplanan deliller dikkate alındığında davaya konu çekin hatır için verildiğine ilişkin mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığı, davalının sebepsiz olarak zenginleştiğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, mahkememizce uzman bilirkişiden alınan rapora göre; tarafların defterlerinin birbirini doğrulamadığı, yönünde tespitte bulunulması karşısında ticari defterlerin davacı lehine delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmiş, dava tarihi itibariyle zaman aşımı süresi geçmediğinden, davalı vekilinin zaman aşımı defisi reddedilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harcın, peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 503,20 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (reddedilen dava değerinin 40.000 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 9.200 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.