Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/365 E. 2023/308 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA ” TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 15.11.2021 tarihinde … plakalı aracı ile … Mahallesi, … ilçesi, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken, dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı tanker ile … Caddesini takiben seyredip … Sokak kavşağına geldiğinde yolun sağından soluna doğru manevra yapıp sola dönüş yapmak istediği sırada yarı römorkunun sol yan kısmı ile solundan, aynı istikametten gelip … Yolu istikametine doğru … Caddesini takiben seyreden müvekkilinin hakimiyetinde bulunan … plakalı araç ile sağ ön yan ve sağ yan kısmının çarpışması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere dava dışı …’nın meydana gelen kazaya asli kusuruyla sebebiyet vermiş olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan hasarın bedelinin, davacının aracının kasko şirketi olan … Sigorta A.Ş tarafından karşılanmış olduğunu ancak araçta kaza nedeni ile değer kaybı oluşmuş olduğunu, değer kaybı ile ilgili uzman bilirkişi tarafından mütalaa raporu alınmış olduğunu, davalı sigorta şirketine 21.02.2022 tarihinde araç değer kaybına ilişkin alınan mütalaa raporunun mail yolu ile başvurulmuş olduğunu ancak davalı şirket tarafından 3.663,66 TL olarak cüzi bir rakamın taraflarına ödenmiş olduğunu, arabuluculuk süreci esnasında davalı şirketin son oturuma katılmaması ile birlikte anlaşamama olarak düzenlenmiş olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından değer kaybının karşılanması gerekmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı tarafından ödenen 3.663,66 TL’nin mahsup edilerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan araçta oluşan değer kaybının işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 500 TL’nin davalı sigorta şirketi tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının delilerinin, taraflarına tebliğini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine ilgili düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından, işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerekmekte olduğunu, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmininde zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıldan başlayarak on yıla içinde zaman aşımına uğrayacağını, davalı şirkete hasar aşamasında başvuru yapılmış olup konu trafik kazası sonucu davalı şirket tarafından reel piyasa koşulları dikkate alınarak değer kaybına ilişkin olarak başvurana 3.663,66 TL ödeme yapılmış olduğunu, trafik kazası sonrası trafik kazasına konu aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından hasar dosyası açılmış ve konu araç ile ilgili hasar dosyası kapsamında onarılmış olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, dosyada kusur oranlarının tespiti için herhangi bir rapor alınmamış olduğundan, en doğru ve geçerli tespitinin yapılabilmesi için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunluluk arz etmekte olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafça sunulmuş olan ekspertiz raporunda belirtilen araç hasarına ve değer kaybına ilişkin tutarların son derece fahiş olup raporun taraflarınca kabulünün imkansız olduğunu, söz konusu araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından Yargıtay İçtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerekmekte olduğunu, hiçbir şekilde haksız davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması ihtimalinde değer kaybı hesaplamasının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan formüle göre yapılması gerekmekte olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber, davanın haklı olduğu varsayılsa bile müvekkil şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, açıklanan nedenler ile; öncelikle zaman aşımı defi ile ve gerekçeli itirazlarının dikkate alınarak görülen davanın haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, hasar aşamasında ödeme yapılmış olduğundan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için Kara Yolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, araç hasarına ve değer kaybına ilişkin olarak uzman sigorta eksperinden rapor alınmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Maddi Tazminat (Araç Değer Kaybı)” davasıdır.
Mahkememizce Tramer Müdürlüğü’ne, … Sigorta A.Ş.’ne, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Türiye Noterler Birliği Başkanlığı’na, Konya Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
Mahkememizce bilirkişiler Adli Trafik Bilirkişisi …, Sigorta Bilirkişisi …’dan rapor alınmış, bilirkişiler 05/04/2023 tarihli heyet raporunda özetle; Kural ihlali yönünden; … plakalı çekici şoförü …’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlığı altındaki 84. Maddesinin f bendinde belirtilen “Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak.” kuralı ihlal ettiğinden % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ün ise meydana gelen kazada kural ihlalinin (kusurunun) bulunmadığı, araçta bu kaza nedeniyle, 10.000 TL araç değer kaybı olduğu kanaatine varıldığını, daha önce davalı tarafından araç değer kaybı olarak ödenen 3.363 TL bu rakamdan düşüldüğünde ödenecek rakam 6.637,00 TL olarak bulunduğunu, davaya konu davalı tarafça kesilen … nolu poliçenin araç başına maddi teminat limiti, 43.000 TL olduğunu, araçta meydana gelen tamir ve işçilik masrafları dosyadaki bilgilere göre 39.792 TL’dir. İlgili poliçe limitleri dahilinde davacıya sigorta poliçesinden araç değer kaybı için ödenebilecek rakam 3.208 TL olduğunu, daha önceden şirket 3.663,66 TL ödeme yaptığından ve sigorta şirketi teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğundan sigorta şirketinin her hangi bir ödeme yükümlülüğü olmadığını, bu nedenle oluşan 10.000 Tl’lik araç değer kaybı ile ilgili olarak 10.000-3.363 = 6.637 TL’lik fark ta husumet diğer davalılara yöneltilebilir kanaatinde olduğunu, 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanunu 3/2 ve Bilirkişilik Yönetmeliği 55/4 ve T.C. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan “Bilirkişilerin Uyacağı Rehber İlkeler ve Bilirkişi Raporlarında Bulunması Gereken Standartlar” 27. maddesi uyarınca raporlarda hukuki nitelendirme ve değerlendirme yapılmaması ve kusurluluk konusunda değerlendirme yapılmaması hükümlerine karşın; Mahkemenizin yapmış olduğu görevlendirmede kusur durumlarının belirlenmesi istenildiğinden raporumda kusur oranlarının tespit edildiğini, belirtmişlerdir.
Somut olayda; davacı ile davalı sigorta şirketinin sigortalısının karıştığı trafik kazasında davacının sahibi bulunduğu araçta kazaya bağlı değer kaybı oluştuğundan bahisle mahkememizde alacak davası açıldığı, mahkememizce alacağın oluşup oluşmadığına ilişkin uzman bilirkişilerden alınan rapora göre; davacıya ait araçta gerçekleşen kaza nedeniyle, 10.000 TL araç değer kaybı olduğu, araçta meydana gelen tamir ve işçilik masraflarının dosyadaki bilgilere göre 39.792 TL olduğu, ilgili poliçe limitleri dahilinde davacıya sigorta poliçesinden araç değer kaybı için ödenebilecek rakamın 3.208 TL olduğu, daha önceden şirket 3.663,66 TL ödeme yaptığından ve sigorta şirketi teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğundan sigorta şirketinin her hangi bir ödeme yükümlülüğü olmadığı, yönünde tespitte bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan alacağının kalmadığına ilişkin kanaate varılmakla davanın reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 500 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 500 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.