Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/354 E. 2022/621 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : LİMİTED ŞİRKETİN FESİH ve TASFİYESİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 05/05/2022 tarihli dilekçesiyle; davacıların, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin miras yoluyla hissedarı olduklarını, davalı şirketin keyfi yönetildiğini, ortaklar arasında eşitliğin gözetilmediğini, kayıt dışı ikincil muhasebe tutulduğunu, şirket yöneticilerinin şirkete olan özen ve bağlılık yükümlülüklerini ihlal ettiklerini beyan ederek, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirkete ilişkin ilgili belgeler getirtilmiş, davalı şirket ortaklarının UYAP nüfus kayıtları çıkartılmış, tedbiren atanan denetim kayyımından rapor alınmış, sonradan ihtiyati tedbir kaldırılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “limited şirketin fesih ve tasfiyesi” davasıdır.
6102 s. TTK’nin 636/3. maddesine göre, “(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.”
Somut olayda ; 6102 s. TTK’nin 636/3. maddesi gereğince, haklı sebeplerle limited şirketin fesih ve tasfiyesinin istenilebilmesi için davacıların bu şirketin ortağı olmaları gerekmektedir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 27/06/2022 tarihli cevabi yazısına göre; davalı şirketin ortakları … , … , … ve … olup, çıkartılan UYAP nüfus kayıtlarına göre de bu 4 ortağın da halen sağ olduğu, davacıların hiçbirisinin ortaklar arasında yer almadığı, mirasçılık yoluyla da ortak olmadıkları anlaşılmıştır.
Her ne kadar, son duruşmada davacılar vekili ön inceleme duruşmasının ertelenmesini ve ihtiyari arabuluculuğa gitmek için süre verilmesini istemiş ise de; davalı tarafın her iki talebi de kabul etmemesi karşısında, davacı tarafın bu talepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı bir davada, ön inceleme duruşmasının ertelenmesinde veya ihtiyari arabulucuk için süre verilmesinde de fayda görülmemiş, usul ekonomisi hükümleri de göz önünde bulundurularak söz konusu talepler reddedilmiştir.
Yargıtay . HD.nin 21.02.2017 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, “Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır… Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.”
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere, husumet (sıfat) hususu her aşamada ve re’sen değerlendirilmesi gereken bir hukuki bir durum olup, yine yukarıda açıklandığı üzere bu eksikliğin dahili dava yoluyla giderilmesinin mümkün de olmaması karşısında, davacıların davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacılar avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı vekilleri için 9.200 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan (eşit oranda) alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin, davalı tarafın haksız ihtiyati tedbire istinaden süresinde dava açmaması nedeniyle, davacılar tarafından sonradan kaldırılan ihtiyati tedbir için yatırılan teminatın ve denetim kayyımı ücretinden (varsa) artan kısmın davacılara (eşit oranda) iadesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara (davacılara isabet eden kısmın ise kendilerine eşit oranda) iadesine,
Dair ; davacılar vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2022

Başkan Üye Üye Katip