Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/326 E. 2022/608 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 12/10/2021 tarihinde, dava dışı … adına kayıtlı ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde sürücünün dikkatsizliği ve yolu kontrol etmemesi sonucunda, müvekkiline ait araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin … plakalı aracında maddi hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında da açıkça görüldüğü üzere … kazanın meydana gelmesinde tam ve ağır kusurlu olduğunu, kazadan sonra aracın müvekkiline uzun süren tamir ve onarım sonucunda teslim edildiğini, bu süre zarfında kullanamadığını, kaza tarihi ile aracın onarım tarihi arasında uğranılan araç kullanım kaybı zararının da davalı sigorta şirketi tarafından tahsili gerektiğini, bu kapsamda davalı sigorta şirketine, davaya konu uyuşmazlığın çözümü için tarafımızca 03.12.2021 tarihinde yapılan başvuru üzerine 6.000 TL ödeme yapıldığını, ancak bu bedelin müvekkilinin zararını karşılamadığından Konya Arabuluculuk Bürosuna … numaralı Ticari Dava Şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığını, buradan da sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 gereğince; araç mahrumiyet bedeli için 1 TL, araçta oluşan değer kaybı için 10 TL olmak üzere toplam 11 TL’sının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Kazanın ihbar edilmesi akabinde müvekkili sigorta şirketi nezdinde alınan ekspertiz raporu ile tespit edilen 6.000,00 TL değer kaybı bedelinin 23-12-2021 tarihinde bizzat başvuran vekiline ödenmiş olup fazlaya ilişkin taleplerin reddini gerektiğini, her halükarda değer kaybı hesaplamasının zmss genel şartlara göre yapılmasının gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, KZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunin sigortalısının kusuru oranında olduğunu, başvuranın faize ilişkin taleplerinin de reddinin gerektiğini, araç mahrumiyet bedeline ilişkin taleplerin ZMMS teminatı dışında olduğundan buna ilişkin taleplerin reddi gerektiğini belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili10/08/2022 tarihli dilekçesi ile; araçta oluşan değer kaybına ilişkin davayı toplamda 14.000 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı ve araç mahrumiyet tazminatı istemlerinde bulunmuştur.
Her ne kadar davacı araç mahrumiyeti tazminatı isteminde bulunmuş ise de 2918 sayılı KTK’nın 92/1-k maddesi uyarınca araç mahrumiyet zararı ZMM sigortası kapsamında olmadığından davacının araç mahrumiyeti tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre araçta oluşan değer kaybı tutarının, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 03/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 16/12/2021 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 05/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 20.000,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce 6.000,00 TL tutarında değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu kapsamda davacının bakiye değer kaybı zararının 14.000,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde oluşan değer kaybı tutarının 20.000,00 TL olduğu, davadan önce yapılan tazminat ödemesinin mahsubundan sonra davacının bakiye değer kaybı zararının 14.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığından davacının değer kaybı tazminatı davasının kabulüne, araç mahrumiyetinden doğan zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı kabul edildiğinden davacının bu tazminat kalemine ilişkin davasının ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 14.000,00 TL araç değer kaybı tazminatının kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla 16/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının araç mahrumiyeti tazminatı davasının reddine,
2-Alınması gereken 956,34 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama olarak alınan 319,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 636,73 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin 1.559,89 TL’lik kısmının davalıdan, 0,11 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 319,61 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri ve 857,50 TL yargılama olmak üzere toplam 938,20 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 938,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 1,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.