Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2023/51 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – v
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilin, davalı şirketten faturadan kaynaklı alacağının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından 22.02.2022 tarihli dilekçesi ile icra takibine itiraz edildiğini ve ilgili takibin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazın iptali davasını açabilmek için dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun 28.02.2021 tarihinde yapıldığını ancak arabuluculuk faaliyetleri sonucunda anlaşma sağlanamadığını, davalının teslim aldığı mallara istinaden edimlerini gerektiği gibi ifa etmediğini, tüm bu açıklanan nedenlerle itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkili ile davacı arasında 23.09.2021 tarihinde sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya 24.11.2021 tarihli faturayı düzenlediğini, ancak davacı şirket tarafından sözleşmede belirlenen ürünlerin çalışır teslimi yapılması gereken bazı aksamlar ve bir takım işçilik hizmetlerinin gereğinin gibi ifa edilmediğini, davacı şirkete söz konusu gizli ayıp ve kusurlu imalatların müvekkili tarafından tespit edilir edilmez derhal dosyaya sunulan 21.02.2022 tarihli ihtarname ile ihtar edildiğini, ihtara konu ayıplı, eksik ürün ve hizmetlerin halen yerine getirilmediğini, davacı şirket tarafından ihtara konu işlemler ile ilgili olumlu geri dönüşün yapılmadığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafça açılmış iş bu davanın reddini, ayrıca kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini ve ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 9.100,00 TL asıl alacak ve 190,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.290,73 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 24/11/2021 tarihli 136.101,20 TL bedelli faturanın gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, takibe konu fatura bedelinden kalan bakiyenin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise faturaya konu hizmetin eksi sunulduğunu, bir takım işlerin yapılmadığını, yapılan işlerin ise ayıplı olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu faturadaki hizmetin davalıya sunulup sunulmadığı, davacı tarafça yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıplı iş tutarının ne kadar olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Somut olayda, davacı faturaya konu hizmetin sunulduğunu, davalı ise yapılan işin ayıplı olduğunu ispat yükü altındadır.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 24/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve davacının bu fatura nedeniyle bakiye 9.101,20 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 07/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ile ise davalının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve davalının bu fatura nedeniyle davacıya 9.101,20 TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması karşısında davacının faturaya konu hizmeti davalıya sunduğunun kabul edilmesi gerekir. Her ne kadar davalı takılan armatürlerin markasının phılıps marka olmadığını savunmuş ise de, faturaya süresi içinde itiraz ettiğini ispatlayamaması karşısında davalının takılan armatürlerin anlaşmaya dolayısıyla faturaya aykırı olduğuna yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.
Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen 25/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; faturaya konu araç yıkama ünitesinin sorunsuz bir şekilde çalıştığı, kanopi altı işçiliğinin ayıplı olduğu, bundan kaynaklı ayıplı iş bedelinin 13.971,00 TL olduğu, armatür ledlerinin phılıps marka olmadığı, farklı marka olmasından kaynak fiyat farkının 6.240,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının resen dikkate alınması mümkün olmadığı gibi, bu iddianın da iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında dilekçeler aşamasında ileri sürülmesi gerekir. Davacı dilekçeler araşmasında bu yönde bir iddiada bulunmamıştır. Her ne kadar 22/12/2022 tarihli dilekçe ile davacı vekili ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını iddia etmiş ise de, davalı tarafın açık muvafakatinin olmaması karşısında davacının bu iddiasının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı dolayısıyla değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; her iki tarafın defter kayıtlarına göre davacının 24/11/2021 tarihli fatura nedeniyle 9.101,20 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından yapılan kanopi işçiliğinin ayıplı olduğu, ayıplı iş bedelinin 13.971,00 TL olduğu, ayıplı iş tutarı dikkate alındığında davacının bakiye alacağının bulunmadığı hususunun açık olduğu sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise, takibe itirazın haksız olduğunun davacı tarafça, takibin kötüniyetli olduğunun ise davalı tarafça ispatlanamaması nedeniyle tarafların tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 112,22 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 67,68 TL eksik harcın davcıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.