Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/212 E. 2023/121 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – TC No: …, …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı kooperatifin, üyesi olan davalının 2 adet üyelik aidat borcunu süresinde ödememesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile alacağına kavuşmak amacı ile icra takibine başladığını, davalı borçlunun herhangi bir borcu bulunmadığı ve icra dairesinin yetkisiz olduğu iddiası ile 28.12.2021 tarihinde icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının davacı kooperatifin 1. Etap ortağı olduğunu, davalının davacı kooperatif nezdinde her ikisi de 1. Etapta olmak üzere 2 adet üyeliği bulunduğu, davacı kooperatifin yüzlerce üyeden oluşan bir yapı kooperatifi olduğunu, davalının da bu kooperatifin üyelerinden olduğunu, dava konusunun davalının davacı kooperatife olan üyelik aidat borcundan oluştuğunu, davacı kooperatifin üyelerinden toplamış olduğu aidatlarla faaliyetine devam ettiğini, ayrıca davacı kooperatif faaliyetlerini Koop. K.’na uygun bir şekilde ve genel kurul kararlarıyla usulüne uygun olarak yürüttüğünü, 25.03.2018 tarihli Kooperatif Genel Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda davalının ödemekle yükümlüğü olduğu aidat borçları ve vadeleri olmak üzere ödenmeyen toplam borç miktarı faiz, masraf ve icra vekalet ücreti hariç toplamda 61.666,66 TL olduğunu, davalı takip borçlusunun borca itiraz dilekçesinde her ne kadar borcu olmadığını iddia etmişse de, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalı takip borçlusunun 25.03.2018 tarihli Kooperatif Genel Kurulunda alınan karar neticesinde her bir daire için ödemesi lazım olan 30.000 TL aidat borcunu (2 daire için toplamda 60.000 TL) ile 01.08.2021 tarihli Kooperatif Genel Kurulunda alınan karar neticesinde takip tarihine kadar vadesi dolmuş ve her bir daire için ödemesi lazım olan 17.500 TL aidat borcu (2 daire için toplamda 35.000 TL) faiz borcunu tüm ikaz ve ihtarlara rağmen ödenmediğini, davalı kooperatif üyesi … hakkında 2018 genel kurul kararı gereği her iki üyeliği için ödenmemiş aidat borçları için 15.10.2018 tarihli vadeye kadarki ödemeleri için Konya .İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası için alacak takibine girişilmiş olsa da bu borçlunun iş bu takibe de haksız itiraz ettiğini, itiraz neticesinde Konya . ATM … E, sayılı dosya ile itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkeme tarafından … K. 24.01.2022 tarihli kararı ile borçlu davalının haksız. itirazının iptali ile takibin devamıma dair hüküm tesis edildiğini, taraflarınca dava konusu icra takibindeki alacaklarının, bu bildirilen itirazın iptali davasına konu en son vade olan 15.09.2018 tarihinden sonra gelen 15.10.2018 ve sonraki vadeler için olduğunu, kısaca takip konusu alacaklarının davalının 2 adet üyeliği için davacı kooperatife ödemesi lazım olan 2018 genel kurulundan 26.666,66 TL ve 2021 genel kurulundan 35.000,00 TL borcuna ilişkin olduğunu, davalı aleyhine 15.12.2021 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayıl dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak borca ve eklerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu, 17.01.2022 tarih 2022/6546 arabuluculuk dosyasında sonuç alınamadığını, davacı kooperatifin 500’e yakın üyesi bulunduğu, faaliyetlerine üye aidatları ile devam ederek üyelere daireleri teslim ettiğini, takibe konu icra dosyasında belirtilen aidat alacağının davacı kooperatifin ortağı …’ın kooperatif ortaklığından doğan aidat borcu olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötün niyetli olduğunu belirterek; olup, ödenmeyen toplam borç miktarı faiz, masraf ve icra vekalet ücreti hariç toplamda 61.666,66 TL olduğunu, davalı takip borçlusunun borca itiraz dilekçesinde her ne kadar borcu olmadığını iddia etmişse de, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalı takip borçlusunun 25.03.2018 tarihli Kooperatif Genel Kurulunda alınan karar neticesinde her bir daire için ödemesi lazım olan 30.000 TL aidat borcunu (2 daire için toplamda 60.000 TL) ile 01.08.2021 tarihli Kooperatif Genel Kurulunda alınan karar neticesinde takip tarihine kadar vadesi dolmuş ve her bir daire için ödemesi lazım olan 17.500 TL aidat borcu (2 daire için toplamda 35.000 TL) faiz borcunu tüm ikaz ve ihtarlara rağmen ödenmediğini, davalı kooperatif üyesi … hakkında 2018 genel kurul kararı gereği her iki üyeliği için ödenmemiş aidat borçları için 15.10.2018 tarihli vadeye kadarki ödemeleri için Konya .İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası için alacak takibine girişilmiş olsa da bu borçlunun iş bu takibe de haksız itiraz ettiğini, itiraz neticesinde Konya . ATM … E, sayılı dosya ile itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkeme tarafından … K. 24.01.2022 tarihli kararı ile borçlu davalının haksız. itirazının iptali ile takibin devamıma dair hüküm tesis edildiğini, taraflarınca dava konusu icra takibindeki alacaklarının, bu bildirilen itirazın iptali davasına konu en son vade olan 15.09.2018 tarihinden sonra gelen 15.10.2018 ve sonraki vadeler için olduğunu, kısaca takip konusu alacaklarının davalının 2 adet üyeliği için davacı kooperatife ödemesi lazım olan 2018 genel kurulundan 26.666,66 TL ve 2021 genel kurulundan 35.000,00 TL borcuna ilişkin olduğunu, davalı aleyhine 15.12.2021 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayıl dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak borca ve eklerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu, 17.01.2022 tarih … arabuluculuk dosyasında sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile davalının Konya .İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının icra takibinde hangi dönem borcu için icra takibi yapıldığının belirtilmediğini, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, ödemelerin belirlendiği olağan genel kurul toplantılarının, usulüne uygun yollarla davalıya bildirilmesi gerektiğini, ancak davalıya hiçbir surette toplantıya çağrı yapılmadığı gibi usulüne uygun davet olmadığını, doğal olarak alınan kararlardan bilgisi bulunmadığını, sonrasında alınan genel kurul kararlarının davalıya tebliğ de edilmediğini, bu hususun yargılama sırasında açıklık kazanacağını, davalının kooperatif üyeliği konusunda, durumun davacının iddia ettiği yönde olmadığını, davalının davacı kooperatif nezdinde 1. Etapta 2 adet üyeliği, 2. Etapta 2 adet üyeliği bulunduğunu, davacının davalının hangi etapta üyeliğinden kaynaklı talepte bulunduğunun icra takibinde açıklanmadığını, dava dilekçesine bu yönde ekleme yapılarak itirazın iptali talebinde bulunduğunu, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, d)Davalının 1. Etaptaki üyeliğinden ve tapusu çıkmış bulunan, kendi adına kayıtlı olan … İli … İlçesi … Mah. … pafta … ada … parselde bulunan B blok 4.kat … bağımsız bölüm nolu dairesini … isimli şahsa, 03.01.2017 tarihinde sattığını, satış sözleşmesi ve tapu suretinin ekte olduğunu, yine 1. Etaptaki üyeliğinden ve tapusu çıkmış bulunan … İli … İlçesi … Mah. … pafta … ada … parselde bulunan B blok 4.kat … bağımsız bölüm nolu dairesini de … isimli şahsa, 29.06.2015 tarihinde sattığını, bu durumda davalının her iki üyelik nedeniyle kooperatife anılan tarihlerde borcu bulunmadığının aşikar olduğunu, neticede kooperatif üyelikleri nedeniyle ferdi tapu verildiği, davalının doğal hakkı üzere bu taşınmazları sattığını, şimdi üyelik nedeniyle aidat isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, 2.Etapta bulunan üyelikleri açısından ise davalının, bu iki adet üyelikten istifa etmek suretiyle aidat alacaklarının kendisine ödenmesini taleple dava ikame ettiğini, davanın kabul edildiğini, ayrıca davalı tarafından 1. Etap üyeliklerinin davalı kooperatif tarafından devam ettiriliyor olması nedeniyle istifa iradesini ortaya koyan Konya . Noterliği’nin 18.10.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı kooperatif istifa iradesini kabul etmediğine yönelik cevap verdiğini, davalı kooperatifin davalının üyeliğinin halen devam etmesine yönelik olmak üzere yapmış olduğu istifasına değer atfetmeyerek, haksız surette bu davaya konu icra takibini başlattığını, haksız taleplerle ikame edilen bu davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, davalı vekili usuli itirazlarımız başlığı altında; davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının, icra takibinde hangi dönem alacaklara ilişkin icra takibi başlatmış olduğunu belirtmeyerek, zamanaşımı def’ini bertaraf etmek istediğini, aidat alacaklarında zamanaşımının 5 yıl olduğunu belirterek; davanın reddine, haksız icra takibi nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 61.666,60 TL asıl alacak ve 7.398,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 69.065,16 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının kooperatif genel kurulunda alınan 25/03/2018 tarihli ve 01/08/2021 tarihli kararlara istinaden 1. etapta bulunan 2 adet üyelikten kaynaklı aidat borcu olarak gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının 1. etapta bulunan 2 adet üyeliği nedeniyle kendisine verilen daireleri dava dışı üçüncü kişilere devretmesi nedeniyle kooperatif üyeliğinin sona erip ermediği, daire devrinin üyelik devri sonucunu doğurup doğurmayacağı, davalının bu üyeliklerden istifa edip etmediği, istifanın kooperatif tarafından kabul edilmemesinin mümkün olup olmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davalının Konya . Noterliği’nin 18/10/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 1. etapta bulunan 2 adet üyelikten istifa ettiği ve istifanın 20/10/2021 tarihinde kooperatife tebliğ edildiği anlaşılmışmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca; Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.
Anılan yasal düzenlemeye istinaden istifanın kooperatife ulaştığı anda üyelikten çıkmanın gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Her ne kadar davacı tarafça istifanın hüküm doğurabilmesi için dairelerin iade edilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de 1163 sayılı yasanın 13. maddesi karşısında davacının bu iddialarına itibar edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davalının 1 etapta bulunan 2 adet üyeliğinin 20/10/2021 tarihi itibariyle sona erdiği kabul edilmiştir.
Davalının üyeliğinin 20/10/2021 tarihinde sona ermesi karşısında, bu tarihten sonraki dönemde tahakkuk eden aidatlardan davalının sorumlu olmayacağı açık olup, çıkmadan önce tahakkuk eden aidat borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca; Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür.
Davalının kooperatif üyeliğinden istifa suretiyle çıkması karşısında üyelikten kaynaklanan alacağın tasfiyesi 1163 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre yapılacaktır. Üyeliğin sona ermesi karşısında davacı kooperatifin iade yükümlülüğü kapsamında üyeliğin sona erdiği yıl bilançosuna göre hesaplanacak tutarı davalıya iade etmesi gerekmektedir. Ortaklığın sona ermesine kadar yatırılmayan bir kısım aidat asıllarının tekrar yatırtılması durumunda, bunların da yine iade kapsamında geri verilmesi gerekeceğinden, bunların iade aşamasında, kooperatife ödetilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmelidir. Yine, kooperatif ile ortaklık bağı kesilen ve kooperatiften alacaklı hâle gelen davalının istifa öncesi aidat ve faizinden sorumlu tutularak, faizin çıkma payı alacağından mahsup edilmesi kooperatiflerde hâkim olan ”açık kapı”, ”kâr amacı gütmeme” ilkeleriyle hukukun temel prensiplerinden olan “hakkaniyet” ilkelerine aykırı olacaktır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16/03/2021 tarihli … -… E … K sayılı ilamı da bu yöndedir.
Davaya konu icra takibi üyeliğin sona ermesinden sonra 15/12/2021 tarihinde başlatılmıştır. Takip tarihi itibariyle davalının üyeliği sona ermiş olup, davacının daha sonra iade yükümlülüğü kapsamında iade etmesi gereken aidatları tahsil etmek için icra takibi başlatmasında hukuki yararı yoktur. Dolayısıyla davacının davaya konu icra takibini başlatmasında ve takibe itiraz üzerinde eldeki davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin alınan 707,79 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 527,89 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 7/2 maddesine göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.