Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2023/41 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …, …
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2- … – TC No : …, …
: 3- … – TC No : …, …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili …’nın 24.05.2021 tarihinde … plakalı … 2014 model aracı ile Konya Karaman yolunda Çumra’ya gelmek üzere seyir halindeyken kırmızı ışıkta durduğu sırada davalı … kontrolündeki … plakalı aracın kural ihlali yapmak suretiyle kırmızı ışıkta durmayarak müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin aracının hasara uğradığını, söz konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmayıp kusurun davalı sürücü … ‘da olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın, müvekkilinin kaza yaptığı aracın sigorta şirketi tarafından giderildiğini, araçta meydana gelen hasar bedelinin 20.866,48 TL olduğunu, müvekkilinin aracında 24.05.2021 tarihi itibari ile 20.866,48 TL’lik hasar kaydının bulunduğunu, bu hasar kaydından dolayı da aracın 2. el değeri oldukça düştüğünü, aracının tamir süresinde yaklaşık sekiz ay geçtiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek; HMK.107. maddesi gereği alacak belirli hale geldiğinde artırılmak kaydı ile ; 24.05.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu poliçe teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00-TL olduğunu, yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesinin gerektiğini, öncelikle mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi için konu kaza nedeniyle sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene bakiye ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, karşı yanın aracında meydana gelen hasarın karşı yanın kasko sigortacısı tarafından giderilmiş olup müvekkili şirketçe … Sigorta A.Ş.’ye 28.12.2021 tarihi itibariyle toplamda 48.072,14 TL rücu tazminatı ödemesi yapıldığını, davadan önce davacı tarafa 11.11.2021 tarihinde 3.281,52 TL değer kaybı tazminatının ödendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava konusu aracın daha önce başkaca herhangi bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının, ayrıca 165.000 km’nin üzerinde olup olmadığının tespitinin gerektiğini, aracın geçmişinde daha 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’ den fazla olması hallerinde değer kaybının oluşmayacağını belirterek; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi durumda ise esastan reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 05/12/2022 tarihli dilekçesi ile , açmış olduğu davayı toplamda 26.718,48 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken değer kaybı zararı ile araç mahrumiyet zararı hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre araçta oluşan değer kaybı tutarının, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Davalı … tarafından davacıya 11/11/2021 tarihinde 3.281,52 TL tutarında değer kaybı tazminatı ödemesi yapılmıştır. Bu kapsamda her ne kadar yazılı başvurunun hangi tarihte yapıldığı dosya kapsamından tespit edilememiş ise de, davalı … şirketinin ödeme yapması karşısında davacının usulünce başvuru yaptığı ve davalı … şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 11/11/2021 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Davaya konu 24/05/2021 tarihli trafik kazası neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağı ile kazanın oluşmasında … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. Kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şekli ve mevcut dosya kapsamı ile uygun olduğundan hükme esas alınan 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiş, Mahkememizce de rapordaki tespitlere iştirak edilerek davacının kazanın oluşmasında herhangi bir kusurunun olmadığı kabul edilmiştir.
23/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının aracında oluşan değer kaybı tutarının 30.000,00 TL olduğu ve daha önce yapılan ödemenin mahsubundan sonra bakiye zararın 26.718,48 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … vekili, 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna, kusur belirlemesinin hatalı olduğu ve değer kaybının ZMMS Genel Şartları ekindeki formüle göre yapılması gerektiğini savunarak itiraz etmiştir. Kusur belirlemesine ilişkin itiraz soyut nitelikte olduğundan, değer kaybı hesabına yönelik itiraz ise raporun yerleşik içtihatlarda belirlenen kriterlere uygun olması nedeniyle yerinde görülmemiştir.
Kaza 24/05/2021 tarihinde meydana gelmiş olup kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS maddi hasar poliçe limiti 43.000,00 TL’dir. Davalı … tarafından bu trafik kazası nedeniyle toplam 27.903,89 TL tutarında ödeme yapılması karşısında bakiye poliçe limiti 15.096,11 TL’dir.
Davacı vekili 05/12/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini 26.718,48 TL’ye çıkarmış, ancak davalı … yönünden talep artırımda bir sınırlama yapmamıştır. Dolayısıyla bakiye poliçe limitinin üstünde kalan kısmından davalı … şirketinin sorumluluğu bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 30.000,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu, davalı … tarafından daha önce yapılan ödemenin mahsubundan sonra bakiye değer kaybı zararının 26.718,48 TL olduğu, davalı …’ın haksız fiil hükümlerine göre, davalı …’ın ve davalı … şirketinin ise yasa gereği oluşan zarardan sorumlu oldukları, ancak davalı … şirketinin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 15.096,11 TL ile sınırlı olduğu sonucuna varıldığından davalı … şirketine yönelik davanın kısmen kabulüne, diğer davalılara yönelik davanın ise kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVALI …Ş.’YE YÖNELİK DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, DAVALI … İLE DAVALI …’A YÖNELİK DAVASININ İSE KABULÜ ile, 26.718,48 TL değer kaybı tazminatının, davalı …Ş.’nin sorumluluğu bakiye poliçe limiti olan 15.096,11 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı …Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 11/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 24/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının davalı …Ş.’ye yönelik fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.825,14 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 519,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.305,22 TL eksik harcın (davalı …Ş.’nin sorumluluğunun 737,46 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.560,00 TL. yargılama giderinin, 678,59 TL’lik kısmının davacıdan, 881,41 TL’lik kısmının ise davalı …Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 600,61 TL harç gideri ve 1.530,25 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.130,86 TL yargılama giderinin, (davalı …Ş.’nin sorumluluğunun 1.203,95 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Ş. kendini vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T. uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.