Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/2 E. 2022/838 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 08/06/2021 günü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla … Caddesi ile … Caddesinin kesiştiği kavşağa geldiğinde kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen durmaksızın yola devam ettiği ve o esanada müvekkili …’nin sevk ve idaresinde ki … plakalı motosikletin kavşakta kendisine yeşil ışığın yanması ve hareket etmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, olay sonucu müvekkilinin yaralanarak tedavi altına alındığını, meydana gelen kazanın oluşumda kırmızı ışık ihlali yapan sürücü … tam kusurlu olup, müvekkil …’nin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya karışan … sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından … nolu poliçe ile ZMSS kapsamında sigortalandığını, araç maliki ile … Sigorta A.Ş arasında akdolunan poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle maddi ve manevi zararlarının olduğunu, zararlarının tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödemenin olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulüyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL, geçici tam iş göremezlik tazminatı, 100 TL tedavi masrafları , 100 TL bakıcı giderleri ve 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 400 TL maddi tazminatın 08/06/2021 kaza tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Bankasından kaza tarihi olan 08/06/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine maluliyet tazminatı hesaplanabilmesi yeni genel şartlar uyarınca özürlülük ölçütüne göre maluliyet raporu talep edildiğini, ancak davacı taraf ibraz etmeden dava açtığını, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olabileceğini, davacının taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışında olduğunu, maluliyet hesabında genel şartlarda da açıkça belirtildiği üzere sakatlık oranının nazara alınmasının gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle ve poliçede yazılı limitle sınırlı olarak sorumlu olabileceklerini belirterek; davanın usulden ve esastan reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının bir zararı bulunmakta ise öncelikle bu talebini usulüne uygun olarak diğer davalı sigorta şirketine yöneltmesinin gerektiğini, davacının bu hususu gözetmeksizin davayı ikamet etmesi nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan araç her ne kadar müvekkili banka adına kayıtlı ise de; olayın meydana gelmesinde müvekkili bankaya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte diğer davalının kırmızı ışıkta geçmiş olduğu varsayılsa dahi bu eylemden müvekkili bankanın sorumlu tutulmasının hukuken ve hakkaniyet anlamında mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağının bir çok yönden eksik olduğunu, kusur durumunun tam ve doğru olarak tespit edilemediğinin anlaşıldığını, davacının bir zararı ve maddi kaybı bulunmadığından iş göremezlik tazminatı talebinde bulunması hukuken mümkün olmadığını, tedavi ve sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, bunun haricinde davacının tedavi masrafları yönünden bir talebi bulunmakta ise bu talebini de ispat etmesinin gerektiğini, davacı tarafından ispat edilmeyen ve ihtiyaç olmayan bakıcı giderlerinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, olaya ilişkin kovuşturmasının devam etmekte olan bir ceza dosyası bulunduğundan dosyanın bekletici mesele yapılmasının gerektiğini belirterek; davanın öncelikle usulden, aksi durumda ise esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay. Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 08/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 21/09/2021 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu 08/06/2021 tarihli trafik kazası neticesinde görevli kolluk tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında, sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken ışıklı kavşağa geldiği esnada kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen seyrine devam ettiği esnada … idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde oluşan trafik kazasının oluşmasında …’ın tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında tanzim edilen 19/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalının tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamına uygun ve kaza tespit tutanağı ile 19/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile uyumlu olduğundan hükme esas alınan 20/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı …’ın tam kusurlu olduğu belirlenmiş ve Mahkememizce de bu rapora itibar edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının 08/06/2021 tarihinde meydana gelmesi karşısında davacı hakkında düzenlenecek maluliyet raporunun Erişkinler … Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmesi gerekir. Bu yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiğinden ve dosya kapsamına da uygun olduğundan hükme esas alınan 25/05/2022 tarihli maluliyet raporu ile davacının kalıcı sakatlık oranının % 4, geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 2 hafta ve tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar 07/10/2021 tarihli maluliyet raporu ile davacının kalıcı sakatlık oranının % 5,2 olduğu tespit edilmiş ise de bu raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan Çalışma Gücü … Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmesi ve her iki raporun farklı yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilmesi karşısında raporlar arasında çelişki bulunmadığı kabul edilmiştir.
07/11/2022 tarihli hesap raporu ile, davacıya ait maaş bordroları dikkate alındığında davacının iyileşme sürecinde herhangi bir gelir kaybının bulunmadığı, sürekli iş göremezlik zararının 185.891,70 TL ve bakıcı gideri zararının 1.788,75 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 28/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 189.680,45 TL’ye çıkarmış ve alacağa avans faizi işletilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça alacağa avans faizi işletilmesi talep edilmiş ise de kazaya karışan sigortalı aracın kullanım şekli ”hususi” olduğundan davacı tarafın bu istemi yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının kaza esnasında kaskının bulunup bulunmadığı yönünde kaza tespit tutanağında bir belirleme bulunmamaktadır. Dosyaya yansıyan deliller arasında da davacının kaskının bulunmadığının kabulüne elverişli bir delil bulunmamaktadır. Davacının kaskının takılı olmadığı kabul edilse dahi yaralanmanın baş bölgesinden olmaması karşısında davacının zararından müterafik kusur indirimi yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının sürekli iş göremezlik zararının 185.891,70 TL, bakıcı gideri zararının 1.788,75 TL ve tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olduğu, davacıya atfı kabil müterafik kusur bulunmadığı, davalıların oluşan zarardan müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat davasının 189.680,45 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur oranları, davacının yarlanmasının derecesi, paranın alım gücü, manevi tazminatın tatmin ve caydırıcılık fonksiyonu dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a) 185.891,70 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.788,75 TL bakıcı gideri tazminatı ve 2.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 189.680,45 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 21/09/2021 tarihinden itibaren, davalı … Bankası A.Ş. ile davalı … yönünden ise 08/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
b) 20.000,00 TL manevi tazminatın 08/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Bankası A.Ş. ve davalı …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 14.323,27 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 727,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.596,07 TL eksik harcın (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 12.299,23 TL ile sınırlı olması kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360,00 TL. yargılama giderinin 0,72 TL ‘lik kısmının davacıdan, 1.359,28 TL’lik kısmının ise davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 727,20 TL harç giderinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 657,84 TL ile sınırlı olması kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri ve 3.383,75 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.464,45 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 3.462,80 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 3.132,51 TL ile sınırlı olması kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden;
a-)Kendisini vekille temsil eden davacı için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 29.452,07 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Kendilerini vekille temsil eden davalı … Bankası A.Ş. ile davalı … Sigorta A.Ş. için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası A.Ş. ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye (eşit oranda) verilmesine,
7-Davacı taraf, manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Bankası A.Ş. ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı Kuveyttürk Katılım Bankası A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.