Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/184 E. 2023/39 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TC No : …, …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili ile davalı arasında uzun süredir devam eden araç tedarik ve satım ilişkisi neticesinde davalı borçlunun, müvekkiline araç tedarik ettiğini ve bunun karşılığında da araç bedelini
müvekkilinden aldığını, aralarında birden fazla bu şekilde araç tedariki ve satımı gerçekleştiğini, müvekkilinin davalı
ile uzun süreden beri devam eden araba tedariki ilişkisine dayanarak borçlu tarafından temin
edilecek olan … marka … model, … marka … model, … marka … model ve … marka … model araçların bedeli olarak … bankası … şubesinden, 01.07.2019 tarihinde 15.000,00-TL, 31.05.2019 tarihinde 144.000,00-TL ve 18.06.2019 tarihinde 160.000,00-TL’yi borçlu hesabına yatırdığını, her ne kadar söz konusu araç bedellerine ilişkin ödemeler müvekkili tarafından yatırılmış olsa
da borçlunun ifa borcunu yerine getirmeyerek mezkur araçları müvekkiline teslim etmediğini, teslim edilmesi gereken malın teslim edilmemesi nedeniyle borçlunun sözleşme hükümlerine aykırı hareketiyle sebepsiz zenginleştiğini ve müvekkilini zor duruma düştüğünü, taraflarınca 02.08.2019 tarihinde Ankara . Noterliği … yevmiye numarası ile araçları teslim etmeyen borçluya müvekkiline teslim edilmeyen araçların teslimi, teslimi mümkün değilse bakiye kalan 135.000,00-TL bedelin, Müvekkiline iadesi talebiyle ihtar çekildiğini, ihtarname ve tebliğ şerhinin anılan ihtarnamenin 03.08.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, çekilen ihtar sonucunda borçlunun kalan borcu ödemediğini, kalan miktarın tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu
tarafından borcun tamamına ve ferilere kötü niyetli ve haksız bir şekilde itiraz edildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına,
davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak
üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep
ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın iddialarının herhangi bir mesnedi olmadığı gibi haksız olduğunu, vekil eden ile davacı arasında herhangi bir hukuki, ticari veya fiili bir ilişki olmadığı gibi iddia
edilen şekilde bir araç tedarik ilişkisi de bulunmadığını, bu nedenle vekil edenin işbu uyuşmazlıkta
maddi hukuk bakımından taraf sıfatını haiz olmadığını, davacının iddia ettiği araç tedarik ilişkisi ve ticareti dava dışı … ile davacı
arasında gerçekleştiğini, dava dışı …’ nın banka hesaplarının bloke olması nedeniyle davacının iddia ettiği araç alım satım bedellerinin vekil edenin hesabına davacı taraça dava dışı … ve davacının bilgisi dahlinde yatırıldığını, vekil edenin hesabına yatırılan bu
bedelleri … ‘ ya teslim ettiğini, vekil edenin bu uyuşmazlıkta üçüncü kişi konumunda olduğunu ve bu nedenle araç alım satım ve komisyon sözleşmesinden kaynaklanan ne davacıya ne de dava dışı …’ya karşı herhangi bir borcu veya hukuki sorumluluğu
bulunmadığını, somut olay itibari ile vekil edenin bu ilişkideki konumu olsa olsa … ile kendi arasında gerçekleşen vedia sözleşmesi kapsamında değerlendirilebileceğini, konuya ilişkin iddialarının … tarafından düzenlenen belgeler ve sayın mahkeme huzurunda
dinlenecek tanık beyanları ile ispat edileceğini, ayrıca davacı tarafın, dava dışı … ile olan ilişkilerinde vekil edenin emanetçi olduğunu, buna ilişkin kendi beyanlarını içerir delilin ibraz edileceğini, işbu uyuşmazlıktaki hukuki ilişkinin dava değeri ve mevcut olduğu iddia edilen işlemlerin miktarı bakımından senetle ispat edilmesi gerekirken herhangi bir delil ibraz edilmemiş olmasından da
anlaşılacağı üzere taraflar arasında mevcut ve geçerli herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, kaldı ki
davacının taraflar arasında mevcut olduğunu iddia ettiği araç satışına ilişkin sözleşmelerin; 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun resmi biçimde düzenlenmedikçe
geçersiz olduğunu. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığına ilişkin HMK 109. maddesi
gereğince ispat yükü kendisine düşen davacı tarafça iddiasını ispata yarar herhangi bir delil
sunulamadığını,
davacı tarafça vekil edenin araç tedarik ilişkisine taraf olmadığı bilinmesine rağmen vekil eden
aleyhine takip başlatıldığını ve vekil edenin itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafın işbu davasında haksız ve kötü niyetli olduğundan davacının 2004 sayılı İcra İflas
Kanunu 67/2. Maddesi gereğince tazminata mahkum edilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddine,
takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet
tazminatına mahkum edilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekil edene verilmesine karar
verilmesi talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin 135.000 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak takip toplamı gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından davalının banka hesabına gönderilen paraların dava dışı … verilmek üzere gönderilip gönderilmediği, davacının bu paraları … verilmesi yönünde davalıya talimat verip vermediği, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davacı tarafından 31/05/2019 tarihinde davalının banka hesabına “… parası” açıklaması ile 144.000 TL, 18/06/2019 tarihinde “… parası” açıklaması ile 160.000 TL ve 01/07/2019 tarihinde “borç” açıklaması ile 15.000 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı Ankara . Noterliğinin 02/08/2019 gün ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödeme dekontlarına konu araçların kendisine teslim edilmemesi nedeniyle bakiye 135.000 TL’nin kendisine iade edilmesini istediği ve ihtarnamenin 03/08/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı ise Konya . Noterliğinin 05/08/2019 gün ve … yevmiye nolu cevabı ihtarname ile gönderilen paraların …’ya verilmek üzere gönderildiğini, bu talimat doğrultusunda paraların çekilerek …’ya verildiğini, araç teslim edilmemiş ise bunun sorumlusunun … olduğunu bildirmiştır.
Taraflar arasında davacı tarafından davalının banka hesabına toplam 319.000 TL gönderildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının paraları dava dışı …’ya verilmek üzere gönderip göndermediği ile davacının davalıya bu yönde bir talimat verip vermediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 22/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ödeme dekontlarının defterlerde kayıtlı olmadığı, davacının 20/06/2019 tarihinde 82.000 TL aynı tarihte 52.000 TL olmak üzere toplam 134.000 TL tutarında ödeme yaptığı, bunun yanında davacının 31/05/2019 tarihinde dava dışı …’ya 91.500 TL tutarında ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Davacı defterlerinde yer alan ödeme kayıtları ile davaya konu ödeme dekontlarının uyumsuz olması ve bilirkişi tarafından da dekontların defterlerde kayıtlı olmadığının tespit edilmesi karşısında davacı defter kayıtlarının uyuşmazlığı esasına etkili olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 19/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davalının 2 adet fatura karşılığında davacıya 134.000 TL tutarında araç sattığını, bu faturaların 20/06/2019 tarihli olduğu, davalının dava dışı … ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı defterlerinde araç satışına ilişkin olarak iki farklı fatura bulunmakta ise de bu fatura bedellerinin 20/06/2019 tarihinde ödendiği, bunun yanında davalının ödeme ya da teslim savunmasının da bulunmadığı dolayısıyla bu faturaya konu araçların davaya konu ödeme dekontlarıyla bir ilgisinin olmadığı,sonucuna varılmıştır.
Somut olayda; ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı ödeme dekontlarına konu paraların dava dışı …’ya verilmek üzere gönderildiğini yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. Her ne kadar davalı tarafça telefon görüşmelerine ilişkin cd ibraz edilmiş ise de konuşma içeriklerinde davalının savunmasının ispatına yarayan herhangi bir kaydın bulunmadığı, bunun yanında bu görüşme kayıtlarının hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu, dolayısıyla delil vasfına haiz olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı savunmasının ispatına yarayan herhangi bir yazılı delil ibraz etmediğinden kendisine yemin delilli hatırlatılmıştır. Davalının yemin teklifi uyarınca 26/01/2023 tarihli duruşmada hazır olan davacı “Bildiğim kadarıyla … ile … ortak iş yapmaktadırlar,. Araç almak için davalıya para gönderdim. Ancak davalıya gönderdiğim paraların …’ya teslim edilmesi şeklinde davalıya herhangi bir talimat vermedim. Araçları … ile … birlikte teslim edeceklerdi, ancak araç teslimi yapılmadı. Dediğim gibi aramızdaki ticari ilişki … ve … iledir. Daha önceki ticari ilişkilerimizde bu şekilde ilerlemiştir. Biz paraları …’IN banka hesabına gönderirdik. … ile … da araçları bize teslim ederdi.” şeklinde yemini eda etmiştir.
Davacının, yeminli beyanında davalıya paraların dava dışı …’ya teslim edilmesi yönünde herhangi bir talimat vermediğini belirtmesi karşısında davalının savunmalarının yemin delili ile de ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Anılan nedenlerle takip tarihi itibariyle davacının 135.000 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmış ve takibin bu tutar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Tarafların feri nitelikteki tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise takibe itirazın haksız olması ve alacağın likit kabul edilmesi nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, takibin kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından ise davalının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 135.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-135.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 27.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 9.221,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.305,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.916,38 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.386,17 TL harç gideri ve 2.064,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.450,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 21.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.