Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/708 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; taraflar arasında imzalanan 14/03/2015 tarihli satış sözleşmesi ile davacının 65.590,00.TL bedel ile çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığı çiftliğinde kurulu mandırasında kullanmak üzere koyun sağımı için sözleşmede belirtilen makine ve soğutma tankı ekipmanlarını satın aldığını, bakiye kalan borcu için 25/05/2015 vade tarihli 9.500 TL bedelli, 28/05/2015 vade tarihli 18.000 TL bedelli ve 28/07/2015 vade tarihli 9.500 TL bedelli 3 adet bono verdiğini, bonoların tahsile verildiğini, ancak sözleşmeye konu sağım makinesinde sorunlar olduğunu, davalı şirketin garanti kapsamında çağrıldığını, ayıpların tespit edilmesine karşın hataların giderilmediğini, arızaların giderilememesi üzerine yapılan tespitte gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını belirterek; müvekkili davacının ayıplı makine ve ekipmanları nedeniyle davalı şirkete verdiği bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ödenen 20.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava dosyasının yetkili Konya Mahkemelerinde gönderilmesinin gerektiğini, görevli mahkemenin ise Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın 21 Mayıs 2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü beyan ettiğini, bu ihtarnameye karşı cevap mahiyetinde 25 Mayıs 2015 tarihli ihtarname gönderildiğini, davacının sözleşmeyi feshi usulüne uygun olmadığı gibi iyiniyetli de olmadığını, ürünün sanayi tipi büyük ölçekli bir koyun keçi sağım ünitesi olduğunu, davacı tarafa kurulum yapıldıktan sonra gerekli testler yapılmak suretiyle eksik hususların giderildiğini ve sağlam olarak imzası karşılığı teslim edildiğini, davacı taraf bir süre sonra fesihte gösterdiği nedenlerden farklı gerekçelerle servis talebinde bulunduğunu ve servis elemanlarının bu talebe de cevap verdiklerini, aradan bir süre daha geçtikten sonra yeniden servis talebinde bulunulması üzerine servis görevlilerinin süt hortumunun yırtık olduğunu gördüklerini, müşteri memnuniyeti çerçevesinde gerekli servis hizmetini parça ve servis ücreti almaksızın verdiklerini ve yine tüm testleri sağım yapılmak suretiyle tamamlanarak davacıya ürünü yine imzası karşılığı teslim ettiklerini, müvekkili şirketin tüm servis taleplerine olumlu cevap verip, müşterisi olan davacıyı memnun ettiğini düşünürken davacının sözleşmeyi fesih ihtarnamesiyle karşılaştığını, davacının ihtarnamesinde satım konusu mal üzerinde tespit yaptırıldığını ve gizli ayıp tespit edildiği iddia edildiğini, davacının iyiniyet kurallarına aykırı olarak yaptığı feshin usulsüz olduğunu, davacı lehine verilen tedbir kararı nedeniyle müvekkilinin alacaklarına zamanında erişememesinden kaynaklanacak tüm doğrudan ve dolaylı zararları bakımından davacıya ticari işlerde uygulanan en yüksek faiz oranı işletilmek üzere alacak ve tazminat davaları ikame olunacağını belirterek; tedbir kararının kaldırılması veya teminatın dava konusu tutarı ve ortaya çıkacak zararları karşılayacak şekilde artırılmasına, dava dilekçesinin esasına girilmeksizin yetki ve görev yönünden reddine karar verilmesine, davanın esastan reddine, avukatlık ücreti ve diğer tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve istirdat isteminden ibarettir.
Tarafların koyun sağım sistemi ve ekipmanlarının satışının gerçekleştirilmesi amacıyla 14/03/2015 tarihli sözleşmeyi imzaladıkları, sözleşme kapsamındaki sistemin davacıya teslim edildiği, davacının sözleşme bedeline istinaden davalıya 3 ayrı bono verdiği, ayrıca 30/03/2015 tarihinde 20.000,00 TL tutarında nakit ödeme yaptığı ve davacının sözleşmeye konu malların ayıplı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; 14/03/2015 tarihli satış sözleşmesine istinaden davacıya teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın olağan bir gözden geçirmeyle fark edilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, varsa ayıp nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın giderilmesi mümkün ise bedelinin ne kadar olduğu, ayıbın giderilmesi halinde davacının beklediği faydayı elde etmesinin mümkün olup olmadığı, bu sözleşmeye istinaden yapılan ödemenin davalıdan istirdadının gerekip gerekmediği, yine bu sözleşme kapsamında mal bedeline mahsuben davalıya verilen bonolar nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 227. maddesine göre; (1)Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2)Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3)Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.(4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.(5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.
Davalı tarafça süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı yönünde bir savunma yapılmadığından bu yönde bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. Bu kapsamda yapılması gereken davacıya teslim edilen sözleşmeye konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün değil ise ayıbın giderilmesi için yapılması gereken masraf tutarının ne kadar olduğu hususlarının belirlenmesinden ibarettir.
06/05/2016 tarihli bilirkişi raporu ile davacıya teslim edilen sistem ile teklif edilen sistemin birbiriyle uyumlu olmadığı, teklif edilen sistemde sağılan sür ve durulama suyunun yer çekimi istikametinde akması sağlanırken mevcut sistemde süt ve yıkama suyunun yukarıya terfi edildiği, sistem durduğunda aşağı seviyedeki hatlarda süt ve su kalmasının bu nedenle önlenmesinin mümkün olmadığı, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu, süt soğutma tankının kapağında mevcut karıştırıcıda paslanma başlangıcı olduğu, bunun gizli ayıp niteliğinde olduğu, koyunların sağım ünitesine girmesiyle açılıp kitlenmesi gereken sistemin çalışmadığı, sağım başlıklarının koyun için uygun tipte olmaması nedeniyle hayvana zarar verdiği ve belirtilen ayıpların giderilmesinin mümkün olduğu tespit edilmiştir.
06/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda ayıbın giderilmesinin mümkün olduğu yönünde mütalaada bulunulmasına rağmen, ayıbın giderilmesinin ne kadar masraf gerektirdiği konusunda bir belirleme yapılmadığında ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile 18/03/2022 tarihi itibariyle sistemin onarılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, sistemin davalıya iade edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporundaki bu mütalaanın nedeni teknik incelemeden rapor tarihine kadarki süreç gösterilmiştir. Dava 25/05/2015 tarihinde açılmış olup, değerlendirmenin de bu tarih itibariyle yapılması gerekir. Yine, davacının sistemin kendi uhdesinde bulunduğu süreçte her türlü özeni göstererek sistemin daha fazla kullanılamaz hale gelmesini engellemesi gerekir. bu nedenle 18/03/2022 tarihli rapordaki tespitlere itibar edilmemiş ve keşfen yapılan inceleme neticesinde elde edilen verilere göre rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 15/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu süt sağım sistemi ve eklerinin onarılmasının mümkün olduğu, onarılması halinde davacının sistemden elde etmeyi beklediği faydayı sağlayabileceği, ayıbın giderilmesi için 8.850,00 TL tutarında masraf yapılması gerektiği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 14/03/2015 tarihli sözleşmeye istinaden süt sağım sistemi ve eklentilerinin davacıya teslim edildiği, davacının da bu sözleşmeye istinaden davalıya 20.000,00 TL tutarında nakit ödeme yaptığı ve toplam tutarı 45.500,00 TL olan 3 adet bono tanzim ederek davalıya verdiği, sözleşmeye konu sistem ve eklerinin ayıplı olduğu, ancak ayıbın giderilmesinin mümkün olduğu, ayıbın giderilmesi halinde davacının sistemden elde etmeyi beklediği faydayı edinebileceği, sistemin onarımının ekonomik olduğu, bu bakımdan davacının sözleşmeden dönmesinin mümkün olmadığı, ayıbın giderilmesi için 8.850,00 TL tutarında masraf yapılmasının gerektiği, davacının nakit ödenen bedelin istirdadını talep etmesinin mümkün olmadığı, ancak tanzim edilerek davalıya verilen bonolar nedeniyle 8.850,00 TL tutarında davalıya borçlu olmadığı sonucuna varıldığından davacının istirdat isteminin reddine, menfi tespit isteminin ise 8.850,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 25/05/2015 vade tarihli, 9.500,00 TL bedelli, 28/05/2015 vade tarihli, 18.000,00 TL bedelli ve 28/07/2015 vade tarihli, 18.000,00 TL bedelli bonolar nedeniyle, DAVACININ DAVALIYA 8.850,00 TL TUTARINDA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacının fazlaya ilişkin menfi tespit talebi ile alacak talebinin reddine,
2-Ankara Batı . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/05/2015 gün ve … E sayılı ihtiyati tedbir kararının, ”25/05/2015 vade tarihli 9.500,00 TL bedelli, 28/05/2015 vade tarihli 18.000,00 TL bedelli ve 28/07/2015 vade tarihli 18.000,00 TL bedelli bonolara konu toplam alacağın 8.850,00 TL’lik kısmının takibe konu edilmesinin tedbiren önlenmesine,” şeklinde değiştirilmesine, bu tedbir kararının esas hakkında verilen karar kesinleştiğinde kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
3-Ankara Batı . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/05/2015 gün ve … E sayılı
ihtiyati tedbir kararına istinaden yatırılan teminatın, 8.850/45.500 oranına tekabül eden kısmının talep halinde derhal, 36.150/45.500 oranına tekabül eden kısmının ise karar tarihinden itibaren 1 ay kesin süre içinde haksız tedbir nedeniyle tazminat davası açılmaması, açılmasına rağmen Mahkememize bildirimde bulunulmaması ya da açılacak davada verilecek ihtiyati tedbir kararının bu dava dosyasına ibraz edilmemesi halinde (üzerinde herhangi bir haciz ya da tedbir kararı bulunmaması kaydıyla ve talep halinde) davacıya iadesine,
4-Peşin alınan 1.118,58 TL harçtan, alınması gereken 604,54 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 514,04 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 604,54 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
6-Davacı tarafından yapılan 223,10 TL harç gideri ve 1.742,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.965,50 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 265,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 8.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.