Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2023/144 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili ile davalı arasında mal/hizmet (yemek/kumanya) satımı nedeniyle, 30.06.2021 tarihli … no’lu 146.083,88 TL bedelli, 14.07.2021 tarihli … no’lu 62.628,50 TL bedelli, E faturalarda belirtilen yemek ve kumanya mal/hizmetini satın aldığını, bu faturalar nedeniyle 18.299,77 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalı yanın haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek; davalının icra takibine yaptığı itirazın asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin asıl alacak üzerinden işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, davalının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; taraflar arasında yapılan anlaşma üzerine, 2017-2021 Eğitim Öğretim döneminde müvekkilinin Meram’da bulunan kolejinin, 2019-2021 Eğitim Öğretim dönemlerinde müvekkilinin Selçuklu’da bulunan kolejinin yemek hizmetlerinin davacı tarafından sağlandığını, anlaşma uyarınca, davacı yemekleri müvekkile ait kolejin mutfağında ekipmanları ile birlikte davacı tarafından sağlanacağını ve sözleşme uyarınca müvekkilinin taşınır taşınmaz mallarına, personeline, müşterilerine ve diğer üçüncü şahıslara vereceği zararlardan sorumlu olacağını, 2021-2022 eğitim öğretim döneminde ise sözleşme iki taraflı olarak feshedilmesi üzerine, davacının müvekkiline ait muftaktaki ekipmanlarını toplamak üzere personel geldiğini ve müvekkilin mutfağına zarar verdiklerini ve verilen zararın davacı tarafından giderilmediği için müvekkilin tamir işlerini yaptırmak zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilin mutafağındaki ortak giderlere de katılması gerektiğinin davacıya bildirdiklerini, davacı şirketin müvekkiline verdiği maddi zararları nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu belirterek; davanın reddine, takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 18.299,77 TL asıl alacak ve 9,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.308,79 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak sadece asıl alacak 18.299,77 TL açıklamasının yapıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya konu takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinden alacağın kaynağının ne olduğu belirsiz ise de dava dilekçesindeki anlatımlardan takibin açık hesaptan kaynaklı bakiye alacağın tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişkinin açık hesap şeklinde yürütülüp yürütülmediği, açık hesap nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, davacının davalıya ait taşınır taşınmaz mallara zarar verip vermediği, davalıya ait işyerinde oluşan zararının tutarının ne kadar olduğu, davacının bu zarardan sorumlu olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının kira elektrik ve doğalgaz giderlerinden sorumlu olup olmadığı varsa sorumlu olduğu tutarın ne kadar olduğu ve takip tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 07/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının davalı yanla olan ticari ilişkisini … nolu alıcılar hesap kodunda takip ettiği, davacı defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 18.299,77 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, davalı defterlerine göre davacı tarafından tanzim edilen faturaların banka yoluyla ödendiğine ilişkin kayıtların bulunduğu, ancak bu ödeme kayıtlarına dayanak herhangi bir belge bulunmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından tanzim edilen faturaların tamamının her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının 18.299,77 TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar davalı defterlerine göre borç bulunmamakta ise de davalı defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarının dayanağının bulunmaması karşısında bu kayıtlara itibar edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle ve açık hesap nedeniyle 18.299,77 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı, davacının taşınma esnasında kendisine zarar verdiğini, verilen bu zararlar nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu savunmuştur. Davalının bu savunması mahsup itirazı niteliğinde olup, varsa zararın davacının alacağından mahsup edilmesi gerekir. Taraflar arasında tanzim edilen 26/07/2021 tarihli tutanak ile taşınma esnasında davalıya ait iş yerinde 18.300,00 TL tutarından hasar oluştuğu belirlenmiştir. Tutanağın davacı şirket adına Mustafa Demir isimli şahıs tarafından imzalandığı, bu şahsın davacının sigortalı çalışanı olduğu, 28/03/2022 tarihli dilekçe ekinde ibraz edilen tahsilat makbuzları ile çek suretleri dikkate alındığında Mustafa Demir’in davacı adına tahsilat yaptığının ve çekleri kabul ettiğinin açık olduğu, bu kapsamda bu şahıs tarafından imzalanan tutanağın davacı yönünden bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir. Bu kapsamda her ne kadar defter kayıtlarına göre davacı 18.299,77 TL tutarında alacaklı ise de taşınma esnasında davalıya 18.300,00 TL tutarında zarar verdiği, bu zararın mahsubundan sonra davacının bakiye alacağının kalmadığı, davacı tarafça yemin teklifinde de bulunulmadığı, dolayısıyla davacı tarafça alacak iddiasının usulünce ispatlanamadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede; takibe itirazın haksız olduğu kabul edilmediğinden davacının, takibin kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle ise davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan 221,40 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 41,50 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.