Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/112 E. 2022/792 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkiline ait ve müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın 22/07/2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, bu değer kaybı nedeniyle dava dışı …’den 10.000 TL tutarında değer kaybı tazminatı tahsil edildiğini, ancak bu tutarın müvekkilinin zararını karşılamadığını iddia ederek şimdilik kaydıyla 100 TL değer kaybı tazminatına, kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının belirsiz alacak davası açmakla hukuki yaranının bulunmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemelerinin bu dava yönünden görevli olmadığını, bu trafik kazası nedeniyle toplam 17.573,96 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerin poliçe limiti kapsamında dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafça öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispatlanması gerektiğini, değer kaybı tazminatı hesabının ZMMS genel şartları ekindeki formüle göre yapılması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın öncelikle usulden aksi takdirde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Bu kapsamda öncelikle belirlenmesi gereken değer kaybı zararı ile araç mahrumiyet zararı hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre araçta oluşan değer kaybı tutarının, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Davanın değer kaybı istemine ilişkin olması karşısında davacıya ait aracın tramer kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu trafik kazası neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından … nolu hasar dosyasının açıldığı, bu hasar dosyası kapsamında dava dışı … Ltd. Şti.’ye 8.124 TL, dava dışı … Ltd.Şti.’ye ise 9.149,06 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının 22/07/2020 tarihinde gerçekleşmesi karşısında ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limiti 41.000 TL olup, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tutarının 17.273,06 TL olması karşısında bakiye poliçe limitinin 23.726,94 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 24/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 06/01/2022 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 04/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde hasarlanan davacıya ait araçta oluşan değer kaybı tutarının ise 33.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dava dışı sigortalı araç sürücüsü tarafından davacıya 10.000,00 TL tutarında ödeme yapılması karşısında davacının bakiye değer kaybı zararı 23.000,00 TL’dir.
Davacı vekili 08/11/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile değer kaybı tazminatı taleplerini 23.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından artırılan tutar yönünden davanın zamanaşımına uğradığını savunmuş ise de, talep artırım dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde artırılan tutar yönünden zamanaşımı definin ileri sürülmemesi, davanın belirsiz alacak davası olması karşısında tüm arar yönünden dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin kesilmiş olması, dolayısıyla davanın da zamanaşımı süresi dolmadan açılması nedeniyle davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün tama kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta oluşan değer kaybı tutarının 33.000,00 TL olduğu, sigortalı tarafından yapılan 10.000,00 TL’lik ödemenin mahsubundan sonra bakiye değer kaybı zararının 23.000,00 TL olduğu, bakiye poliçe limitinin ise 23.726,94 TL olması karşısında davalının bu bakiye zararın tamamından sorumlu olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 23.000,00 TL değer kaybı tazminatının 06/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.571,13 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama olarak alınan 472,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.098,43 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle (arabuluculuk masraflarının dava dışı … tarafından karşılandığı anlaşıldığından) hazine tarafından herhangi bir gider yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 553,40 TL harç gideri ve 1.200,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.753,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.