Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/808 E. 2021/738 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya ait … plakalı aracın Şirket nezdinde … No.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile 10.09.2005-10.09.2006 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı olduğu, sigortalı aracın 20.05.2006 tarihinde dava dışı ehliyetsiz sürücü … sevk ve idaresinde iken yaya … geri menavra yaptığı sırada, kusurlu olarak çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında … vefat ettiği, trafik kazası tespit tutanağı ile sigortalı aracı kullanan sürücü … sürücü belgesinin olmadığının tespit edildiği, kazada vefat eden … mirasçıları tarafından müvekkil şirkete yapılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli başvuruya istinaden, müvekkil şirket nezdinde … No.lu Hasar Dosyası açılarak vefat tazminatı hesaplanmak üzere aktüer incelemesi yaptırıldığı, hazineye kayıtlı aktüer tarafından hazırlanan Aktüer Raporu’na istinaden toplam 66.874,50 TL tutarındaki tazminat, 06.10.2017 tarihinde poliçe limiti (Kişi başına 50.000,00 TL limit ve ferileri) kapsamında destekten yoksun kalanlara ödendiği, vefat tazminatını ödeyen Müvekkil şirket, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın B.4/c maddesi ve KTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı sigortalısından rücu etme hakkına sahip bulunduğu, davalının mal varlığının tasfiye etme ve üçüncü şahıslara aktarması kuvvetle muhtemel olduğu, alacaklarının yüksekliği ve kusur durumu da gözönünde bulundurularak, (dava sonucunda sayın Mahkemece haklılığımıza karar verildiği takdirde, alacağımızın teminat altına alınması bakımından) karar kesinleşinceye kadar davalının malvarlıklarına müvekkil sigorta şirketinin 5684 sayılı Kanun’un 17.maddesi gereğince Hazine Müsteşarlığı nezdinde teminatlar tesis etmiş olması sebebiyle sigorta şirket borçları ayrıca kamu teminatı altında bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir konularak üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine, teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, Müvekkili davalının oğlu … ceza yargılamasının yapıldığı Konya Ereğli . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen kararın gerekçesinde; olay mahallinde düzenlenen tutanaklar ve yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ışığında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin 13/09/2006 tarih … sayılı raporunda olayda müteveffanın taşıt yolu üzerinde oynamak dikkatsiz dolaşmak kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu bulunduğunu, Müvekkili davalının oğlu olan ve sürücü belgesi olmadığı belirtilen … kazanın olduğu tarihte Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olan sürücü belgesi olmadığını ancak Emniyet Genel Müdürlüğüne ibraz edildiğinde ehliyet düzenlenmiş olan 15.01.2005 tarihli ehliyet sürücü sertifikası bulunduğunu ve 20.05.2006 tarihinde meydana gelen kazadan 17 gün sonra geçerliliği olan bu belgeyle 07.06.2006 tarihinde ehliyetini düzenlettirerek aldığını, meydana gelen kazada müvekkili davalının oğlu olan sürücünün sigorta şirketinin müvekkiline rücu hakkını doğuracak kasti hareketi olmadığı gibi, geçerliliği olan ehliyet sertifikasına da sahip olması nedeniyle davacı siğorta şirketinin olay nedeniyle müvekkili davalıya rücu hak ve hukuksal nedenleri oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/11/2021 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilerek 22/12/2021 tarihli kesinleşme şerhi yazılarak dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, … E., … K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (… : Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle eldeki uyuşmazlığın çözümünde Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kabul edildiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda HMK 22 madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile yapılacak başvuru ile İlgili Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.30/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.