Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/79 E. 2022/529 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ….. E. – ….. K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
…… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : …..
KARAR NO : …..

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLLERİ : ….. UETS
DAVALILAR : …..
VEKİLLERİ : ….. UETS
2- …..
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : …..
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …..

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 23/01/2018 tarihli dilekçesiyle; dava dışı ….. ile davalı şirketler arasındaki sözleşmeye göre, ….. Müzesi yapım işinin davalı şirketler tarafından yapımının kararlaştırıldığını, davalı şirketler ile de davacı arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını ve davalı şirketlerin yapması gereken işlerden yapay kaya imalatının proje ve teknik şartnameye göre davacı şirket tarafından yapımın kararlaştırıldığını, davacı şirketin taşeron sözleşmesi ve teknik şartnameye göre yapması gereken işi yapıp davalılara teslim ettiği halde davalıların davacıya ödeme yapmadıklarını beyan ederek, şimdilik 1.000 TL alacağın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılar vekili, öncelikle, görev, yetki, husumet, derdestlik, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, davacının yaptığı işin gecikmeli yapıldığını da beyan ederek davanın esastan da reddini istemiştir.
Davacı tarafından taşeron sözleşmesi ve ihtarname suretleri ibraz edilmiş, …..i’nden dava konusu işin yapımına ilişkin asıl sözleşme sureti ile belge ve proje suretleri CD ortamında getirtilmiş, yapılan işin bedelinin tespiti için 10/12/2018 tarihinde keşif yapılmış, 1 inşaat mühendisi ve 1 mali müşavir bilirkişiden (hem davacı tarafın ticari defterlerin incelemesine, hem de yapılan işin bedeline ilişkin) 1. rapor alınmış, davalı tarafın ticari defterlerinde de talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Davacı taraf 02/07/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, alacak taleplerini 1.000 TL.den 315.516,66 TL.’ye yükseltmiş ve ayrıca dava dilekçesinde faiz istenilmemiş iken, ıslah dilekçesi ile birlikte alacaklarına ihtarname tarihi olan 15/12/2017 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi de istenilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda, Mahkememizin ….. gün ve ….. E. ….. K. sayılı ilamı ile davacının her iki davalı yönünden davasının kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılardan sadece ….. yönünden istinaf yoluna gidilmesi üzerine Konya BAM …..HD’nin 06/01/2021 gün ve …..E. ….. K. sayılı ilamı ile Mahkememizin kararı kaldırılarak dosya tekrar Mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizin ….. E. sırasına kaydedilmiştir.
BAM kararı sonrası 2. bilirkişi heyetinden 31/08/2021 tarihli rapor ve 29/11/2021 tarihli 1. ek rapor ile 13/03/2022 tarihli 2. rapor ve 3. bilirkişi heyetinden 05/08/2022 tarihli rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davacı taraf görev, yetki, husumet, derdestlik, hak düşürücü süre, zamanaşımı ve hukuki yarar itirazlarında bulunmuş ise de, itirazlarının dayanağının bulunmadığı, davada zamanaşımı süresinin geçmediği, davaya uygulanacak hak düşürücü sürenin bulunmadığı, her iki tarafın husumet ehliyetinin bulunduğu, bu davanın dışında derdestlik itirazına konu olabilecek başka bir davanın bulunmadığı, mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararının da olduğu anlaşıldığından davalı tarafın usuli itirazları reddedilmiştir.
Adi ortaklık oluşturan her iki davalı ile dava dışı ….. arasında ….. yapım işine ilişkin 25/07/2013 tarihli sözleşme imzalandığı, davalı adi ortaklar ile davacı şirket arasında da (tarihsiz) taşeron sözleşmesi imzalandığı, taşeron sözleşmesinde yazılı işin davacı tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketler tarafından taraflar arasındaki işin zamanında bitirilemediği bildirilmiş ise de; bu husus davalı tarafça ispat edilememiştir. Her iki tarafın ticari defterlerinde yaptırılan inceleme sonucu taraflar arasındaki yapay kaya yapım işine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, taraflar arasında dava dışı başka ticari işlerin de bulunduğu belirlenmiş, tarafların ticari defterlerinden davacı tarafın alacağı tespit edilememiştir.
Konya BAM 5. HD’nin geri çevirme kararıyla, “Davacı taraf sözleşmenin 5. maddesi uyarınca hakediş hesabına esas olarak hasır demirine ilişkin 4 adet fatura sunmuş, davalı tarafından davacının kendilerine hasır demiri teslim edilmediği savunulmuştur. Mahallinde keşif yapılmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının sunduğu faturalardaki hasır demiri miktarı üzerinden iş bedeli hesaplanmıştır. Hasır demirine ilişkin sunulan faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilse de, davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği, içeriğinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince, teslim edildiği iddia edilen hasır demirlerine ilişkin faturaların davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği veya davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, içeriğinin kesinleşip kesinleşmediği konusunda taraf delilleri toplanıp; faturaların içeriği kesinleşmediği anlaşılırsa mahallinde 3 kişilik inşaat bilirkişi heyeti vasıtasıyla keşif yapılarak işin bitirilerek teslim edildiği sabit olduğundan faturalarda gösterilen hasır demiri miktarının denetlenmesi, sözleşmede kararlaştırılan şekilde ve birim fiyatları üzerinden imal edilen iş bedelinin hesaplatılması gerektiği” gerekçesiyle önceki kararımız kaldırılmıştır.
Davacı tarafın 25/10/2019 tarihli dilekçesinde söz konusu faturaların yapılan başkaca sözleşme ve işlerle olup, dava konusu işle hiçbir ilgisinin bulunmadığı bildirildiğinden tarafların ticari defterlerinde BAM 5. HD kararında bahsedilen faturalar yönünden inceleme yaptırılması gerekli görülmemiştir.
Ancak BAM 5. HD’nin kararından sonra ilki keşfe dayalı olarak 2. bilirkişi heyetinden rapor ve 2 ayrı ek rapor alınmış, bu raporların yetersiz ve dosyayı aydınlatmaktan uzak olduğu, gerekçelerinin ve ölçümlerinin ikna edici olmadığı sonucuna varılmakla 3. bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.

3. Bilirkişi heyetinin projeler üzerinde inceleme yaparak hesap çıkartacak olması nedeniyle 3. kez keşfe gidilmesi usul ekonomisi gereğince gerekli görülmemiş, 3. bilirkişi heyetinin dosya üzerinden ve Belediye’den getirtilen projeler üzerinde inceleme yaparak rapor düzenlemesi yeterli görülmüştür.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan 3. bilirkişi heyetinin tespitlerine göre davacının alacağının 187.151,84 TL. olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizin 30/09/2020 gün ve ….. E. ….. K. sayılı ilamının davacı ile davalılardan ……’nin istinaf etmemesi üzerine, davalılardan ….. yönünden önceki kararın 03/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, davalılardan ….. yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
3. Bilirkişi heyetinin 05/08/2022 tarihli raporu esas alınarak, davalılardan ….. yönünden davacının davasının kısmen kabulüne ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 187.151,87 TL. alacağın davalılardan …..’den tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde faiz istememiş iken ıslah dilekçesinde dava öncesi ihtarname tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini de istemiştir.
Yargıtay 17. HD.nin 13.06.2017 gün ve 2015/8000 E. 2017/6707 K. sayılı emsal içtihadına göre, “Somut olayda dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş, fakat daha sonra; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 15.12.2011 tarihli ıslah dilekçesinin “sonuç ve istem” bölümünde davalılar ….. yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik talepte bulunulmuştur… Bu durumda, mahkemece hükmedilen alacak için davalılar ….. yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarlarına temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi doğru değildir.”
Yargıtay 5. HD.nin 21/09/2017 gün ve 2016/15922 E. 2017/19603 K. sayılı emsal içtihadına göre de, “Dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş olsa da faizin her zaman istenebileceği ve davacı vekilinin 12/11/2013 tarihli bozma ilamından önceki temyiz dilekçesi ile faiz talep ettiği anlaşılmakla hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir.”
Dava dilekçesinde faiz istenilmemesine rağmen, yukarıda yazılı emsal içtihatlar gereğince dava içinde her zaman faiz istenebileceği sonucuna varılmış, ıslah dilekçesi ile ihtarname tarihinden itibaren bütün alacağa avans faizi istenildiği görülmüş, hükmedilen alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği, tarafların tacir olması nedeniyle faize de talep gibi avans faizi olarak hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından davalı tarafa ihtarname gönderilmiş ise de; ihtarnamede alacağın miktarı kesin olarak belirtilmediğinden davalı tarafın bu ihtarname ile temerrüte düşürülemediği, dava öncesi davalı tarafın herhangi bir şekilde temerrüte düştüğü ispat da edilemediğinden, faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının, davalılardan ……’ye karşı açtığı alacak davasına ilişkin olarak, Mahkememizin 30/09/2020 gün ve ….. E. ….. K. sayılı ilamı ile verilen “315.516,66 TL. alacağın, dava tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar …… ile ……’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı şirkete verilmesine, davacının fer’i nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine” ilişkin hüküm, davalılardan ….. yönünden istinaf yoluna gidilmeksizin 03/11/2020 tarihinde kesinleşmekle, DAVALILARDAN ……’YE KARŞI AÇILAN DAVA YÖNÜNDEN YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

2-Davacının davalılardan ……’YE KARŞI AÇTIĞI DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile yukarıda 1 nolu hüküm fıkrasında yazılı davalı ve alacak yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 187.151,84 TL. alacağın, dava tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ……’den alınarak davacıya verilmesine, bu davalı yönünden davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin davalılardan …..’nin sorumluluğu 187.151,84 TL. ile sınırlı olmak kaydıyla 315.516,66 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 21.552,94 TL. nispi karar ve ilam harcından, ıslah harcı dahil peşin alınan 5.435,90 TL. harcın mahsubu ile kalan 16.117,04 TL. harcın (davalılardan ……’nin harçtan sorumluluğunun 12.784,34 TL. ile sınırlı olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, önceki karar gereğince yazılan harç tahsil müzekkeresinin tamamen iadesinin istenildiği anlaşılmakla bu hüküm gereğince her iki davalı yönünden süresinde yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 7.455,35 TL. yargılama gideri ile 5.435,90 TL. peşin harç olmak üzere toplam 12.891,25 TL. yargılama giderine ilişkin olarak;
a) Davalılardan ……’nin sorumluluğunun kesinleşen ilam gereğince 7.611,15 TL. ile sınırlı olması,
b) Davalılardan …… yönünden ise sorumluluğun (7.455,35 TL.’den davanın kabul ve ret oranına göre (187.151,84 TL./315.516,66 TL. =) 4.422,21 TL. yargılama gideri ve 5.435,90 TL. peşin harç olmak üzere toplam =) 9.858,11 TL. olması kaydıyla, toplam 9.858,11 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c) Gerekçeli karar tebliği için davacı avansından yapılacak olan 60 TL. yargılama giderinin (davalılardan ……’nin sorumluluğunun 35,59 TL. ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılardan …… tarafından yapılan 150 TL. yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 61,03 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılardan …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderlerinin ….. üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ;
a) Davanın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekilleri için (ve dava değerinin davalılardan ….. yönünden 315.516,66 TL., ….. yönünden ise 187.151,84 TL. olduğu ayrıca, önceki kararla ….. yönünden verilen 30.536,17 TL.’lik vekalet ücretinin kesinleşmiş olduğu gözönünde bulundurularak) 30.536,17 TL. nispi vekalet ücretinin (davalılardan ……’nin vekalet ücretinden sorumluluğunun bu karar tarihi itibariyle ve 187.151,84 TL. üzerinden hesap edilmek suretiyle 29.072,78 TL. ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davanın reddedilen kısmı (315.516,66 – 187.151,84 = 128.364,82 TL.) üzerinden davalılardan …..vekilleri için 20.254,72 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan ……’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalılardan ….. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2022
Başkan ….. Üye ….. Üye ….. Katip …..
¸ ¸ ¸ ¸