Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/773 E. 2023/176 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 07/2019 tarihi sıralarında davalı …’nun Konya ilinin … ilçesinde bulunan … Mah. … Sok. No:… adresindeki … Ticaret adlı iş yerine giderek davalıdan tapa, hat vanası , dirsek, sprink vana, boru gibi malzemeler almış, ücretini taksit ile ödeyeceğinden miktar kısmı boş iş bu davaya konu bonoyu teminat olması amacıyla imzaladığını, karşılığında davalı … … ile birlikte çalışan … boş bir kağıda müvekkilin aldığı malların cinsini, adedini ve tutarını kendi el yazısı ile yazdığını, daha sonra 244 TL , 5.000 TL ve 4.000 TL olarak elden ödemeler yaptığını, 11.950 TL olan borcu 2.706 TL olarak kaldığını, davalı bu ödemeleri bahsi geçen malın cinsi, adedi ve tutarı yazan evrakta yine birlikte çalıştığı … tarafından el yazısı ile toplam borç kısmından düşürüldüğünü, davacı 04/08/2020 tarihinde adresine gelen icra tebligatı ile hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile başlatılmış bir takip olduğunu ve dahi takip dayanağının miktar kısmı boş olarak imzaladığı bono olduğunu, miktarının ise asıl borcu olan 2.706 TL olmayıp 40.000 TL olarak doldurulduğunu gördüğünü, akabinde davalı … ile iletişime geçtiğini ve bu durumun yanlışlıkla olduğunu ve düzeltileceğini bildirdiklerini, bunun üzerine davacının icra takibine itirazda bulunmadığını ve takibin de kesinleştiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarası ile şikayette bulunduklarını ve soruşturmanın devam ettiğini, davacının almış olduğu malzemelerin bedelinin 40.000 TL olamayacağını, davalının yanında çalıştığı …’nun kendi el yazısı ile doldurduğu malın cinsi, adedi ve dahi tutarı yazan sağ üst köşesinde ise soy isminin yazdığı sol üst köşede davacının isminin yazdığı belge dayanak delil olduğunu, ayrıca takip konusu bononun da miktar kısmının sonradan doldurulduğunun ortaya çıkacağını, ayrıca bu borcun var olup olmadığı davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu da ortaya çıkacağını belirterek, dava ve takip konusu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Esas numaralı icra takibinin dayanağı olan bononun miktar kısmını boş olacak şekilde davacı tarafından satın aldığı malzemeler karşılığında teminat olması amacıyla imzalandığı iddia edildiğini, iddiaya konu oluşturan 02.01.2020 tanzim tarihli 10.01.2020 vadeli bonoda teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare mevcut olmadığını, dava dilekçesinde söz konusu senedin kambiyo senedi niteliği taşımadığını, … ile birlikte çalışan …’nun boş bir
kağıda davacı … tarafından …’ndan alınan malların cinsini, adedini ve tutarını kendi el yazısı ile yazdığı bir belgenin bulunduğunun belirtildiğini, bu belgenin kambiyo senedinin teminat senedi niteliğinde olduğunu göstermeye elverişli olmadığını, söz konusu senet bedelinin ödendiğine ilişkin iddialar, yine davacı tarafınca dava dilekçesinde öne sürülen Ek-1’de yer alan müvekkil …’ nun yanında çalıştığı … tarafınca yazılmış olduğu iddia edilen sayfada yer alan kayıtlar ile çeliştiğini, söz konusu kayıtlara dayanılarak yapılan ödemeye ilişkin iddialar ile bu kayıt doğrultusunda davacı …’in 11.950 TL borcu olduğu ve bu borcun 9.244 TL kadarının ödendiği, kalan borcun 2.706 TL olduğu iddiaları tutarsızlık içinde olduğunu, senette boş bırakılan yerlerin daha sonradan doldurulması mümkün olup bu senedin geçerliliğini etkilemeyeceğini, hâl böyle iken senette yer alan bedel kısmının boş bırakılıp daha sonradan doldurulması senedin geçersizliğini etkilememekte senet Türk Ticaret Kanunu uyarınca taşıması gereken zorunlu unsurları taşıdığı için geçerli olmakla birlikte boş bırakıldığı iddia edilen bedel kısmının daha sonradan doldurulması TCK 209.maddesinde belirtilen açığa imzanın kötüye kullanılması suçuna vücut vermeyeceğini, “malen ahzolunmuştur” kaydı ile düzenlenen dava konusu senedin illetten mücerret olması sebebiyle senette yer alan kaydın aksinin aksini iddia eden tarafça ispatı gerektiğinden ve davacı tarafınca bu ispat yapılamadığından dolayı açılmış olan bu menfi tespit davasının reddini, takip konusu bedelin yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun …, takip dayanağının 02/01/2020 tanzim tarihli, 10/01/2020 vade tarihli, 40.000 TL bedelli bono olduğu, 40.000 TL bono bedeli asıl alacak, 2.763,02 TL %10 değişen oranlarda reeskont-avans faizi 120 TL %0,3 Komisyon olmak üzere toplam 42.883,02 TL toplam alacak için takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Konya C. Başsavcılığı’na, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’na, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’na yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce SMMM …’den rapor alınmış, bilirkişi 02/02/2023 tarihli raporda sonuç olarak; dosya kapsamı ve davalının defterlerinin incelendiğini, davacının ticari faaliyetin bulunmadığı, davalının defterlerinde açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, 40.000 TL bedelli bononun davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, 02/01/2020 tanzim tarihinden sonra davalı tarafından dava adına iki adet 40.003,00 TL tutarında fatura düzenlendiğini, bu faturalara ilişkin alacağın 40.000 TL’lik bono ile kapatıldığını, davacı tarafından belirtilen ödemelerin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığını belirttiği görülmüştür.
Somut olayda; davacı tarafından davalı ile yapılan alışveriş neticesinde davalıya bono verildiği, davalının kendisine verilen bononun tahsili amacıyla davacı hakkında icra takibine giriştiği, davalı tarafından bononun taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak bedel kısmının sonradan doldurulduğu ve davalıya borçlu olunmadığı iddiası ile mahkememizde dava açıldığı, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla uzman bilirkişiden rapor alındığı, alınan rapora göre; 40.000 TL bedelli bononun davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından belirtilen ödemelerin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı yönünde tespitte bulunulduğu, davaya konu bononun taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacı tarafından dosyaya sunulan deliller ve bilirkişi incelemesi kapsamında yeterli delilin sunulmadığının anlaşıldığı, her ne kadar davacı tarafça yemin deliline dayanılmış ise de, yemin teklifinde bulunulmasının; davalının, bedelsiz kalmış senedin kullanılması suçuna sebep verebilecek olması nedeniyle ve bu hususta davalı tarafın yemin yapmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Şartlar oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30. TL. harcın mahsubu ile kalan 120,60 TL. Eksik harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 1.000 TL. olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 1.000 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.