Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/764 E. 2022/151 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında (… eski esas) 10/11/2010 tanzim tarihli 30/06/2013 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli ve yine Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında 10/11/2010 tanzim tarihli 30/04/2013 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 10/11/2010 tanzim tarihli 30/05/2013 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yaptığını, ancak söz konusu takiplere konu senetler üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek; takibin teminatsız olarak durdurulmasına, davanın kabulüne karar verilerek Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı,Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı,Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitine, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı kalmamak üzere tazminata mahkumiyetine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Dava dilekçesinde de belirtildiği gibi takiplerin kesinleşmek suretiyle hazırların konulduğunu, satışların yapıldığını, dayanak senetlerdeki imzanın kendisine ait olmayan davacı tarafın 2013 yılından beri beklediğini ve dayanak bonoların altındaki imzanın kendisine ait olmaması iddiası ile tespit ve inkar tazminatı talepli eldeki davayı açtığını, davacının iyi niyetli olmadığını, takibin akabinde İcra Hukuk Mahkemesi’nde açacağı İmza İtirazı Davası ile iddiasını aydınlatabilecek iken nedense uzun zaman bekledikten sonra ve Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları ve lehlerine neticelenen sıra cetveline itiraz davasının sonuçlanmasından hemen sonra eldeki davayı açtığını, yaklaşık 9 yıl geçtikten sonra satış vs işlemleri sırasında dahi açılmayan bu davanın . Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından lehimize verilen karardan hemen sonra açılmasının davacının kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, davacının haksız olduğu delillerin toplanması ve özellikle imza incelemesi neticesinde anlaşılacağını, takibe konu bonolar bizzat davacı tarafından doldurularak müvekkiline verildiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E (Eski Esası:… ) sayılı takibi ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 10/11/2010 keşide tarihli, 30/04/2013 vade tarihli, 25.000,00 TL bedelli bono ile 10/11/2010 keşide tarihli, 30/05/2013 vade tarihli, 25.000,00 TL bedelli bono bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, takip tarihindeki takip alacaklısı …’in 24/07/2017 tarihinde takip dosyasına ilişkin alacağının tamamını dava dışı … temlik ettiği, … vekilinin de dosyanın … adına takip edileceğine ilişkin beyanda bulunduğu, bu kapsamda dava tarihi itibariyle takip alacaklısının … olduğu anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E (Eski Esası:… ) sayılı takibinin ise 10/11/2010 keşide tarihli, 30/06/2013 vade tarihli, 25.000,00 TL bedelli bono bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, takip tarihindeki takip alacaklısı …’in 24/07/2017 tarihinde takip dosyasına ilişkin alacağının tamamını dava dışı … temlik ettiği, … vekilinin de dosyanın … adına takip edileceğine ilişkin beyanda bulunduğu, bu kapsamda dava tarihi itibariyle takip alacaklısının … olduğu, icra dosyasına ilişkin UYAP kayıtlarında da davalı …’in üçüncü şahıs, dava dışı … ise takip alacaklısı olarak yer aldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” Davalı Banka vekilinin temyiz itirazlarına gelince, icra dosyalarında vaki alacağı temlik alan davalı … işbu icra dosyalarında artık alacaklı sıfatına haiz bulunduğundan, davalı banka alacaklı sıfatını yitirmiş olup; menfi tespit davasında kendisine husumet yöneltilemez. Bu itibarla, davalı banka hakkında açılan menfi tespit davasının husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, davanın esastan kabulüne kararı verilmesi doğru olmamış kararın davalı banka yararına bozulması gerekmiştir. ” şeklindedir.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı da ” Davalı … ’un temyiz itirazlarına gelince, davaya dayanak teşkil eden alacağın 12/10/2012 tarihinde yani dava tarihinden önce yazılı sözleşme ile … ’a temlik edildiği ve buna dair sözleşmenin takip dosyasına ibraz edildiği görülmektedir. Bu durumda menfi tespit dava tarihi olan 17/05/2013 günü davalı sıfatı bulunmayan temlik eden … hakkında dava açılarak yargılama neticesinde bu davalı aleyhine hüküm kurulması doğru olmayıp davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. ” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; menfi tespit istemine konu takip dosyalarına ilişkin alacakların dava tarihinden yaklaşık 5 yıl önce dava dışı … ‘e temlik edilmesi karşısında husumetin dava dışı temlik alana yöneltilmesi gerektiği bu bakımdan davalının eldeki menfi tespit davasında husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan, 1.296,40 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.215,70 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.