Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2022/329 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 29/09/2020 davalı şirket hakkında 14.006.55.TL. tutarın da ilamsız icra takibe geçildiğini, borçlu yanın itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu şirketin icra müdürlüğüne verdiği 13/10/2020 tarihli dilekçede de görüleceği üzere satım akdine itirazının olmadığı, dolayısıyla borcunu kabul ettiğini, itirazının sadece satıma konu olan malların ayıplı çıktığı yönünde olduğunu, dava açılmadan önce yapmış oldukları arabulucuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, müvekkilinin davalı borçluya 22.11.2019 tarihli 11.935,70 TL bedelli … no lu fatura ile 20.06.2019 tarihli 3.361,82 TL bedelli … no lu fatura belirtilen malları teslim ettiğini, davalı yanın itiraz dilekçesindeki beyanlarında da görüldüğü gibi yukarıdaki faturalarda ki malların teslim alındığına dair itirazın olmadığını malları teslim aldıklarını kabul ettiklerini, davalının malların ayıplı olduğuna dair herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, ayıp hususunun icra takibine geçildikten sonra bildirildiğini, davalının kötü niyetli olarak borcu ödememek veya süre kazanmak için itirazda bulunduğunu belirterek; davanın kabulü ile davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/03/2022 tarihli dilekçesi ile, sehven 14.006,55 TL olarak yazılan dava değerinin 13.996,20 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; söz konusu icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, dolayısıyla buna ilişkin davanın da yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davacı tarafın sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmediğini ve bu sebeple de sözleşmenin şartları gerçekleşmediğini, müvekkili davalının davacı firma ile makineler için gerekli olan pompa ve diğer malzemeler için ticari ilişkilerde bulunduklarını, müvekkiline gönderilen malların üretilen makinelerde sürekli olarak arızaya sebebiyet vermesi ve vaat edilen süreden daha erken bozulması sebebi ile yapılan incelemelerde gizli ayıbın olduğunun tespit edildiğini, bu hususun pazarlamacıya bildirildiğini, pazarlamacının da davacı tarafa bildirildiğini, akabinde de davacının söz konusu malların yenisi ile değiştirilmeyeceğini ve ayıptan sorumlu olmadıklarını beyan ettiklerini, akabinde davacı tarafın çalışanı olan pazarlamacı … tarafından, müvekkilin işyerinde 28.11.2019 tarihli birinci iade faturasının kesildiğini, gizli ayıplı malların müvekkilinin elinde kalması ve kullanılamaması sebebi ile müvekkilinin yeniden başka firmalardan malzemeleri temin ettiğini ve zarara uğradığını, müvekkili tarafından iade faturaları kesilerek davacı tarafa kargo marifeti ile gönderilen ürünlerin davanın konusu olan malzemeler olduğunu, davacının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, müvekkilinin malzemeleri gözden geçirme yükümlülüğünü ve gizli ayıbın satıcıya bildirilme yükümlülüğünü gizli ayıbın tespitten hemen sonra pazarlamacı … aracılığıyla bildirdiğini ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirtiğini, müvekkilinin, davacının basiretli bir tacir gibi davranmaması sebebi ile zarara uğradığını ve müşterilerine karşı güveni sarsıldığını belirterek; davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin toplam 13.996,20 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 22/11/2019 tarihli, … numaralı 11.935,70 TL bedelli fatura ile 20/06/2019 tarihli … numaralı 3.361,82 TL bedelli faturalar olduğu takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın hükümden düşürülmesi için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı davaya ve takibe konu fatura bedellerininden bakiye kalan kısmın ödenmediğini, faturalara konu malların ayıplı olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse bile ayıp ihbarından bulunulmadığını iddia etmiş, davalı ise faturalara konu malların ayıplı olduğunu, ayıp ihbarının davacı çalışanı … vasıtasıyla yapıldığını, iade faturası tanzim edilmesinin tek başına malların ayıplı olduğunun ve ayıp ihbarının yapıldığının kabulü için yeterli olduğunu savunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki ihtilaf faturalara konu malların ayıplı olup olmadığı, davalının süresi içinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, iade faturası tanzim edilmesinin malların ayıplı olduğunun ve ayıp ihbarının yapıldığının kabulü için yeterli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Eldeki uyuşmazlıkta, malların ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu davalı, alacaklı olduğunu ve alacağın tutarını davacı ispat etmek zorundadır.
Alacağın varlığı ve miktarından önce, malların ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi gerekir. Ayıp ve ayıp ihbarı yönünden ise önceliğin ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının belirlenmesine verilmesi usul ekonomisinin gereğidir. Zira süresinde ayıp ihbarı yapılmamışsa alıcı malı mevcut haliyle kabul etmiş sayılır.
Her ne kadar davalı vekili, iade faturasının tanzim edilmesinin ayıp ihbarında bulunulduğuna karine teşkil ettiğini savunmuş ise de iade faturasının tek taraflı ve her zaman tanzim edilmesi mümkün olduğundan bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı ayıp ihbarının … vasıtasıyla yapıldığı savunmuştur. Her ne kadar taraflar arasında … isimli şahsın bir dönem davacı şirket nezdinde çalıştığı noktasında uyuşmazlık yoksa da davalı bu şahsa ya da bu şahıs vasıtasıyla davacı şirkete ayıp ihbarında bulunduğuna yönelik savunmasının ispatına yarayan herhangi bir delil ibraz etmemiştir. Bu nedenle bu şahsa ya da bu şahıs vasıtasıyla davacıya ayıp ihbarında bulunulduğuna yönelik savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı açıkça yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış, davacı şirket temsilcisi yeminli beyanında ayıp ihbarı yapılmadığını ifade etmiştir.
Dolayısıyla davalı tarafça ayıp ihbarı yapıldığına yönelik savunma ispatlanamadığından mallar ayıplı olsa dahi davalının bu malları mevcut haliyle kabul etmiş sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde , taraflar defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının tanzim ettiği faturaların ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının 13.996,20 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarına göre ise davalının 21.475,21 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı kendi defter kayıtlarına göre alacaklı gözükse de, takibin açık hesaba değil faturaya dayalı olması, iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmaması, davalı defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarını destekler herhangi bir delil ibraz edilmemesi nedeniyle davalı defter kayıtlarındaki davalının alacaklı olduğuna yönelik kayda itibar edilmemiştir.
Takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle ispat yükü davalı üzerinde olup fatura bedellerinin tamamının ödendiği yazılı delillerle ispatlanmalıdır. Davalı ödemeye ilişkin olarak yazılı delil ibraz etmemiştir. Davacı şirket temsilcisi de yeminli beyanında takip tarihi itibariyle 13.996,20 TL tutarında davalıdan alacaklı olduklarını ifade etmiştir. Bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle 13.996,20 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce faturaların bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu kabul edildiğinden davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 13.996,20 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-13.996,20 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.799,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 956,08 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 169,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 786,86 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 800,42 TL (başvuru/peşin/keşif) harç gideri ve 3.854,90 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.655,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendini vekille temsil ettiğinden , A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.