Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/738 E. 2022/685 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RET

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalının hakkında 10/01/2020 tarihinde Kulu İcra Müdürlüğünde … esas sayılı icra takibini başlattığını, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalıyla ilgili Kulu Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetleri olduğunu, davalı … ile hissedarı olduğu arsada inşaat yapmak için ortak olduklarını, bu kişilerin kendisini dolandırdığını, hakkını aramak için mahkemeye başvurduğunu, davalının kafasına vurarak kendisini öldürmeye çalıştığını belirterek; davalıya borcu olmadığının tespitini, kötü niyetli davalının %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama giderinin davala tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Davaya konu Kulu İcra Dairesi’nin … E sayılı takibinin 140.000,00 TL asıl alacak, 571,51 TL işlemiş faiz, 420,00 TL komisyon ve 415,00 TL protesto gideri olmak üzere toplam 141.406,51 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 30/12/2019 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli bono ile 30/12/2019 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bono olduğu, bonoların keşidecisinin davacı …, lehtarının dava dışı … , hamilinin ise davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının bonolar nedeniyle borçlu olmadığını yazılı ya da kesin delillerle ispatlamak zorundadır. Dava dilekçesi içeriğinde bonolardaki imzaya itiraz edilmediği gibi bonoların hangi gerekçelerle tanzim edildiği ve hangi gerekçelerle bedelsiz kaldığı konusunda yeterli bir açıklama yapılmamıştır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacıya soruşturma dosyalarının numarasını bildirmesi için süre verilmiş, davacı 04/01/2022 tarihli delil dilekçesi ile Kulu Cumhuriyet Başsavcılığı2nın … S sayılı dosyası ile Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyalarına delil olarak dayanmıştır. Bu kapsamda ilgili dosyaların UYAP suretleri dosya arasına alınmış, yapılan incelemede dosyaların eldeki uyuşmazlıkla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının bila tarihli dilekçe içeriği dikkate alındığında, davacının iddiasının … ve … ile aralarında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, kendisine verilen paraların ortaklığa ait olduğunu, adi ortaklık ilişkisi kapsamında ortakların adi ortaklık hesabından para çekme yetkisinin olmasına rağmen … ve …’nın ortaklığa ait para nedeniyle bono tanzim etmesini istedikleri, bonoların bunun üzerine tanzim edildiği, bonolara konu paranın ortaklık parası olması nedeniyle bu bonolar nedeniyle borçlu olmadığı hususlarından ibarettir.
Her ne kadar adi ortaklık sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunlu değil ise de; davanın niteliği ve değeri dikkate alındığında davacının anılan iddialarını yazılı delillerle ispatlaması gerekir. Bu kapsamda davacının tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir. Davacı tarafa adi ortaklık sözleşmesinden bir sureti ibraz etmeleri için kesin süre verilmesine rağmen sözleşme sureti ibraz edilmemiştir. Davacı adi ortaklık sözleşmesinin bürosundan çalındığını ifade etmiş ise de bu iddianın soyut nitelikte olduğu, bu iddia ile ilgili herhangi bir soruşturma dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalının adi ortaklık ilişkisini inkar etmesi nedeniyle de bu konuda davalı tarafa süre verilmesi gerekli görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu icra takibinin bonoya dayalı olarak başlatılması nedeniyle ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacı tarafça borçlu olmadığı iddiasının ispatına yarayan yazılı bir delil ibraz edilmediği, davacının iddiasını kesin delillerle de ispatlayamadığı soncuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı feri nitelikte tazminat isteminde de bulunmuş ise de dava borçlu davacı lehine neticelenmediğinden davacının tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının tazminat isteminin REDDİNE,
3-Peşin ve ıslahla birlikte alınan 2.415,30 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.334,60 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 22.210,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.