Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/714 E. 2022/619 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 01/12/2021 tarihli dilekçesiyle ve yargılama sırasındaki beyanlarıyla; davalı şirket tarafından, davacı şirket aleyhine, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden, toplam 506.411,75 TL.’lik 2 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını, davalının fatura konusu malları davacıya teslim etmediğini, bir an için fatura konusu malların davacıya teslim edildiği kabul edilse dahi, davacının fatura bedellerini dava dilekçesi ekinde sunulan her biri 50.000 TL. bedelli toplam 12 adet senet ile ödediğini, senet asıllarının ödeme sonucu davacıya iade edildiğini, senet asıllarının davacının elinde bulunmasının ödemeye karine teşkil ettiğini beyan ederek, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili tarafından (Mahkememizce ihtiyari sayılan) arabuluculuk tutanağı, davalı şirket temsilcisinin dava konusu 12 adet senedi davacıdan teslim aldığına dair 3’erli senet fotokopileri üzerine atılmış ve davalı şirketin kaşe ve imzasını taşıyan belge fotokopileri ile senet fotokopileri ve ayrıca verilen çek senet bordrosu fotokopileri ibraz edilmiş, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilgili belge fotokopileri getirtilmiş, mali müşavir bilirkişiden 08/06/2022 tarihli rapor alınmış, davalı şirket temsilcisi son duruşmada isticvap yoluyla dinlenilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Menfi Tespit” davasıdır.
Somut olayda ; dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan mali müşavir bilirkişinin her iki tarafın ticari defterinde inceleme yaparak hazırladığı 08/06/2022 tarihli rapora göre, her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının kendi içerisinde birbirini doğruladığı, icra takibine dayanak teşkil eden 17/06/2019 gün ve … sıra nolu 308.390,02 TL.’lik fatura ile 18/06/2019 gün ve … sıra nolu 198.031,73 TL.’lik 2 faturanın her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu, dava konusu her iki faturaya ilişkin BA ve BS formlarının düzenlenmiş olduğu, iade faturasının bulunmadığı, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin de olmadığı, davacı tarafın dayandığı 12 adet toplam 600.000 TL. bedelli senetlerin davacı tarafın ticari defterinde yer almasına rağmen, davalı tarafın defterlerinde yer almadığı, davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 12.495,25 TL. alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise, davalının davacıdan 506.411,75 TL. alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay . HD.nin 07/06/2016 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dava, irsaliyeli faturalara dayalı icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Fatura içerisine alt kısma atılan satıcı kaşe ve imzası faturayı kapalı fatura haline getirir. Kapalı fatura mal bedelinin ödendiğine karinedir. Takibe konu irsaliyeli faturaların üst kısmında davacı şirketin kaşesi ve imzası bulunmakta olup faturalar açık faturadır. Ayrıca dava konusu faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Bu durumda ispat yükü faturalar nedeniyle borçlu olmadığını savunan davalıda olduğu halde yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.”
Davacı taraf her ne kadar icra takibine dayanak teşkil eden 2 adet fatura konusu malların kendilerine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de; her iki faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde ve ayrıca BA formlarında yer alması, iade faturasının bulunmaması karşısında yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da açıklandığı üzere, dava konusu malların davacıya teslim edildiğine dair karine oluştuğu, davacı tarafın bu karinenin aksini ispat edemediği sonucuna varılmıştır.
Fatura konusu malların davacıya teslim edildiğinin kabul edilmesi karşısında, bu malların bedelinin ödendiğini ispat yükünün menfi tespit davası açan davacıda olduğu kabul edilmiştir.
Davacı taraf, ödemenin her biri 50.000 TL. bedelli 12 adet toplam 600.000 TL. tutarındaki senetlerle yapıldığını, ödemeden sonra senetlerin geri alındığını, senet asıllarının kendilerinde bulunduğunu, ayrıca faturaların da kapalı fatura olduğunu beyan etmiş, senet asıllarını Mahkememize ibraz etmiş, bu senetlerin son duruşmada kendilerine iadesine karar verilmiştir.
Son duruşmada isticvap yoluyla dinlenen davalı şirket temsilcisi …, 12 adet senedin kendileri tarafından elden teslim alındığına dair 3’erli senet fotokopileri üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir.
Her ne kadar davalı şirket vekili, davalının aldığı senetler ile davacı tarafın Mahkemeye aslını sunduğu senetlerin farklı olduğunu özellikle vade rakamlarının farklı yazıldığını, senet aslı olarak ibraz edilen senetlerin davacı tarafından sonradan düzenlendiğini, davalıya verilen senetler olmadığını savunmuş ise de; davalı şirket temsilcisine kendisinin teslim aldığı 12 adet senedin akıbeti sorulmuş, davalı şirket temsilcisi bu senetleri kimseye ciro etmediğini, senetlerin kaybolduğunu beyan etmiş, kaybolan senetler nedeniyle zayi nedeniyle senet iptali davası açıp açmadığı sorulmuş, böyle bir dava açılmadığını ve taraflar arasında başka bir ticari ilişkinin de bulunmadığını beyan etmiştir.
Yukarıda yazılan Yargıtay emsal içtihadında belirtildiği üzere, dava ve takip konusu faturaların alt kısmına atılan kaşe ve imza, faturaları kapalı fatura haline getirip, kapalı faturalar da fatura bedellerinin ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu karinenin aksini ispat yükü davalı tarafa düştüğü halde, bu karinen aksi davalı tarafından yazılı delillerle ispat edilememiş, davalı taraf açıkça yemin deliline de dayanmadığından kendilerine bu hususta davacıya yemin teklif edip etmeyecekleri sorulmamıştır.
Ayrıca, 6098 s. TBK’nin 104/3. maddesine göre, “Borç senedi borçluya geri verilmişse, borç sona ermiş sayılır.”
Davacı tarafın senet asıllarını ibraz etmesi, davalı tarafın teslim aldığını kabul edip, dosyaya sunulanlardan farklı olduğunu beyan ettiği senet asıllarını ise ibraz edememesi, nerede olduğunu açıklayamaması, zamanında alınmış zayi nedeniyle senet iptali kararı sunamaması ve taraflar arasında başka bir ticari ilişkinin de bulunmadığını kabul etmesi karşısında, davacı tarafın sunduğu senet asıllarının davalının teslim aldığı senet asılları olduğu, senet asıllarının davacı tarafta bulunması nedeniyle 6098 s. TBK’nin 104/3. maddesi gereğince, davacının davalıya olan borcunu ödediği sonucuna varılarak, dava konusu takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı kabul edilmiş ve takibin iptaline de karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf ayrıca, tazminat talebinde bulunmuştur. 2004 s. İİK’nın 72/5. maddesine göre, “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”
Mahkememizce davalının alacaklı olmadığını bilerek söz konusu icra takibini başlattığı kabul edildiğinden, davalı 2004 s. İİK’nin 72/5. maddesi gereğince, takip toplamı üzerinden davalı %20 oranında tazminata mahkum edilmiştir.
Davacı tarafından, dava açılmadan önce Arabulucu’ya başvurulmuş ve Arabulucu tarafından, bu başvuru dava şartı olan arabuluculuk kabul edilerek 22/10/2021 tarihli anlaşmaya varılamadığına dair son tutanak düzenlenmiş ise de;
Yargıtay . HD’nin 01.04.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, ticaret mahkemelerinde görülen menfi tespit davalarında arabuluculuk dava şartı değildir. Bu nedenle, Mahkememizce 22/10/2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı zorunlu değil, ihtiyari arabuluculuk tutanağı olarak değerlendirilmiştir. 6100 s. HMK’nin 323. maddesine ve 6325 s. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümlerine göre de, ihtiyari arabuluculuk giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilemeyeceği, bu giderlerin sadece davacının sorumluluğunda olduğu sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KABULÜ ile davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden dolayı, davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı TAKİBİNİN İPTALİNE,
2-Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin, davacı … Tic. Ltd. Şti. yönünden DERHAL DURDURULMASINA,
3-Takip konusu 564.301,97 TL. alacağın %20’si olan 112.860,39 TL. tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Mahkememizin 18/01/2022 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına,
5-Davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 564.391,97 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 38.553,62 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 9.636,87 TL. harcın mahsubu ile kalan 28.916,75 TL. harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından 19/01/2022 tarihli makbuzla gereksiz olarak yatırılan 80,70 TL.lik ihtiyati tedbir başvuru harcının istek halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan 9.636,87 TL.’lik peşin harç dahil toplam 11.212,67 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Gerekçeli karar tebliği için davacı avansından yapılacak olan 18 TL. e-tebligat giderinin de davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekilleri için (ve dava değerinin 564.301,97 TL. olduğunun kabulü ile) 80.073,22 TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Mahkememizce ihtiyari sayılan Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı şirket vekili ile davalı şirket temsilcisi ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …