Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/688 E. 2021/593 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 17/08/2018 günü sürücü …’nin sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile yaya müvekkili çarpması neticesinde oluşan trafik kazası neticesinde müvekkilinin vücudunun pek çok bölgesinde BTM ile giderilemez derecede yaralandığını, ağır kırıklar meydana geldiğini ağır derecede sakat kaldığını, savcılık dosyasının ekte sunulduğunu, kaza tespit tutanağına göre meydana gelen kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, kazaya neden olan …plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğunu, kaza tarihinde davalı tarafça ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin yaralanması ile ilgili müvekkilinin ZMSS genel şartları uyarınca uğradığını, tüm bu nedenlerle sürekli iş göremezlik tazminat alacağı için 1.000,00 TL, geçici iş göremezlik tazminat alacağı için 1.000,00 TL, geçici iş göremezlik dönemi bakımı ihtiyacı için 1.000,00 TL, fatura edilmeyen ve Sgk tarafından karşılanamayan tedavi gideri tazminatı için 100,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresi dolmuş olup, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zmms Sigortası genel şartları uyarınca, Geçici/Sürekli iş gücü kaybı tedavi ve bakıcı giderleri gibi zararlar, iş bu dolaylı zararlardan olup, teminatımız dışındaki zararlardan olduğunu, bu konudaki sorumluluk ZMMS sigortası Genel şartları a.5. kapsama giren teminat türleri arasında düzenlenen, b) Sağlık Giderleri Teminatı düzenlemesi ile SGK Başkanlığı üzerindedir. Bu nedenle husumetin SGK Başkanlığı’na yöneltilmesi gerekmekte iken müvekkilim şirkete dava ikamesi usulen hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın zmms sigorta poliçesi nedeni ile müvekkilim şirketten tazminat talep ettiğini, … İlinin … İlçesinde … Mahallesinde, 17/08/2018 tarihinde, saat 10:50’de meydana gelen trafik kazasına kazaya karışan …plakalı araç, 20/06/2018 başlangıç, 20/06/2019 bitiş tarihli ve … numaralı ZMM sigortası ile poliçe konusu edildiğini, davacı tarafça tazminat talep edilen hasar poliçe ile teminat altına alınmış bir rizikodan dolayı meydana gelmediğini, davacı tarafın meydana gelen kaza neticesinde bedeni zarara uğradığını, kendisini zarara uğratan aracın sigortacısı olmamız nedeniyle de müvekkilim şirketten tazminat talebinde bulunmakta olup , davacı tarafın müvekkilim şirkete yöneltmiş olduğu tüm talepleri poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin şirketin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması durumunda, müvekkil şirketin de sorumluluğu doğmayacağından kusur durumunun belirlenmesi gerekmediğini, trafik kaza tespit tutanağında davacının asli ve tek kusurlu olduğu tespiti yapıldığını, Müvekkilim şirket, poliçesindeki teminatın tamamından sorumlu olmadığını, geçici/sürekli iş gücü kaybı, bakıcı ve tedavi giderleri teminatımız dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; ZMMS genel şartlarında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikler ile birlikte maluliyete ilişkin zararların özürlülük durumu ölçüt olarak baz alınıp bu parametre ile değerlendirilmesi gerektiği düzenlendiğini, ayrıca zarar hesaplamalarında ise bu tarihten sonra TRH-2010 yaşam tablolarının kullanılması gerektiği de düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte maluliyet oranının 0-69 arasında olması durumunda zmms sigortası ek.3 de bulunan “sürekli sakatlık tazminatı hesaplanması”na ilişkin düzenleme gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğu sona erdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilim şirket davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. müvekkilim temerrüde düşmemiştir. müvekkilim şirketin faiz ve mahkeme masrafları yönünden sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği deliller dışında başkaca delil bildirmesine muvafakatleri olmadığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğinden sonra cevap ve itiraz hakkımız saklı kalmak kaydı ile, davanın öncelikle usulden, her halükarda esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. sırasına kaydedilmiş, (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/09/2021 gün ve …E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilerek ve 18/11/2021 tarihli kesinleşme şerhi yazılarak dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, … E., … K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Ko0misyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya0 göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (… : Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve … E., … K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların gönderme kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır. Bu nedenle eldeki uyuşmazlığın çözümünde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Akşehir Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edildiğinden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) AKŞEHİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
4-6100 sayılı HMK 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, iki haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceğinin taraflara İHTARINA,
Dair; 6100 sayılı HMK 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile yapılacak başvuru ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 01/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.