Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/66 E. 2021/503 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ : A

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkillerinin 11/10/2014 tarihinde …ili …ilçesi Kaymakamlığı önünde yaya halde ilerledikleri sırada …plakalı aracın, …adına kayıtlı ve …’nın yönetimindeki …plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesine sebebiyet vererek müvekkillerine çarptığını, kaza neticesinde müvekkillerinin uzun bir süre komada kaldıklarını, tedavilerinin yapıldığını, ancak büyük oranda özürlü kalma ihtimallerinin yüksek olduğunu, söz konusu olay hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Sor. Sayılı dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğünü, yetkili birimlerce düzenlenen kaza tutanağında sürücü …’nın kusurlu, müvekkillerinin ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşıldığını, müvekkillerinin SGK’na bağlı olmaksızın asgari ücret düzeyinde kazanç getiren günlük yevmiye ile çalıştığını, söz konusu kaza sebebiyle çalışamadıklarından iş gücü kaybına uğradıklarını, müvekkili …için 1.000,00 TL, …için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 2.000,00 TL maddi tazminat ile …için 3.000,00 TL, …için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenerek yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/03/2015 tarihli feragat dilekçesiyle de davalılar …ve … aleyhine açtığı davasından feragat etmiştir.
Davacı vekili 04/10/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat yönünden davayı ıslah etmiş, …için 63.387,07 TL ve …için 34.579,01 TL olmak üzere toplam 97.966,08 TL maddi tazminat talep ettiğini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; …plakalı aracın müvekkili şirket tarafında ZMMS ile sigortalı olduğunu ancak kaza tespit tutanağı taraflarına tebliğ edilmediğinden kazaya karışan aracın, kaza tarihinin ve kaza tarihinde ilgili poliçenin vade dışı olup olmadığının tespit edilemediğini, ayrıca söz konusu kazaya karışan tarafların kusurlarının tespiti yapılmadığından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmadığından açılan işbu davanın sigortalı araç sürücüsüne açılmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ıslah dilekçesi ile talep edilen refakatçi, bakıcı, yol, ilaç ve tıbbi malzeme masraflarından müvekkili şirketin sorumlu olmadığından reddine karar verilerek mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E, 2020/40 K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacılar davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradıklarını iddia ederek süreli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararlarının tahsilini istemiştir.
Davacılar vekili 24.03.2015 tarihli dilekçe ile davalı araç sürücüsü ve davalı araç malikine yönelik davadan feragat etmiştir.
Açılan dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sırasına kaydedilmiş, bu sıra üzerinden yapılan yargılama neticesinde Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi 21.12.2017 gün ve …E …K sayılı kararı ile ” 1-DAVACILARIN davasının KISMEN KABULÜNE A-Davacıların davalılar … ve …aleyhine açtıkları davanın FERAGAT sebebiyle REDDİNE. B-Davacıların manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE C-DAVACI …ün yaralanması nedeniyle meydana gelen 39.325,56- TL. Daimi işgörememezlik tazminatının, 8.404,01-TL Geçici işgörememezlik tazminatı ,10.657,50- TL Bakıcı gideri, 5.000.00- TL Kaçınılmaz Tedavi giderinin sigorta şirketinin sakatlanma ölüm ve tedavi, sağlık giderleri teminat limitleri ile sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek YASAL faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine,D-DAVACI …ün yaralanması nedeniyle meydana gelen 24.706,33- TL. Daimi işgörememezlik tazminatının, 2.448,18-TL Geçici işgörememezlik tazminatı, 3.424,50- TL Bakıcı gideri, 4.000.00- TL Kaçınılmaz Tedavi giderinin sigorta şirketinin sakatlanma ölüm ve tedavi, sağlık giderleri teminat limitleri ile sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek YASAL faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir.
Davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara BAM . Hukuk Dairesi 30.12.2020 tarihli ve …E …K sayılı kararı ile ”Bu anlamda maluliyet oranına ilişkin belirlemenin, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenleme (Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği gibi) hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı yan geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı ile bakıcı ve tedavi giderlerinin tazminini talep etmiş, mahkemece dava konusu edilen zararların sigorta teminatı kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin hükmüne esas aldığı maluliyete ilişkin bilirkişi rapor, bilgisine başvurulan bilirkişi uzman tıp hekimi ise de tek kişinin hazırlamış olduğu sözkonusu raporun yukarıda açıklanan nitelikteki kurum ve heyetlerce düzenlenmemiş olması ve kendisine tevdi olunan görevin uzmanlık alanına girmediğini, uzman başka bir bilirkişi ile işbirliğine ihtiyaç duyduğunu bir hafta içinde görevlendirmeyi yapan mahkemeye bildirmesi gerektiği, HMK’nin 266. maddesinde ise bilirkişinin kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye bırakamayacağı halde mahkemeye böyle bir bildirimde bulunulmadığı ve mahkemece bir görevlendirme yapılmaksızın, bilirkişi tarafından başka bir doktordan görüş alınarak raporunu hazırlamış olması bakımından usulüne uygun olmadığından hükme esas alınamaz. Sözkonusu raporun hükme dayanak yapılarak, davacının taleplerinin teminat kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirmesi de bu durumda doğru olmayacaktır. Bunun yanında yine mahkemece hükme esas alınan hekim bilirkişi raporunda tedavi giderleri yönünden de değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Ancak sözkonusu tedavi gideri değerlendirmesinin denetime elverişli, ayrıntılı ve açıklayıcı nitelikte olmayıp afaki değerlendirmeleri içerdiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davacının tedavi gideri talebinin yaralanması ve dosya kapsamındaki tedavi belgeleri nazara alınarak davacıya uygulanacak tedavi ile illiyet bağı bulunan giderler yönünden denetime elverişli biçimde ayrıntılı olarak açıklanması gerekmekte olup yazılı biçimde hükme esas almaya yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak tedavi giderlerine hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Ayrıca davacı yan, davada taraf olarak gösterdiği işleten ve sürücü aleyhine talep etmiş olduğu tazminat taleplerinden feragat etmiş olduğu anlaşılmasına göre sözkonusu feragatin davalı sigorta şirketine sirayetinin de değerlendirilmesi gerekirken bu yönden her hangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.12.2017 gün ve …E …K sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu sıra üzerinden devam edilmiştir.
Davacıların, davalı işleten ve sürücüye yönelik davadan feragat etmelerinin davalı sigorta şirketine sirayet edip etmeyeceği yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nın 162. Maddesine göre; Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar. Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.
6098 sayılı TBK’nın 163. Maddesine göre; Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.
6098 sayılı TBK’nın 166. Maddesine göre;Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.
6098 sayılı TBK’nın 168. Maddesine göre; Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamı; ”Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ile işletene, sorumluluklarının sağlanması amacıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı yasanın 85. maddesi ile aracın işletilmesi sırasında 3. şahısların bedeni ve maddi zarara uğratılmasından işleten doğrudan sorumlu tutulmuş, 97. madde gereğince de zarara neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına da zarar görenin doğrudan talep ve dava hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, zorunlu trafik sigortacısının zarardan sorumluluğu 93. madde gereğince belirlenen ve poliçede belirtilen teminat miktarı ile sınırlıdır. İşleten ve zorunlu trafik sigortacılarının 3. kişilere karşı sorumluluklarının niteliği ise, kanundan doğan müteselsil sorumluluk olup, 6098 sayılı TBK’nın 163/1. (mülga TBK 142/1) maddesi gereğince alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği de 6098 sayılı TBK’nın 163/2. (mülga TBK 142/2) maddesi gereğidir. 6098 sayılı TBK’nın 164. (mülga TBK 143) maddesine göre müteselsil borçlulardan biri, alacaklıya karşı, ancak onunla kendi arasındaki kişisel ilişkilerden veya müteselsil borcun sebep ya da konusundan doğan def’i ve itirazları ileri sürebilir. Müteselsil borçlulardan biri ortak def’i ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olur. Bunun yanında 6098 sayılı TBK’nın 166. (mülga TBK 145) maddesine göre, borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır. Yine 6098 sayılı TBK’nın 168/2.(mülga TBK 147/2) maddesine göre de, alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır. Somut olayda; davacılar vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç maliki (aynı zamanda sürücü) ve aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken davacılar vekili tarafından hiçbir alacak, tazminat almadan, zarar karşılanmadan, ibra sözleşmesi imzalanmadan sadece davalı malik-sürücü Nusret yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiş, mahkemece davalı Nusret yönünden maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davalı zorunlu trafik sigorta şirketi yönünden davacı Yusuf’un davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda yukarıdaki açıklamalar ışığında davacıların hiçbir ödeme almadıklarını belirterek sadece davalı Nusret yönünden davadan feragat etmesinin, diğer davalı sigorta şirketine sirayet edip etmeyeceği ve davadan feragatin davalı sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırıp ağırlaştırmayacağı üzerinde durulması gerekirken, bu husus hiç tartışılıp değerlendirilmeden davacı Yusuf için yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamı; ”Davacılar davalı …ile anlaşma ihtimalleri olduğunu beyan edip ertesi celse davadan sadece davalı …bakımından feragat etmiş ise de, davalı …tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapıldıysa hangi kalemlere ilişkin ne kadar ödeme yapıldığı araştırılmamıştır. Yine mahkemece bozma ilamı öncesi hatır taşıması indirimi davalı …için manevi tazminat bakımından da dikkate alındığından ve sadece davalıların temyizi bulunduğundan, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin ilgili bozma ilamındaki hesaplama şekli manevi tazminatı da kapsamaktadır. Bu durumda mahkemece davalı …tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapıldıysa hangi kalemlere ilişkin ne kadar ödeme yapıldığı, davalı …bakımından feragat dilekçesi verilmesinin diğer davalı Mümin’e sirayet edip etmeyeceği ve feragatin diğer davalı Mümin’in durumunu ağırlaştırıp ağırlaştıramayacağı üzerinde durulması ve hükmedilen manevi tazminat bakımından feragat sonrası bozma ilamı öncesine göre durumu ağırlaştırılan davalı Mümin’in %40 kusuru oranında manevi tazminattan sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Anılan yasal düzenlemeler ve emsal içtihatlar dikkate alındığında; borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır. Ayrıca, alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.
Somut olayda, davacıların bir edim karşılığında davadan feragat ettiklerine dair bir iddia bulunmamaktadır, bu kapsamda davacılar vekiline de süre verilmiş, davacılar vekili edim karşılığında feragat edildiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle Mahkememizce feragatin edimsiz olduğu kabul edilmiştir. Feragatin bir edim karşılığında olmaması karşısında bu feragat davalı sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırmakta ise feragat sigorta şirketine de sirayet edecektir. Diğer ifadeyle davacıların yaptığı bu feragat davalı sigorta şirketinin zarar sorumlularına rücu etmesine engel teşkil edecek ise işleten ve sürücü hakkında yapılan feragat sigorta şirketine de sirayet edecektir.
Davalı sürücü yönünden yapılan feragatin davalı sigorta şirketine sirayet edip etmeyeceği yönünde yapılan değerlendirmede davalı sigorta şirketinin akidi olmayan araç sürücüsüne rücu etmesinin mümkün olması karşısında (Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin …E …K sayılı ilamı da bu yöndedir.) sürücü yönünden yapılan feragatin davalı sigorta şirketine sirayet etmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davalı sürücü yönünden yapılan feragatin davalı sigorta şirketine sirayet edip etmeyeceği yönünde yapılan değerlendirmede ise; kazanın oluş şekli, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında davaya konu trafik kazasının davalı sigorta şirketinin araç işletenine rücu edebilmesi için gerekli şartları taşımadığı, davalı sigorta şirketi tarafından rücu şartlarının gerçekleştiği yönünde bir delil sunulmadığı gibi bu yönde bir savunmada ileri sürülmediği, somut olay yönünden davalı sigorta şirketinin araç işletenine rücu olanağı bulunmadı kabul edildiğinden işleten yönünden yapılan feragatin davalı sigorta şirketine sirayet etmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı …tarafından itiraz edilmediğinden önceki maluliyet raporu ile aralarından çelişki olmadığı kabul edilen 31.03.2021 tarihli maluliyet raporu ile davacı …sürekli iş göremezlik oranının % 15, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 4 ay ve SGK tarafından faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı …tarafından itiraz edilmediğinden önceki maluliyet raporu ile aralarından çelişki olmadığı kabul edilen 31.03.2021 tarihli maluliyet raporu ile davacı …sürekli iş göremezlik oranının % 13,1, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay, başkasının yardımına muhtaç olduğu sürenin 1 ay ve SGK tarafından faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 4.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Önceki kararın her iki tarafça istinaf edilmesi nedeniyle rapor tarihindeki verilere göre tanzim ettirilen hesap raporu ile davacı …’ün talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararı 40.856,72 TL, geçici iş göremezlik zararı 2.449,96 TL ve bakıcı gideri zararı 1.134,00 TL olduğu tespit edilmiştir. …ise talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararı 68.319,00 TL, geçici iş göremezlik zararı 7.622,76 TL ve bakıcı gideri zararı 4.628,48 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar vekili 04.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi davacı …yönünden 24.706,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.448,18 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.424,50 TL bakıcı gideri tazminatı ve 4.000,00 TL tedavi gideri tazminatı; davacı …yönünden ise 39.325,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 8.404,01 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10.657,50 TL bakıcı gideri tazminatı ve 5.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam dava değerini 103.966,08 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacıların davalı işleten ve davalı sürücüye yönelik davalarından feragat etmelerinin davalı sigorta şirketine sirayet etmeyeceği davaya konu kaza neticesinde yaralanan davacı …talep edebileceği toplam tazminat tutarının 56.576,80 TL, davacı …talep edebileceği toplam tazminat tutarının 32.288,51 TL olduğu sonucuna varıldığından davacıların işleten ve sürücüye yönelik davalarının reddine, sigorta şirketine yönelik davalarının ise kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davalı … ile davalı …yönelik maddi tazminat davalarının ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı …davalı …Şirketi’ne yönelik davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 39.325,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.622,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 4.628,48 TL bakıcı gideri tazminatı ve 5.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 56.576,80 TL tazminatın olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS yaralanma ve tedavi gideri teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı …’ün davalı …Şirketi’ne yönelik davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 24.706,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.448,18 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.134,00 TL bakıcı gideri tazminatı ve 4.000,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 32.288,51 TL tazminatın olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS yaralanma ve tedavi gideri teminat klozu limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 6.070,39 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 336,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.734,11 TL eksik harcın davalı sigorta şirketinden alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan 363,98 TL harç gideri, 2.665,00 TL yargılama gideri ve 2.000,00 TL Meram Tıp Fakültesi rapor gideri olmak üzere toplam 5.028,98 TL’den kabul edilen kısma göre hesaplanan 4.595,61 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden reddedilen kısma göre hasaplanan 9,29 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı …maddi tazminat davası yönünden; davacı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 8.154,98 TL vekalet ücretinin davalı …Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
8-Davacı …maddi tazminat davası yönünden; davacı …kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 4.843,28 TL vekalet ücretinin davalı …Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
9-Davalı …Şirketi davacı …maddi tazminat davası yönünden kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …Şirketi’ne verilmesine,
10-Davalı …Şirketi davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 2.090,05 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …Şirketi’ne verilmesine,
11-Davalı … ve davalı …, davacı …maddi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … ve davalı …verilmesine,
12-Davalı … ve davalı …, davacı …manevi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … ve davalı …verilmesine,
13-Davalı … ve davalı …, davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … ve davalı …verilmesine,
14-Davalı … ve davalı …, davacı …’ün manevi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … ve davalı …verilmesine,
15-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.