Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2022/627 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili şirket ile borçlu şirket 2020-2021 yılı eğitim öğretim dönemi öğrenci taşıma hizmetine ilişkin anlaşmış ve bu dönemler için müvekkil şirket tarfından borçlu şirketin öğrenci taşıma hizmeti tamamladığını, müvekkil firmaca işin gereği hizmet 2020-2021 yılı eğitim öğretim döneminin sonuna kadar yapıldığını, fakat 2021 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında verilen hizmete karşılık fatura edilen hizmet bedelinin ödenmediğini, müvekkili firmanın işi durdurmadığını, iyi niyetli olarak dönem sonuna kadar işini layıkıyla yaptığını, müvekkili firmanın borçlu firma yetkililerinden söz konusu hizmet bedellerini talep ettiklerini, yalnız müspet bir dönüş olmadığını cari hesap ilişkisine istinaden 18.08.2021 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; davanın kabulü ile itirazın iptaline alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fatura dönemleri itibari ile her bir fatura için ayrı olarak hesaplanacak yasal faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Müvekkili firma ile Davacı … Taşımacılık arasında imzatanan 08/05/2019 tarihli taşıma sözleşmesine göre kişi başı 2.500,00 TL + KDV olacak şekilde anlaştıklarını, 2019-2020 eğitim öğretim yılı için 09.09.2019 tarihli taşıma sözleşmesinin 6 ücret başlıklı maddesine göre “2019-2020 eğitim öğretim yılı içerisinde bir öğrencinin yıllık taşıma bedeli olarak uzaklık yakınlık km gözetmeksizin KDV dahil 2.500,00TL’dir” şeklinde mutabakata vardıklarını ancak davacının pandemi nedeni ile tam kapasite çalışmaması nedeni ile anlaşma yapmadan km hesabı yaparak fatura kestiğini, whatsaap üzerinden davacı firmaya çıkarılan hesabın yüksek olduğu belirtildiğini, davacı şirketin 28.02.2021 tarihinde 25.450,00TL ‘İik fatura kestiğini ancak şubat ayında davacı tarafından 64 kişi taşınmış olduğunu hakedişin 16.000, 00TL olması gerektiğini, 31.03.2021 tarihinde 77.725,00 TL’lik fatura kesildiğini, ancak Mart ayında davacı tarafından 166 kişi taşındığı hakedişin 41.500,00TL olduğunu, 30.04.2021 tarihinde 36.950,00TL’lik fatura kesildiği ancak Nisan ayında davacı tarafından 131 kişi taşındığını, hakedişin 32.750,00TL olduğunu, 30.06.2021 tarihinde 65.520,00TL’lik fatura kesildiği ancak Haziran ayında 114 kişi taşındığını, hakedişin 28.500,00TL olduğunu, tam çalışılmayan aylara göre hesap yapıldığında davacının müvekkili şirketten 270.000,00TL hakkedişi olduğunu, müvekkili firmanın bir miktar banka bir miktar çek olmak üzere toplam 182.000,00TL ödeme yaptığını kabul anlamına gelmemekle birlikte 88.000TL ödeyeceği tutar olması gerekirken davacının 200. 460,42TL üzerinden icra takibi başlattığını, davacı tarafın bu hesabı km üzerinden hesap yaptığını belirterek; davanın reddine, alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 200.460,42 TL asıl alacak ve 4.940,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 205.400,90 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 31/03/2021 tarihli 77.725,00 TL bedelli, 30/04/2021 tarihli 36.950,00 TL bedelli, 31/05/2021 tarihli 15.054,00 TL bedelli, 30/06/2021 tarihli 65.520,00 TL bedelli ve 28/02/2021 tarihli 25.450,00 TL (5.211,42 TL2lik kısmı takibe konu edilmiştir.) bedelli faturalar olduğu, takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı davaya ve takibe konu fatura bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fatura bedellerinin taraflara arasındaki sözleşmeye aykırı belirlendiğini davalının faturalarda yazılı tutar kadar borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki ihtilaf faturalara konu hizmetin davalıya sunulup sunulmadığı, fatura bedellerinin sözleşme hükümlerine göre belirlenmesinin gerekip gerekmediği, sözleşmenin fatura tarihleri itibariyle geçerli olup olmadığı, davalının faturalara süresinde itiraz edip etmediği, davacının bu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilafın faturaya konu edimin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin olması karşısında ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı faturaya konu hizmetin sunulduğunu diğer ifadeyle edimini yerine getirdiğini ispat yükü altındadır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davaya ve takibe konu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının 250.460,44 TL, davalı defterlerine göre yine davacının 207.560,41 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının faturaya konu hizmetlerin sunulmadığını, fatura bedellerinin yanlış hesaplandığını, davalının faturalar nedeniyle borçlu olmadığını savunmasına rağmen, takibe konu faturaları defterlerine işlemesi, faturalar içeriklerine 8 günlük süre içinde itiraz etmemesi (her ne kadar whatsapp yazışmaları ile itiraz edildiği savunulmuş ise de bu yazışmalar 2020 yılına faturalar ise 2021 yılına ilişkin olması ve yazışma içeriklerinin usulüne uygun bir içerik itiraz niteliğinde olmaması nedeniyle davalının süresinde itiraz edildiği savunması yerinde görülmemiştir.) nedeniyle faturalar içeriklerinin kesinleştiği ve faturalara konu hizmetin davalıya sunulduğu kabul edilmiştir.
Bu aşamada ispat yükünün yer değiştirmiş olup, davalı karinenin aksini, faturaya konu edimin ifa edilmediğini veya fatura içeriklerinin taraf anlaşmasına aykırı olduğunu yazılı delillerle ispatlamalıdır. Her ne kadar davalı tanık deliline dayanmış ise de belirtilen karinenin aksinin tanık delili ile ispatı mümkün olmadığından davalının tanık dinletme talebi yerine görülmemiştir. Davalı yazılı bir delil ibraz etmediğinden ve cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış, ancak davalı yemin teklifinde bulunmamıştır.
Bu kapsamda davalı tarafça davacı lehine oluşan karinenin aksinin ispat edilemediği ve davacının takibe konu faturalar nedeniyle 200.460,42 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varıldığından takibe itirazın asıl alacak üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı işlemiş faiz alacağı isteminde de bulunmuş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü usulünce ispatlanamadığından işlemiş faiz alacağına ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir. Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de takibin haksız ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 200.460,42 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-200.460,42 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 40.092,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 13.693,45 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.480,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.212,71 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin 1.288,25 TL’lik kısmının davalıdan, 31,75 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.480,74 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri ve 1.076,25 TL yargılama olmak üzere toplam 1.135,55 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 1.108,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 31.064,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 4.940,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.