Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/605 E. 2022/739 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 01/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Sulama Birliği tarafından … – … bölgesinde verilen sulama hizmeti karşılığında doğan borcuna istinaden davalı … aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, söz konusu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapıldığını, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır, duruşmada alınan beyanında; davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Mahkememizce Hesap Uzmanı Bilirkişi … rapor alınmış, bilirkişi 01/08/2022 tarihli raporunda özetle; davacı vekili tarafından iş bu davanın ödenmediği belirtilen 2013-2014-2015 yıllarına ilişkin sulama bedellerine yönelik yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, ancak icra takibinde 2,40 TL miktarında genel gider altında yapılmış gidere yönelik te takib başlatıldığı bu hali ile taleple bağlılık kuralı gereğince davaya konu edilen 2013-2014-2015 yıllarına ilişkin davalı tarafından kullanılan su bedellerinin raporda yer alan tabloda ayrıntılı şekilde gösterildiğini, davalının ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı yönünü hukuki değerlendirme yapılması halinde, davacı tarafın 21.07.2021 takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının 1.001,00 TL + vade tarihinden takip tarihine kadar talep edebileceği faiz miktarının 570,34 TL olacağını, ayrıca dava tarihine kadar talep edebileceği asıl alacak miktarı 1.001,00 TL, işlemiş faiz miktarının ise 638,96 TL olacağı, mahkemece davalının ihtarla temerrüde düşürülmesi gerektiği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde temerrüdün 21.07.2021 takip tarihi olacağını, bu hali ile takip tarihine kadar talep edilebilecek asıl alacak miktarı 1.001,00 TL, faiz miktarı 570,34 Ti olacağı, takip tarihinden ödeme tarihine kadar ise asıl alacağa %18 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini, ayrıca her ne kadar davacı tarafından ödenmeyen sulama bedellerine uygulanacak yasal faiz miktarının sulama birliği tarafından bir katına kadar artırabileceği (artırıma ilişkin birlik kararı yoktur) nedenle vade tarihinden takip tarihine kadar asıl alacak kalemlerine %18 oranında faiz uygulandığı belirtilmiş olup, mahkemenizce bu şekilde faiz talebinde bulunabileceği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde ise, davacının 21.07.2021 takip tarihi itibariyle 1.001,00 TL asıl alacak + 1.140,68 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının 1.001,00 TL asıl alacak + 1.277,97 TL faiz alacağının bulunacağını belirtmiştir.
Eldeki dava; itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, Kanununun 5/1. maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda; uyuşmazlık davalı tarafın çiftçilik yaptığı … … bölgesinde sulama amacıyla davacı şirkete başvuruda bulunarak sulama hizmetinden faydalandığı, bu hizmetin bedelini ödememesi üzerine başlatılan icra takibine itirazı üzerine itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı TTK 4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesi ile Ticaret Mahkemelerinin baktığı davalar ya iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olacak yada TTK da düzenlenen hususlar ile TTK 4. maddesinde sayılan istisnalar kapsamında ki davalar olacaktır.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi … esas … karar nolu ilamı; “Somut olayda uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davalının çiftçi olduğu ve uyuşmazlığın tacir olan iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı nazara alındığında, nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı, bu nedenle, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesi olarak görülüp karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf isteminin resen gözetilen sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindedir.
Eldeki davanın, çiftçilik yapan davalının, çiftçilik yaptığı arazinin ekimi sonucunda sulama işlemini davacı … birliğinden aldığı su ile yapması sonucu oluşan borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibine, davalının itirazı üzerine itirazın iptali amacıyla açılan dava olduğu anlaşılmıştır. Davanın konusu Mahkememizin görevi dahilinde olmadığından, mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK uyarınca Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
4-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
5-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.