Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/578 E. 2022/631 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin davalıya borcunun olduğu iddiası ile aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak müvekkilinin ne dosya alacaklısını tanıdığını nede bahsi geçen dosyaya ilişkin borcunun olduğunu ayrıca icra dosyasına konu senette bulunan imzanın da müvekkiline ait olmadığını dolayısıyla başlatılan bu takibin haksız olduğunu beyanla müvekkilinin anılan icra dosyasında davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine ayrıca icra dosyasında satışı yapılan … plaka sayılı aracın bedelinin istirdadına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davaya konu bononun üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu, dosyada herhangi bir usulsüz tebligatın bulunmadığını, davacı tarafın takibin teminatsız olarak durdurulması talebinin haksız olduğunu, davacının borcunun oladığını iddiasının da doğru olmadığını, senet üzerinde imzası olduğundan borçlu olduğunu, borçlunun adresine hacze gidildiğini, buna rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu durumun haciz tutanağı ile sabit olduğunu, davacının itirazında kötü niyetli olduğunu belirterek; haksız davanın reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata ve %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve istirdat isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 167.500,00 TL asıl alacak, 626,40 TL işlemiş faiz, 502,50 TL komisyon ve 343,50 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 168.972,40 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 15.01.2019 tanzim tarihli, 20.03.2019 vade tarihli, 200.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
Davacı takibe konu bonoda yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit ve icra marifetiyle satılan araç bedelinin istirdadını istemiş, davalı ise bonoda yer alan imzanın davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; takibe konu bonoda davacıya atfen yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının bu bono nedeniyle borçlu olup olmadığı, davaya konu takip dosyasında davacıya ait aracın cebren satılıp satılmadığı, davalıdan istirdat edilmesi gereken bir tutarın bulunup bulunmadığı ile varsa istirdadı gereken tutarın ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davaya ve takibe konu bononun keşidecilerinin … , … ve … , lehtarının ise … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bonoda kendisine atfen yer alan imzayı inkar ettiğinden ispat yükü davalı üzerinde olup, davalı bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu ispat yükü altındadır.
02.09.2020 tarihli ATK raporu ile bonoda davacıya atfen yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenemediğinin mütalaa edildiği, 10.03.2021 tarihli rapor ile bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, 12.04.2022 tarihli UKB raporu ile de bonodaki imzanın kuvvetle muhtemel davacıya ait olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar 12.04.2022 tarihli bilirkişi raporuna davalı itiraz ederek yeni bir rapor aldırılmasını talep etmiş ise de, dosya kapsamında üç farklı bilirkişi raporu tanzim ettirildiği, raporların herhangi birinde imzanın davacıya ait olduğu ya da olabileceği yönünde bir tespit yapılmadığı, yeni bir rapor aldırılmasının dosyanın esasına bir katkı sağlamayacağı sonucuna varıldığından davalının rapora itirazları ile yeni bir rapor aldırılması talebi yerinde görülmemiştir.
Davalı, bononun kendisinin bulunduğu bir ortamda bizzat davacı tarafından imzalandığını savunarak bu konuda tanıklarının dinlenmesini talep etmiştir. Her ne kadar HUMK 309/1. maddesine göre imza aidiyeti konusunda tanık dinlenilmesi mümkün ise de, bononun tanzim tarihinde HUMK yürürlükte olmadığından ve 6100 sayılı HMK’da imzanın aidiyeti konusunda tanık dinlenebileceği konusunda açık bir düzenleme bulunmadığından davalının tanık dinletme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı açıkça yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış, davalının yemin teklifi uyarınca duruşmaya davet edilen davacı 20.10.2022 tarihli celsede bonodaki imzanın kendisine ait olmadığına dair yemin etmiştir. Bu kapsamda davalı tarafça bonodaki imzanın davacıya ait olduğu ispatlanamadığından davacının bu bono ve bonoya istinaden başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Takip dosyasında davacıya ait araç 32.000,00 TL alacağa mahsuben takip alacaklısına devredilmiştir. Davacının takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından takip dosyasında dosya alacağına mahsuben satışı yapılan araç bedelinin davalıdan istirdadına karar vermek gerekmiştir.
Davacı, menfi tespit istemine ek olarak 2004 sayılı İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca tazminat isteminde de bulunmuştur. Davaya konu icra takibinin haksız olduğu ve davalının bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle davacı lehine tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı da tazminat isteminde bulunmuş ise de takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun kabul edilmesi ve davanın davalı lehine neticelenmemesi nedeniyle davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin davacı … yönünden İPTALİNE, icra tehdidi altında ödenen 32.000,00 TL’nin davalıdan istirdat edilerek davacıya verilmesine,
2-136.972,40 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 27.394,48 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gereken 11.542,50 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama olarak alınan 2.886,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.656,10 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.003,90 TL harç gideri ve 587,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.590,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 26.345,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.