Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/538 E. 2022/80 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin idaresindeki … plakalı kamyon ile 14.05.2017 günü … istikametinden … gelirken otoyolda … gişeleri civarında fren arızası sebebiyle otoyolun emniyet şeridinde aracını park ettiği yerde beklediği sırada davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan … yönetimindeki … plaklı aracı ile müvekkilin aracına sol ön tarafa yakın mazot deposuna çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle aracın mazot deposunun kırıldığını, yola akan yakıt kaza sebebiyle alev aldığını ve yanarak kullanılmaz hale geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle elinden yaralandığını ve bir süre geçici iş göremezlik zararına uğradığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile müvekkiline ait … plakalı kamyon vasıflı aracın geçirdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen araçtaki zarar bedelinden her türlü fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’nin ve yine meydana gelen kaza sebebiyle müvekkilinin elinden yaralanması sonucu geçici iş göremezliği sebebiyle her türlü fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının talep etmiş olduğu kalemlerin zamanaşımına uğradığını, zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmemiş olup davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun bir başvurusu bulunmadığını, bu nedenle de dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini , davacının dava dilekçesinde müvekkili sigorta şirketinden aracında meydana gelen maddi hasar ve bedeninde yaralanma sebebiyle oluşan geçici iş görmezliği sebebiyle tazminat talebinde bulunmuş ise de ZMM sigortası olan müvekkili sigorta şirketinin geçici iş görmezlik dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kanun metninde ve yönetmeliklerde yer alan kurallara uymaması sebebiyle kanun hükümlerini ve yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu belirterek; davanın zamanaşımı ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davaya konu 14/05/2017 tarihli trafik kazası neticesinde yarlandığını, aynı zamanda kaza nedeniyle aracında hasar oluştuğunu iddia ederek hasar tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerinde bulunarak davalı ZMM sigortacısına husumet yöneltmiştir.
26/04/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile 2918 sayılı 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115. Maddesine göre; (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
Konya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”KTK’nın 97.maddesine değişiklik sonucu getirilen, dava açılmadan önce sigortaya başvuru şartı noksanlığının, dava açıldıktan sonra giderilebilecek bir dava şartı noksanlığı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde ise, dava açılmadan önce davadaki talebe ilişkin olarak ilgili birime başvuru yapılmasına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler, mahiyeti gereği mutlaka davadan önce yerine getirilmesi gereken bir dava şartıdır. Çünkü bununla amaçlanan dava yoluna başvurmadan uyuşmazlığın çözümünü sağlamak, yargı yolu ile taleplerin karşılanmasının maliyetini azaltmak ve yargıdaki iş yükünü azaltmaya yöneliktir. Bu yol ile çözüm sağlanamadığı taktirde ancak dava yoluna gidilmelidir. Bu sebepledir ki dava açıldıktan sonra, bu dava şartının tamamlanabileceğinin düşünülmesi halinde kanun maddesinin mahiyetine ve kanunun getiriliş amacına aykırı bir durum söz konusu olacak ve yasanın amaçladığı hususu genişleterek yorumlamak söz konusu yasa maddesinin getirilmesi ile amaçlanan ilkeleri ihlal edeci nitelikte olacaktır. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Keza söz konusu değişikliğin madde gerekçesinde; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapılması suretiyle, trafik kazalarında zarar görenlerin daha hızlı ve eksiksiz tazminat alabilmesi ve yargı üzerinde oluşan yükün hafifletilebilmesini teminen zarar görenlerin sigorta şirketine başvurmasının ardından, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun tahkime ilişkin başvuru şekli ve süresinin dikkate alınmasını öngören bir düzenleme Tasarıya yeni çerçeve 6 ncı madde olarak eklenmiştir.” şeklinde belirtildiği, KTK nın 97’nci maddenin değiştirilmeyen hâlindeki düzenlemede; “Zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunulabileceği gibi dava da açabilir.” hükmünün düzenlendiği yapılan değişiklikle sigortası kapsamında dava yoluna gitmeden önce ilgililerin sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğinin emredici bir şekilde düzenlendiği, yani başvuru yapmadan önce dava yoluna gidilemeyeceğinin, daha önce ihtiyari olan hususun bu sefer zorunlu bir başvuru haline dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğunun belirtilmesi, zarar görene seçimlik bir hak tanınmamış olması nedeniyle bu hususun HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları kapsamında değerlendirilmesi ve yargılama esnasında tamamlanması mümkün olmayan dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dava şartına aykırılık, HMK 115/2 madde uyarınca davanın usulden reddini gerektirir. Aksi durumun kabulü 6704 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin ruhuna ve amacına aykırı düşecek niteliktedir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince davadan önce davalının sigorta şirketine başvurusunun bulunmadığı ve bu itibarla açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermesi usul ve yasaya uygundur.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının davaya konu tazminat istemlerine ilişkin olarak 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapmadığı, davadan önce yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olduğu, tarafların ne suretle olursa olsun bir araya gelip anlaşma sağlayamamalarının yazılı başvuruya ilişkin dava şartını ortadan kaldırmayacağı, taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlayamasalar dahi dava açılmadan önce yazılı başvuru yapılmasının zorunlu olduğu, bu dava şartı eksikliğinin sonradan tamamlanmasının da mümkün olmadığı sonucuna varıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 6325 sayılı HUAK’ın 18/A-11. maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-6325 sayılı HUAK’ın 18/A-11. maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.