Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2022/576 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLLERİ :
4-
VEKİLİ :
DAVA : MENFİ TESPİT ve İPOTEĞİN KALDIRILMASI
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 10/12/2019 tarihli dilekçesi, 23/09/2021 tarihli 1. tavzih dilekçesi ve 23/02/2022 tarihli duruşmadaki 2. tavzih beyanlarıyla; davacının davalılardan …’dan 17/08/2010 tarihinde … , … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki, … blok, … ve … nolu bağımsız bölümleri satın aldığını, bu bağımsız bölümlerin tapu kaydında davalılardan … A.Ş. ve … Ltd. Şti.’nin, diğer davalı … … Şubesinden kullandıkları kredilerin teminatı olarak 21/09/2006 tarihinde tesis edilen 20.000.000 ABD doları tutarında ipotek bulunduğunu, bu iki bağımsız bölüm satın alınırken ipoteğin 1 hafta içerisinde kaldırılacağının vaat edilmesine rağmen kaldırılmadığını, bu bağımsız bölümler üzerindeki ipotek haklarının 22/10/2018 tarihli noter sözleşmesi ile davalılardan … tarafından davalı …’a temlik edildiğini ve temlikin tapu kaydına işlendiğini, davalılardan …’ın bu temlik hakkına dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takiplerine başladığını, davalılardan …’ın bu ipotek haklarını temlik almasının muvazaalı olduğunu, davalılardan … Ltd. Şti. ve … A.Ş.’nin ortaklarının aynı kişi olduğunu, …’ın da bu şirketlerin ipoteğin ilk tesis tarihinde ortaklarından olduğunu, …’ın ayrıca ortaklardan …’ın eşi olduğunu, …’ın dava konusu ve dava dışı bağımsız bölümleri bedel ödemeden devralmış olduğunu beyan ederek, dava konusu 2 bağımsız bölüm üzerindeki davalılardan … lehine tescilli olan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bu 2 bağımsız bölüm üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılardan … Ltd. Şti. ve … A.Ş. vekili, öncelikle yetki, zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik ve pasif husumet yokluğu itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
Davalılardan … Bankası T.A.O. vekili ise, öncelikle görev, hukuki yarar ve arabuluculuk dava şartı yokluğu itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
Davalılardan … vekili de, öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, pasif husumet yokluğu, yetki, derdestlik ve görev itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
Davacı tarafından Beşiktaş . Noterliği’nin 22/10/2018 gün ve … yevmiye nolu temlik sözleşmesi sureti ve davalı banka ile diğer davalılar arasındaki protokol suretleri ve davadan sonra yapılan başvuru sonucu uzlaşma sağlanamadığına dair 28/05/2021 tarihli arabuluculuk tutanağı ibraz edilmiş, Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilam sureti ile ipoteğin tesis edildiği dava konusu ve davadışı taşınmazlara ilişkin tapu kaydı ve resmi senet suretleri ve banka hariç diğer iki davalı şirkete ait ticaret sicil müdürlüğü kayıtları, … İcra Dairesi’nin … E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin ilgili belge suretleri dosyamıza getirtilmiştir.
Açılan dava Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/03/2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine Konya BAM . HD.’nin 25/06/2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile istinaf talebi reddedilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi ve gönderme talebi gereğince, tevzi sonucu dava Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Davacı vekili 19/02/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle, davalılardan … A.Ş.’ye ait dairelerin davalı …’a muvazaalı olarak devir edildiğinin ve davalı …’ın muvazaalı olarak devir aldığı dairelerle yaptığı ödeme karşılığı ipotek hakkını temlik almasını geçersiz olduğunun tespitine, temlik sözleşmesi ve 08/06/2016 tarihli protokolün temlike ilişkin hükümlerin geçersiz olduğunun tespitine, ipotek alacağının hukuka aykırı ve muvazaalı olduğunun, davacının ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu 2 bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin fekkine, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20 tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Menfi Tespit ve İpoteğin Kaldırılması” davasıdır.
Somut olayda ; davacı tarafın özellikle 23/02/2022 tarihli duruşmadaki son tavzih beyanları gereğince davanın sadece menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davası olduğu anlaşılmış, diğer beyanların davacının haklılığını ispat etme arzusuyla yapılan açıklamalar ve menfi tespit talebinin gerekçesini oluşturan talepler olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalıların gerekçeleri açıklanmayan derdestlik, zamanaşımı, hak düşürücü süre itirazları reddedilmiş, Konya BAM . HD.’nin Mahkememiz yönünden bağlayıcı olan 25/06/2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı gereğince Mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı taraf, dava tarihinden sonra arabuluculuğa başvurmuş ve 28/05/2021 tarihli hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağını ibraz etmiş ise de, Yargıtay . HD’nin 01.04.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı gereğince menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı, davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının da yerinde olmadığı sonucuna varılmış, davacı tarafın sunduğu arabuluculuk tutanağı zorunlu değil, ihtiyari arabuluculuk tutanağı olarak kabul edilmiştir.
Bir kısım davalıların yetki itirazı da Yargıtay . HD.’nin 23/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da açıklandığı üzere, 6100 s. HMK’nin 12/1. maddesi gereğince, taşınmazın aynından doğan davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülecek olması nedeniyle kabul edilmemiştir.
Davacı taraf 19/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunmuş ise de; 19/02/2022 tarihli dilekçesindeki taleplerin, talep artımı veya davanın tamamen ıslahı mahiyyetinde olmayıp, dava dilekçesindeki taleplerin yanına bir kısım taleplerin eklenmesi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Yargıtay HGK’nun 15.06.2016 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığından” 19/02/2022 tarihli dilekçenin usulüne uygun bir kısmi veya tam ıslah dilekçesi olmadığının tespiti ile bu dilekçe hakkında herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava konusu her iki bağımsız bölümün tapu kaydında 20.000.000 ABD doları bedelli ipotek mevcut ise de; Yargıtay . HD.nin 16.11.2017 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadı gereğince, “ipoteğin tutarının dava konusu olan bağımsız bölümün payına isabet eden tutarı üzerinden harç hesaplanması gerektiği” sonucuna varılmıştır.
Buna göre dava değerinin, 20.000.000 ABD doları tutarındaki ipoteğin tesis edildiği … bağımsız bölüm bulunduğu, dava konusu 2 daireye isabet eden bedelin bu 2 dairenin arsa payları (80/34.000×2=160/34.000) göz önünde bulundurularak (20.000.000 ABD doları X 160/34.000) 94.117,65 ABD doları karşılığı (dava tarihindeki kur: 5.8179 TL/$ olduğundan) 547.567,08 TL. olduğu sonucuna varılmış, eksik harçlar tamamlattırılmıştır.
Davalılardan … A.Ş., … Ltd. Şti. ve … Bankası T.A.O. yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafından 23/02/2022 tarihli duruşmadaki son tavzih beyanlarında, bir kısım taşınmazların önceki maliklerinin davalılardan … A.Ş. ve … Ltd. Şti. olması ve …’a yapılan ipotek hakkının temlikine ilişkin temliknamenin taraflarından diğerinin davalı … olması nedeniyle bu üç davalıya karşı da dava açıldığı belirtilmiştir.
Davalılardan … ile … A.Ş. ve … Ltd. Şti. tarafından pasif husumet yokluğu itirazında bulunulmuştur.
Yargıtay . HD’nin 06.10.2020 gün ve … E. … K. ve Yargıtay . HD’nin 25.09.2020 gün ve … E. … K.
sayılı emsal içtihatlarında da açıklandığı üzere, “Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir.”
Yargıtay . HD.nin 21.02.2017 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, “Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır… Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.”
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere, husumet (sıfat) hususu her aşamada ve re’sen değerlendirilmesi gereken bir hukuki bir durum olup, yine yukarıda açıklandığı üzere bu eksikliğin dahili dava yoluyla giderilmesinin mümkün de olmaması karşısında, bu davanın sadece ipotek lehtarı olan …’a karşı açılabileceği, …’ın bu davada pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, diğer 3 davalının ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılarak davanın davalılardan … A.Ş. , … Ltd. Şti. ve … T.A.O. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … T.A.O. aynı zamanda hukuki yarar yokluğu itirazında bulunmuş, hukuki yararın dava şartı olması nedeniyle davalılardan … T.A.O.’nun hukuki yarar yokluğu itirazı da kabul edilmiş ancak, hukuki yarar dava şartı ile pasif husumetin aynı anda gerçekleşmesi halinde husumetin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, davalılardan … T.A.O. yönünden de dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiştir.
Davalılardan … yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Dava konusu … ve … nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydı ve resmi senetlerinin incelenmesinde, davacının her iki bağımsız bölümü (ve dava dışı … nolu bağımsız bölümü) 17/08/2010 tarihinde, …’dan ve taşınmazlar üzerindeki …’a ait ipoteğin doğmuş ve doğacak bütün hukuki vecibelerini kabul ederek satın aldığı, satış tarihinde bu taşınmazlar üzerinde 20.000.000 ABD Doları tutarında 1. derece ipotek bulunduğu, aynı ipotekten doğan hakların satıştan sonra 22/10/2018 tarihli temlik sözleşmesi ile … tarafından davalı …’a temlik edildiği ve tapuda da ipoteğin hak sahibinin … olduğuna dair 30/01/2019 tarihli işlemle tapuda değişiklik tescili yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı satın alırken … lehine mevcut olan ipotekten doğan hakların, satıştan sonra …’ın temlik etmesi sonucu davalılardan …’a intikal ettiği görülmüştür.
6098 s. TBK’nın 183. vd. maddelerine göre, Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.
Davacı taraf, temlikin geçerli olmadığını iddia etmiş ise de; davalılardan … ile … arasında yapılan temlikin geçerli ve usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacının rızasının bulunmasının gerekmediği ve davacının bu devrin muvazaalı ve geçersiz olduğunu da ispat edemediği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, dava konusu … ve … nolu bağımsız bölümler üzerindeki ipotekten sorumlu olmadıklarını, ipoteğin 1 hafta içerisinde kaldırılacağına dair söz verildiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş ise de; davacı taraf, tapu resmi senedinde dava konusu ipoteği bilerek ve bu ipoteğin doğmuş ve doğacak hukuki vecibelerini kabul ederek satın aldığı yazılmıştır. Davacı tapu resmi senedinin aksini aynı kuvvette başka bir yazılı belge ile ispat edememiştir.
Alacağın miktarı ve karşı tarafın açık muvafakatinin bulunmaması nedeniyle, davacı tarafın tanık dinletme talebi de kabul edilmemiştir.
Davacı tarafın, açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle davalı …’a bu ipotekten dolayı borçlu olmadığına dair yemin teklif edip etmeyecekleri sorulmuş, davacı taraf 26/05/2022 tarihli dilekçesiyle davalılardan …’a yemin teklif etmeyeceklerini bildirmişlerdir.
Davacı taraf, ipotek lehtarı olan davalılardan …’a bu ipotekten dolayı borçlu olmadığını yazılı olarak veya yemin yoluyla ispat edememiş olduğundan, davacının davalılardan …’a karşı açtığı davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan …, feri nitelikte tazminat talebinde bulunmuş ise de; davacının menfi tespit davası nedeniyle aldığı bir tedbir kararı olmadığından, 2004 s. İİK’nın 72/4. maddesi gereğince, davalılardan …’ın feri nitelikteki tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının davalılardan … Bankası T.A.O. ile … Tic. A.Ş. ile … Ticaret Ltd. Şti. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davasının davalılardan … yönünden ise ispat edilememesi nedeniyle REDDİNE,
3-Davalılardan …’ın feri nitelikteki tazminat talebinin REDDİNE,
4-Peşin alınan tamamlama harçları dahil 9.352,03 TL. nispi karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. maktu ret karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 9.271,33 TL. harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
a) Ret sebebi ortak olan davalılardan … A.Ş., … Ltd. Şti. ve … Bankası T.A.O.’ya karşı açılan dava yönünden ve bu davalılar vekilleri için (dava değerinin 547.567,08 TL. olduğunun kabulü ile) 9.200 TL. nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılardan … Tic. A.Ş. ve … İnşaat ve Tic. Ltd. Şti. ile … Bankası T.A.O.’ya eşit (1/3’er) oranda verilmesine,
b) Davalılardan …’a karşı açılan dava yönünden, davalılardan … vekili için (dava değerinin 547.567,08 TL. olduğunun kabulü ile) 78.232,38 TL. nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılardan …’a verilmesine,
8-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacı …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalılardan … T.A.O. vekilinin ve davalı diğer 2 şirket temsilcisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …