Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/516 E. 2022/36 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED (Görevsizlik)

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkilinin şirketinde … nolu 12/04/2016-12/04/2017 vadeli Genişletilmiş Hususi Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, 19/06/2019 tarihinde kırmızı ışıkta durmayarak seyrine devam eden davalının sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklet ile çarpışması neticesiyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda hasarlandığını, yaptırılan hasar ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalıya ait araçta 8.387,03 TL’lik zarar meydana geldiğini, bu zarara ilişkin 482.93 TL, 5.043,92 TL, 472,00 TL ve 2.388,17 TL 10/10/2016 tarihinde aracın tamiratını gerçekleştiren firmalara ödendiğini, davalı tarafın trafik kurallarına riayet etmeyerek kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle gelen zarardan sorumlu olduğunu, davalının takibe, borca, faize ve ferilere vaki itirazın iptalini, icranın devamı ile asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve dava vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLİMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasından ibarettir.
Davacı, 19/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde … plakalı aracın hasar gördüğünü, ilgili aracın KASKO sigortası ile davacı tarafından sigortalandığını, KASKO sigortası kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu savunarak takibe itirazın iptalini istemiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 03/07/1944 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 22.03.1944 gün ve … E. … K. sayılı kararı; ” …Ticaret Kanununun 965 inci maddesiyle konulmuş bulunan esasa göre sigortacı poliçede yazılı olupda sigortalısına ödediği sigorta bedeli nispetinde sigortalının yerine geçer. Bu bir kanuni halefiyettir. Binaenaleyh sigortacının haksız fiil faili karşısına çıkması matazarrır olan şahsa ödemeiş olduğu miktar nispetinde dava külfetinden kurtarmış olduğu içindir. Hatta, zararının tamamını sigortadan temin edememiş olan mutazarrırın şirketten aldığı bedelden fazlası için haksız fiil faili aleyhine dava ikame etmiş olması dahi mümkündür. Bu takdirde aynı membadan çıkan bir tek borcun bir kısmı Hukuk Mahkemesinde talebedilmiş olacaktır. İmdi, sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir deye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için Ticaret Mahkemesinde dava ikame etmesi icabeder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmıyan bir borç için iki ayrı kaza merciinde birden dava açılabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının sigorta poliçesinden mümbais olmayıp kanundan aldığı bir salahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada Hukuk Mahkemesine başvurması lazımgeleceğine reylerin üçte ikisini geçen çoğunluğiyle 22/03/1944 tarihinde karar verildi.” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K sayılı ilamı; ”Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. (6762 sayılı TTK’nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. … , K. … , RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı … Sigorta A.Ş TTK anlamında tacir olmasına karşın 34 … 86 plakalı hususi aracın sahibi sigortalısı gerçek kişi olduğu gibi davalı … ‘a ait … plakalı aracın kullanım şeklide hususidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı KASKO sigortacısı tarafından davaya konu trafik kazası nedeniyle zarar gören dava dışı sigortalısına ödeme yapıldığı, davacının yapılan bu ödemenin davalıdan rücuen tahsili için davaya konu icra takibini başlattığı, anılan emsal nitelikteki içtihatta da belirtildiği üzere eldeki davanın sigorta hukukundan kaynaklı bir dava olmadığı, her ne kadar davacı tacir ise de sigortalının ve davalının tacir olmadığı, aracın kullanım şeklinin de ”hususi” olduğu, bu nedenlerle davanın mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda HMK 22 madde hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.