Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2022/747 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin 27.05.2019 günü motosikleti ile … Mahallesi … Caddesi üzerinden … Mahallesine seyir halindeyken, … Caddesi üzerinden … istikametine seyreden davalı …’ın idaresindeki … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasıda müvekkili davacının yaralanarak beden gücü kaybına uğradığını, trafik kazası tespit tutanağında davalı …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak kaza yerinde inceleme yapıldığında davalının açık kural ihlali yaptığını ve bu hatayla kazanın meydana geldiğini, yapılan inceleme sonucunda müvekkilinin geçiş üstünlüğüne sahip olacağını, müvekkilinin söz konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu belirterek; ileride arttırılmak üzere HMK 107. Maddeye göre 50 TL geçici iş görememezlik tazminatının, 50 TL sürekli iş görememezlik tazminatının, 50 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin, 50 TL bakıcı gideri zararının sürücü yönünden olay tarihi sigorta yönünden ihtarname tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline, 75.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü vönünden olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin ortaklaşa ve zincirleme davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/10/2022 tarihli dilekçesi ile, geçici iş iş göremezlik zararını 4.778,10 TL, sürekli iş göremezlik zararının 26.609,34 TL, bakıcı gideri zararını 2.558,40 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararı ise 1.750,00 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arsında 27.05.2019 tarihinde
meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, kaza sonrasında müvekkilinin aracında büyük hasar meydana geldiğini, müvekkilinin yaralanmış olduğunu, müvekkilinin trafik azası tespit tutanağına itiraz edecekken davacının ve yakınlarının ısrarlı ricalarıyla davacıdan şikayetçi olmadığını ve herhangi bir maddi tazminatta bulunmadığını, meydana gelen kazada davacının tamamen kusurlu olduğunu, davacının zarar iddialarını kabul etmediklerini, bu iddialarını ispatlamak zarunda olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin de maddi ve manevi zarara uğramış olduğunu belirterek; müvekkiline açılan davanın reddine, müvekkilinin tazminat ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 27.05.2019 tarihinde meydana gelen kazanın kanunda öngörülen zamanaşımı süresi geçtiklen sonra dava açılmış olduğundan davanın usulden reddine, zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından dava açılmadan önce usulüne uygun olarak müvekkili sigorta şirketine yazılı başvuru yapılıp yapılmadığının ispat etmesinin gerekmekte olduğunu, başvuruda bulunulmuşsa kaza ile ilgili sorumluluk, kusur ve tazminat hesabına yarar her türlü yazılı belgenin iletilmesi gerekmekte olduğunu, kusur durumunun belirlenmesinin gerekmekte olduğunu, maluliyet oranı tespitinin kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine güre yapılması gerektiğini, geçici sürekli iş gücü kaybı, bakıcı ve tedavi giderlerinin teminatları dışında olduğunu, iliyet bağının tespitinin gerekmekte olduğunu belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, her halde esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini ve lehine manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Bu kapsamda öncelikle davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelip gelmediğinin tespiti için hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirlenmelidir. Maluliyetin tespiti yönünden hangi yönetmeliğin uygulanacağına ilişkin KTK’da ve TBK’da açık hüküm bulunmadığından bu boşluğun içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin yerleşik hale gelen uygulamasına göre Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Emsal ilam:Yargıtay . Hukuk Dairesi … E … K)
Belirlenmesi gereken bir diğer husus ise tazminat hesabının ne şekilde yapılacağıdır. 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’da bu hususta bir düzenleme bulunmadığından bu boşluğun da içtihatlarla doldurulması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … E … K sayılı kararı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınmalı ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılarak hesaplamanın yapılması gerekmektedir.
Davacının davalı … şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı … şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 25/09/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında trafik kazasının oluşmasında davacının asli davalının ise tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 24/05/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşmasında davacının % 75, sigortalı araç sürücüsü davalının ise % 25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından kaza mahallinde bulunan ”DUR” tabelası yönünden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek rapora itiraz edilmiş ise de olay anına ilişkin görüntülerin incelenmesinde kaza anında bu tabelanın bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
10/05/2022 tarihli NEÜ maluliyet raporu ile davacının yaralanmasının % 8 oranında kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, bu sürenin 4 aylık kısmında başka birisinin yardımına muhtaç olacağı ve davacının tedavi gideri zararının 7.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
10/05/2022 tarihli maluliyet raporundaki belirlemelere, yerleşik Yargıtay içtihatlarındaki hesaplama yöntemlerine uygun olduğundan hükme esas alınan 26/07/2022 tarihli hesap raporu ile davacının sürekli iş göremezlik zararının 26.609,34 TL, geçici iş göremezlik zararının 4.778,10 TL, bakıcı gideri zararının 2.558,40 TL ve tedavi gideri zararının 1.750,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili 28/10/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini 35.695,84 TL’ye çıkarmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda, tescilsiz motosiklet sürücüsü davacının kaza esnasında kaskının bulunup bulunmadığı yönünde kaza tespit tutanağında bir belirlemenin bulunmaması ve davacının sakatlanmasının omurga kısmından olması nedeniyle davacının zararından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının sürekli iş göremezlikten doğan zararının 26.609,34 TL, geçici iş göremezlikten doğan zararının 4.778,10 TL, bakıcı gideri zararından doğan zararının 2.558,40 TL ve tedavi gideri zararının 1.750,00 TL olduğu, oluşan bu zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, … -… )
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur oranları, paranın alım gücü manevi tazminatın caydırıcılık ve tatmin fonksiyonu dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin 25.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)26.609,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.778,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.558,40 TL bakıcı gideri tazminatı ve 1.750,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 35.695,84 TL maddi tazminatın davalı …Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi sakatlanma ve sağlık gideri teminat klozları limitleriyle sınırlı olmak üzere 25/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 27/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 4.146,13 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 1.402,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.744,06 TL eksik harcın (davalı …Ş. ‘nin sorumluluğunun 1.613,81 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin davalı …Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.402,07 TL harç giderinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğunun 824,57 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri ve 4.692,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.751,30 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 2.605,19 TL yargılama giderinin (davalı …Ş. ‘nin sorumluluğunun 1.532,14 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan toplam 48,70 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 22,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Maddi tazminat davasında, kendisini vekille temsil eden davacı için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacının manevi tazminat davasında;
a-)Kendisini vekille temsil eden davacı için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
b-)Kendisini vekille temsil eden davalı … için, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.