Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2021/419 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
DAVA : LİMİTED ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 23/09/2021 tarihli dilekçesiyle; davacılar tarafından davalı şirket aleyhine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. sırası üzerinden tapu iptali ve tescil davası açıldığını, dava devam ederken davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden tasfiye sonucu terkin edildiğinin belirlendiği, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın görülebilmesi için davalı şirketin ihyasının gerektiğini beyan ederek, davalı …’nin (Önceki Ünvanı : ….) ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Limited Şirketin İhyası” davasıdır.
Yargıtay . HD.nin 20.01.2011 gün ve ….E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dava, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ihyası istemine ilişkindir. İhya davalarının ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmektedir. Bu itibarla, ihya davaları hasımsız görülmesi mümkün davalardan olmayıp, anılanlar hasım gösterilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak görülmesi gereken davalardandır. Somut olayda ise dava hasımsız olarak açılmıştır. İhya davalarının hasımlı olarak görülmesi gerekip, taraf eksikliğinin sonradan ıslah yolu ile dahi giderilmesinin mümkün bulunmamasına göre usulüne uygun olarak açılmayan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yasal olmayan yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilerek onanması gerekmiştir.”
Somut olayda ; davacılar tarafından davalı şirketin tasfiye sonucu terkin edildiği bildirilmiştir. Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 s. TTK’nın Geçici 7. maddesine göre terkinlerde değil de, tasfiye sonucu terkinlerde ihya davasının ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmektedir. Zaten terkin olmuş ve tüzel kişiliği ortadan kalkmış ihyası istenilen şirketin davada taraf olarak gösterilmesi mümkün değildir.
İhyası istenilen şirket ile ticaret sicil müdürlüğü ve tasfiye memurları arasında zorunlu dava arkadaşlığı da mevcut olmadığından ve zorunlu dava arkadaşlığı hariç dahili dava yoluyla davaya taraf kazandırılması da mümkün olmadığından, ticaret sicil müdürlüğü ile son tasfiye memurlarının davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekli görülmemiştir.
Kaldı ki, bir an için ihyası istenilen şirket yanına, dahili dava yoluyla ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memurlarının da hasım olarak katılmasının mümkün olduğu düşünülse dahi, ihyası istenilen şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından ihyası davasında tebligat yapılması mümkün olamayacağından ve ihya davasının bir an evvel sonuçlandırılıp kesinleştirilebilmesi için usul ekonomisi gereğince ihyası istenilen şirket yönünden davanın tefrikinin gerekeceği sonucuna varıldığından yine ticaret sicil müdürlüğü ile tasfiye memurlarının davaya katılmasının usul ekonomisine de uygun olmayacağı sonucuna varılmıştır.
İhyası istenilen şirketin tüzel kişiliğinin bulunmayıp bu davada davalı olarak yer alamayacak olması ve husumet hususunun dava şartı olup, her aşamada ve re’sen göz önünde bulundurulmasının gerekmesi nedeniyle, davacıların davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının PASİF HUSUMET DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ve istek halinde davacılara (eşit oranda) iadesine,
Dair ; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 24/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …