Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/490 E. 2021/405 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI :
VEKİLLERİ :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVALI :
VEKİLİ:

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ :
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin yolcu konumunda olduğu …plakalı aracın 25/08/2018 tarihinde trafik kazası yaptığını, kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinin davalı … şirketi tarafından tanzim edilmesi nedeniyle davalının müvekkilinin tüm zararlarını karşılamak zorunda olduğunu iddia ederek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada ise aynı gerekçelerle bakıcı gideri tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafça usulüne uygun bir başvurunun yapılmadığını, gerekli belgelerin müvekkiline iletilmediğini, usulü eksiklikler nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, usulü eksikliğin bulunmadığının kabul edilmesi halinde ise öncelik kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müvekkilinin tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının maluliyetinin ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacının varsa maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunduğunu ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Açılan dava (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. sırasına kaydedilmiş, Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/09/2021 gün ve …E. …K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, her ne kadar karar taraflara tebliğe çıkartılmış ise de tarafların istinaf süreleri dolmadan ve kesinleştirme şerhi yazılmadan dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin …E. sırasına kaydedilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve …E. …K. sayılı emsal içtihadı; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, …E., …K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (Özbudun, E.: Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve … E., …K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, yukarıda yazılı emsal içtihadı gereğince açık bir düzenleme olmadığı takdirde aynı yer mahkemeleri dahi gönderme kararı veremeyecektir.
Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/09/2021 gün ve ….E. ….K. Sayılı kararının gerekçesinde ” … görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup mahkeme tarafların itirazı olmasa bile görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında ve kendiliğinden inceleyip karar verebileceği, kaldı ki taraflar da her aşamada mahkemenin görevsiz olduğunu, yargılamanın sonuna kadar her aşamada ileri sürebileceği anlaşılmakla. Hukukun Uygulanması kenar başlıklı HMK m. 33’teki yasal düzenleme gözetildiğinde ”Hakim, Türk hukukunu re’sen uygular.” Yine HMK m.448’teki zaman bakımından uygulanma kenar başlıklı yasal düzenleme irdelendiğinde; ”Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kadıyla derhal uygulanır.” Görev hususunun kamu düzeninden olduğu ve tamamlanmamış usul işlemleri yönünden derhal ve resen uygulanması gerektiği…” denilmek suretiyle her ne kadar anılan karara gönderme kararı denilmiş ise de anılan gerekçe dikkate alındığında Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de kabulünde olduğu üzere bu karar teknik anlamda bir görevsizlik kararıdır.
Kaldı ki, gönderme kararları iş bölümünün söz konusu olduğu hallerde söz konusu olabilir. HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı, aynı sıfat ve düzeydeki mahkemeler arasında bir iş bölümü düzenlemesine değil, ihtisas mahkemelerinin yargı çevresinin genişletilmesine (göreve) ilişkin bir karardır.
Teknik anlamda görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememiz tarafından görülebilmesi için ise, bu kararın taraflara tebliğ edilmesi, kesinleştirilmesi ve süresinde talep olması halinde görevli mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/09/2021 gün ve ….E. ….K. Sayılı kararı taraflara tebliğe çıkartılmış ise de yasal süreler dolmadan, kesinleşme şerhi düzenlenmeden ve taraflardan herhangi birinin dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesine yönelik talebi olmadan dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Anılan nedenlerle, dosyanın, 6100 sayılı HMK’nın 20. Maddesinde belirtilen yönteme uygun olarak gönderilmediği anlaşıldığından usuli eksikliklerin giderilmesi amacıyla Mahkememizin bu esas sırasının kapatılarak, dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin bu davada görevli olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, usuli eksikliklerinin giderilmesi amacıyla bu esas sıramızın kapatılarak, dosyanın ilk kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Akşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemesince takdir edilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kesin olarak karar verildi. 20/09/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸
5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.