Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/126 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davalı/borçlular ile müvekkili arasında gerçekleştirilen mal/ürün alım satımı neticesinde davalı/borçlu satın almış olduğu ürünün ücretlerini ödemediğini, bunun üzerine de davalı/borçlu hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki gerçekleşen ürün alımına ait kıymetli evraka binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 21/04/2021 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek; davanın kabulüne, davalı/borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; zamanaşımına uğramış olan bonoda yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasındaki temel borç ilişkisi üzerinden alacağın ispat edilemediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin içeriğinin, alım/satım yapılan ürünler ve varsa bunların faturaları ile tarihlerinin, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerden dilekçede bahsedilmediğini, dolayısıyla davacı yanın müvekkili borçludan kabul etmemekle birlikte şayet bir alacağı var ise bunun ispatı gerektiği şekilde yapılmadığını belirterek; davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu keşidecisi … , lehtarı …. Ltd. Şti., avalisti … ve … Ltd. Şti. olan 17/11/2015 tanzim tarihli, 05/04/2017 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğramış bono nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 01/04/2021 tarihinde başlatıldığı ve takip dayanağının keşidecisi … , lehtarı … Ltd. Şti., avalisti … ve … Ltd. Şti. olan 17/11/2015 tanzim tarihli, 05/04/2017 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli bono olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” Takip ve dava konusu bonoda keşideciye aval veren davacı …’ün bononun 10.08.2007 vade tarihinden itibaren 3 yıl geçmekle 10.08.2010 tarihinden sonra kambiyo vasfını kaybetmesiyle birlikte avalist olarak sorumluluğu sona ermiştir. Artık kambiyo vasfı sona ermiş bir bonoya dayalı olarak avaliste karşı takip yapılamaz. ” şeklindedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı ise; ” Dava zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Takibe konu senette davacı lehtar, davalılardan … ise keşidecidir. Davacı ve davalı …’nın senetteki konumlarına göre taraflar arasında temel ilişki bulunmaktadır. Bu durumda zamanaşımına uğramış bono yazılı delil başlangıcı teşkil ettiğinden ve dava konusu bonoda da davacı lehtar, davalılardan … keşideci olduğundan taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Bu konuda ispat yükü davacıda olup İlk Derece Mahkemesi’nce bu yönde değerlendirme yapılarak gerekçenin bu çerçevede oluşturulması gerekirken TTK. m. 732 bağlamında gerekçe oluşturulması doğru görülmemiş ise de, bu husus açıkça davacı tarafından temyiz konusu yapılmadığından ve takip dayanağı zamanaşımına uğramış bonodan dolayı temel ilişkiye dayanılarak da senedi avalist sıfatıyla imzalayan davalı …’dan bir talepte bulunulamayacağı anlaşıldığından bu husus eleştiri konusu yapılarak temyiz isteminin reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir. ” şeklindedir.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı da ”Dava, davacı alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 9 adet zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak ilamsız takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davacı tarafından takip dayanağı yapılan 9 adet zamanaşımına uğramış bonodan davacı alacaklı tarafından ibraz edilmiş 8 adedinin toplamı üzerinden tanık da dinlenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, takip dayanağı olup mahkemeye ibraz edilen ve hükme esas alınan 8 adet bononun 3’ünde keşideci 5’inde avalisttir. Davalının avalist olduğu bonolar 3 yıllık zamanaşımı dolunca kambiyo vasfını kaybetmiş olup, avalistin sorumluluğu sona ermiştir. Bu itibarla davalının avalist olduğu 5 adet bono nedeniyle avaliste karşı temel ilişkiye dayalı talepte bulunulması mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece sadece davalının keşideci olduğu 3 adet bono toplamı üzerinden davanın kabulüne, davalının avalist olduğu diğer 5 adet bono hakkında ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken 8 adet bononun toplamı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya ve takibe konu zamanaşımına uğramış bonoda davacının lehtar davalının ise aval veren olduğu, bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle davalı aval verenin bonodan kaynaklı sorumluluğunun sona erdiği, anılan emsal nitelikteki içtihatlarda da belirtildiği üzere davacı lehtarın temel ilişkiye dayalı olarak davalı aval verene karşı talepte bulunmasının da mümkün olmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda takibin kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının, icra takibine itirazın haksız olmadığı kabul edildiğinden ise davacının tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Peşin olarak alınan 385,14 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 304,44 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre takdir edilen 24.236,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.