Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/477 E. 2022/267 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, süresinde itiraz edemediklerini, icra dosyasına ödeme yaparak istirdat haklarını saklı tuttuklarını ve dosya borcunun ödendiğini, takip konusunun 3 adet çek yaprağına ait banka sorumluluk bedellerinin ödenmesi olduğunu, her üç çekin de süresi içerisinde ibraz edildiğini fakat çeklerdeki imzanın müşteri imzasına uymaması sebebiyle ödeme yapılmadığını, bu durumun çek arkasına şerh edilmesine rağmen icra takibinin başlatıldığını, davalıya ödenen 9.678,89 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zorunlu dava şartı arabuluculuk başvurusunda dava açıldıktan sonra bulunduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, dava ve takip konusu çeklerde davalının yasal hamil olduğunu, davacı bankanın müşteri imzasının uyuşmaması sebebiyle yasal çek bedelini ödemediğini, davacı bankanın çekteki inceleme yetkisini aştıklarını, çek keşidecinin sadece bankaya talimat vererek çeklerin ödenmemesini sağladığını, ayrıca Konya C. Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile resmi belgede sahtecilik iddiası ile suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın halen devam ettiğini, davacı bankanın çek yaprağı başına ödemesi gereken tutarı ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davacının süresinde itiraz etmediğini, çeklerin sahte olmadığını sadece keşidecinin vermiş olduğu talimat üzerine çekteki keşideci imzasının gerçek olmadığından şüphe duyulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
6102 sayılı kanunun 5/A maddesine göre; Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun Dava Şartı Olarak Arabuluculuk başlıklı 18/A-2.maddesi ” Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava tarihi 13/09/2021 olup, arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 22/09/2021 olduğu, bu durumda dava açıldıktan sonra başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı banka aleyhine davacı tarafından başlatılan icra takibinden dolayı davalı bankanın icra dosyasına yapmış olduğu ödemeden dolayı borçlu olmadığının ve yapılan ödemenin istirdadı talep edildiği, bu nedenlerle eldeki davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca davadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcı ve 80,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 5.100 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.