Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2022/660 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirket ile … Otomotiv arasında daha önce birlikte ticaret yapıldığını Şirketler arasındaki ticari ilişkinin müvekkili şirkete piyasa değerlerinin üstünde, fahiş fiyat ile satış yaptığının ortaya çıkması üzerine sona ermiş olduğunu aralarındaki ticari ilişki bittikten sonra davalı yanın müvekkili şirkete bir çok hukuk dışı davranış gerçekleştirmiş olduğunu müvekkili şirketin birçok açıdan maddi ve manevi zarar uğradığını, müvekkili şirketin yetkilisinin … olduğunu davalı yanın yetkililerin ise … ve … olduğunu şirketler arasında Ticari ilişki sonlandıktan yaklaşık 6 ay sonra …’ nun birçok kişinin paylaştığı şeyleri görebileceği WhatsApp uygulaması durum güncellemesi üzerinden müvekkili şirkete zarar verebilecek paylaşımlar yaptığını, … WhatsApp durumu paylaşımında ilk olarak eskiden … muhasebecisi olan …’ın hırsızlık suçunu işlediğini iddia ettiğini, bu sebeple ilişiğinin kesildiğini hemen ardından durum güncellemesi ile müvekkili şirkete ait olan … den WhatsApp ta bahsettiğini müvekkili şirketi “… … … Otomotiv hırsıza yardım yataklık suçundan ötürü ilişiğimiz bitmiştir. ve alacağımız Mahkeme hakkımız bizde saklıdır. Firmamızla ilişiği yoktur.”” Diyerek müvekkili şirket hakkında açılan soruşturma yokken hırsızlık suçuna yardım etmekle suçladığını sanki müvekkili şirketten alacakları varmış gibi algı oluşturarak müvekkili şirketin itibarını zedelemeye yönelik söylemlerde bulunduğunu, Sonraki paylaştığı WhatsApp durumunda ise “Bu memlekette hırsız arsız dolandırıcı O.Ç.ları elini kolunu sallayarak geziyor. Nasıl evlatlarına bu paralan yediriyorlar anlamıyorum ama … olarak davamızı açtık adalet bekliyoruz.’” Şeklinde yazdığını, ardından “…, … firmamızda satın alma görevinde bulunan maliyet ve özel bilgi belgeleri … ve …’a gizli belgeleri paylaşmasından ötürü firmamızla iletişimi yasaktır. Bizimle şahsi ve münferit bir bağı yoktur. … himayesindedir.” İçerikli bir asılsız yazıları paylaştığını, müvekkilini suçladığını, bu durum güncellemesinden sonra “Bu ve bunun gibi insanlar ve onlara yardım yataklık yapanların benim nazarımda onlardan farkı yoktur. Allah hepimizi bu tür O.Ç. ların dan korusun.” içerikli bir güncelleme daha paylaştığını, sonraki paylaşımında “Ömer Kırbaç resmi şirket hesabından 400.000 TL yi çalmakla yargılanıyor dileyene adli dosya numarasını paylaşabiliriz.” Yazmış olduğunu hemen ardından … otomotiv gayri resmi 3,5 trilyon alacağımız vardır, Allah onu ıslah etsin boğazından nasıl geçer bilmiyorum.” yazdığını yine müvekkilini hukuka aykırı eylemlerle suçlamış olduğunu, paylaşımlarında görüleceği üzere müvekkili şirketi hırsızlıkla suçlanmış, hukuk dışı işler yapmış gibi gösterilmiş sanki hakkında bir dava açılmış gibi bir algı oluşturulmuş, olduğunu davalı şirkete trilyonlarca borcu iddia edilmiş ve hatta şirket yetkililerine birçok küfür ve hakaretlerin yapıldığını, İddiaların hepsi asılsız olduğu gibi kullanılan küfürlü ve argo içerikli dil çok çirkin olduğunu, Müvekkil şirketin son yıllarda 10.000.000 TL’ye yakın ciroya ulaşmış saygın bir şirket olduğunu Müvekkili şirket hakkında eskiden ticaret yapmış olduğu bir şirketin bu şekilde ithamlarda bulunması müvekkil şirketi zan altında bırakmış olmasının ticari itibarlılarını zedelemiş olduğunu, Müvekkili şirketin 3.5 trilyon borcu olduğunun asılsızca yayılmasının müvekkili şirketin etik dışı davranışlar yaptığının söylenmesinin müvekkili şirketin ticaret yaptığı insanlara karşı kötü bir duruma düşürmüş olduğunu müvekkili şirketin yüksek meblağlı borçlara sahip bir şirketmiş gibi gösterilmesinin müvekkilinin mal alım satımı ilişkilerine zarar vermiş olduğunu, müvekkili şirketin … ile iddia edildiği gibi bir ilişkisi kesinlikle bulunmadığını, edindikleri bilgilere göre … hakkında … otomotiv suç duyurusunda bulunulduğunun fakat kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğunu müvekkili şirket ya da yetkilisi hakkında bu paylaşımların yapıldığı esnada açılmış bir dava ya da soruşturma dosyası bulunmadığını, bu paylaşımlar yapıldıktan sonra müvekkili şirketin yetkilisi … edilen hakaret ve küfürler, iftiralar vs. davarmışlar sebebi ile savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve müvekkili şirketin dava şartı olan arabuluculuğa başvurduğunu, bu suç duyurusu ve arabuluculuk başvurusuna istinaden şirket yetkilileri …’ın hukuka aykırı hiçbir davranış gerçekleştirmediklerini bildikleri halde misilleme yaptıklarını … hakkında suç duyurusunda bulunmuş olduklarını, bu davranışların tümü baştan sona şirketi maddi zarara uğratmak, itibarını zedeleyip piyasada iş yapmasını engellemek, şirket yetkililerini zor duruma düşürmek amaçlı yapıldığını, … ve müvekkili şirketin hukuki haklarını kullanmaya başladıktan sonra formaliteden yapılan suç duyurusunun da hiçbir şeyi değiştirmediğini, … isimli şirketin yetkililerinden olan …’nun … ismindeki kardeşine ait … … Tic. Ltd. Şti bir şirket bulunduğunu, … ve … isimli şirketlere resmiyette farklı şirketlermiş gibi görünseler de tüm işlerinin aynı çatı altında yürüten 2 şirket olduğunu … Ekspress, … Express, … Kargo, … Kargo, … Kargo, … Ltd. Şti. … , … Lojistik şirketlerinden 2 şirketin teslimat adresleri incelendiğinde aynı adrese teslimat olduğunun görüleceğinin, daha önce müvekkil şirkette çalışmış olan … simli kişinin işten ayrılırken şirket bilgilerini Çalarak bu iki şirketle paylaştığını, şirketin müşterileri manüpile edilerek satışlar gerçekleştirdiğini … hakkında savcılık tarafından yürütülen soruşturma dosyasının halen devam etmekte olduğunu, müşterilere mailler ve mesajlar gönderilmiş olduğunu, Müvekkili şirketin müşterilerine yapılmış olan satışların dekontlarından bazıları müvekkilin gözüne sokarcasına mail olarak şirkete gönderilmiş olduğunu, Ayrıca … isimli şirketin yetkilisi olan … … ile birlikte müvekkil şirkete karşı haksız rekabet içeren bir video çektiklerini, video geçen İngilizce cümlelerin Türkçe karşılığı “Merhaba arkadaşlar, yeni menajerim … Hanım’ı size tanıtmak isterim, … Hanım’ı belki … gibi firmalardan tanıyorsunuz, biz inanıyoruz ki çok yakın zamanda başka firmayı tercih etmeyeceksiniz çünkü biz size çok yakınız.” … in müvekkil şirkete ait bir marka olduğunu Bu markanın isminin geçtiği bir video çekilip müvekkilin müşterilerine gönderildiğini, Haksız rekabet içeren bu tarz davranışları sergileyen … isimli şirket hakkında ayrıca arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, Bu olaylar ayrı bir davaya konu edilecek olduğunu aradaki bağlantının anlaşılması için burada açıklama gereği duyulduğunu, ayrıca …’in 2 firma ile de ilişkisi olduğuna ve iki firmanın beraber olduğuna dair fotoğraf vs. kanıtların elimizde mevcut olduğunu, yukarıda bahsedildiği üzere 2 şirket bağlantılı hatta neredeyse aynı şirket denilecek nitelikte şirketler olduğunu, …’in müvekkil şirketten sızdırdığı bilgiler ile müşterileri olan kişilere … ve … satışlar gerçekleştirdiğini, Şirketlerin kayıtları incelendiğinde bu durum açıkça görüleceğinin paylaşımlar 2021 Haziran ayında gerçekleştirilmiş olduğunu, maddi zararların doğmaya başladığını, fakat bilirkişi marifetiyle maddi zarar hesaplanırken şirketin bu paylaşımlardan uğrayabileceği olası maddi zararlar da hesaba katılması gerektiğinin Çünkü müvekkili şirketin maddi zararı yaklaşık 3 aylık bir süreçle sınırlı kalmayacağının şirketin itibarını zedelendiği için zaiyatın devam edeceğini, yine aynı şekilde müşterilere atılan mail ve mesajların da ileride tekrar müvekkili şirketi zararı uğratacağının açık olduğunu, yukarıda açıklanan tüm sebepler ile … Otomotiv yetkililerinin gerçekleştirdiği müvekkili şirketin ticari itibarını zedeleyecek, TTK kapsamında haksız rekabet teşkil edecek bu davranışlar neticesinde müvekkili şirketin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, arabuluculuğa başvurulmuş olup sonuç alınamaması üzerine, bu zararların tazmini için dava açma gereği hasıl olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı yanın dava dilekçesinde bu davada taraf olmayan bir takım paylaşımlar sebebi ile zarara uğradığı bahisle maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, davacı yanın davasının haksız olduğunu reddine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa dair itirazlarında ise davacının dava dilekçesinde iş bu davada taraf olamayan üçüncü kişilerin bazı mobil uygulama programları üzerinden yaptıkları bir takım paylaşımlar sebebiyle zarara uğradığı iddiasında olduğunu, eldeki davada uygulama alanı bulacağı tartışmasız olan gerek Borçlar Kanunumuzun Haksız Fiile ilişkin hükümleri gerekse Ticaret Kanunumuzun aslında haksız fiilin özel bir türü olan Haksız Rekabete ilişkin hükümleri ile sabit bir kimsenin haksız fiil veya haksız rekabet sebebi ile sorumluluğuna kanaat getirilebilmesi için malum olduğu üzere; a- Hukuka aykırı bir fiilin veya Haksız Rekabet Teşkil edecek bir eylemin, b- Zararın , c- Kusurun, d- Zararla fail ve fiil arasında uygun bir İlliyet Bağının bulunması gerekeceğinin açık olduğunu, nitekim bu hususlar Borçlar Kanunumuzun Haksız Fiil sorumluluğunu, Ticaret Kanunumuzun ise Haksız Rekabeti düzenleyen hükümlerinde açıklıkla ifade edildiğini, davacı tarafın ispat yükü altında olduğunu, mahiyetini ve mevcudiyetini kesinlikle kabul etmedikleri davacının davasına mesnet paylaşımlarının, gerçekte yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise davacı şirkete yöneltilip yöneltilmediği, hukuken kesinlik arz etmediğini ve bu sebeple bu paylaşımların yapılıp yapılmadığı ispata muhtaç ve bu hususta ispat yükü bizzat davacıya ait olduğunu, davacının ne dava dilekçesinde ne de dilekçe ekinde, varlığını iddia ettiği bu paylaşımların müvekkili şirket tarafından ve kendi tüzel kişiliğini hedef alır bir biçimde yapıldığını gösterir, hukuken delil mahiyetine haiz hiçbir belge veya bilgi ibraz edememiş olduğunu, öte yandan her ne kadar mahiyetini ve mevcudiyetini kabul etmemiş olsalar bile bu paylaşımların davacı şirkete veya davacı şirketin ticari çevresine ihtilat edip etmediği de ispata muhtaç olduğunu, kaldı ki davacı ne dava dilekçesinde ne de dilekçe ekinde, varlığını iddia ettiği bu paylaşımların ne kendi tüzel kişiliğine ne de ticari çevresine ihtilat edip etmediğini İspata yarar hukuken delil mahiyetine haiz hiçbir belge veya bilgi ibraz edememiş olduğunu, davacının bu paylaşımlarda ilk olarak, dava dışı bir takım üçüncü kişilerin isimleri zikredilerek, bu kişiler ile müvekkili şirket arasında hukuki ve cezai bir ihtilaftan bahis olunduğunu, müvekkili şirketin bu üçüncü kişilerle davacı şirket arasında irtibat bulunduğuna dair paylaşımlar yaptığını, bunun da kendilerinin itibarını zedelediğini iddia etmiş olduğunu, müvekkili şirket bu paylaşımların ne mahiyetini ne de mevcudiyetini kabul etmediğini , Konya Çumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numarasında kayıtlı bu suç duyurusunda müvekkili şirketin adı geçen … isimli şahıstan şikayeti şahsın şirketteki görevi sebebiyle, yetkilerini ve kendisine duyulan itimadı kötüye kullanmak sureti ile 2018 yılı Eylül ayından itibaren düzenli olarak 2020 yılı Haziran ayına değin her ay, şirketin internet bankacılık sitemi üzerinden, şirketin kurumsal bankacılık sistemi aracılığı ile yaptığı maaş ve ücret ödemelerinin tahakkuklarında, kendi maaş ve ücretine ilişkin tahakkuklarda tahrifat yaparak neticeten toplamda 340.328,90.TL’yi zimmetine geçirmesi ve bu yolla müvekkil şirketi dolandırmasıyla alakalı olduğunu, müvekkili şirketin şikayeti üzerine savcılık makamınca 2020/48163 Soruşturma numarasında tahkikata geçilmiş olduğunu, her ne kadar tahkikatta savcılık makamınca ilk safahatta takipsizlik kararı verilmişse de yapılan itiraz neticesinde verilen takipsizlik kararı Konya . Sulh Ceza Hâkimliğinin 14.06.2021 tarihli … D. İş sayılı kararı ile kaldırılmış şüpheli hakkındaki tahkikat halen daha derdest olduğunu, dolayısıyla Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numaralı tahkikat dosya mündericatı ile sabit bahis konusu şikayet ve mahiyeti gerçektir ve yasal mesnede haiz olduğunu, davacının, mahiyeti itibarıyla ne hukuki ne de mantıklı hiçbir tutarlılığı olmayan yasal bir zemine oturmadığı dava dilekçesi İle sabit bu iddiaları sebebiyle talep ettiği tazminata ve tazminata konu zarar iddiasına da katılmalarının mümkün olmadığını, haksız rekabetle manevi tazmınata karar verilebilmesi için failin kusurlu olmasının şart olduğunu, fail kusurlu değilse manevi tazminat istenemeyeceğini, kusurun varlığını ve ağırlığını ispatın da ayrıca davacıya ait olduğunu, davacı yanın manevi tazminat istemlerine bakıldığında davacı yanın manevi tazminat istemleri fahiş afaki olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; dava dışı …, … ve … tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen eylemelerin haksız rekabet niteliğinde olup olmadığı, bu eylemlerin sübuta ermesi ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edilmesi halinde davalı şirketin bu eylemler nedeniyle pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, dava dışı …, … ve …’nun davalı şirket ile bağlarının ne olduğu, davalı şirket adına hareket etme yetkilerinin bulunup bulunmadığı, bu şahısların eylemlerinden davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, davacı tarafından ibraz edilen whatsapp durum paylaşımlarının kim tarafından yapıldığı, davalı şirketin bu paylaşımlardan sorumlu olup olmadığı, anılan eylemler nedeniyle davacı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar tutarının ne kadar olduğu, bu eylemler nedeniyle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ile gerekir ise tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir.
Her ne kadar davacı tarafından dava dışı … ile … tarafından gerçekleştirilen eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüş ise de; davalı şirket tarafından bu şahıslara şirket adına hareket etme, şirket iradesini ortaya koyma vb. konularda yetki verildiği yönünde bir delil ibraz edilmediği gibi bu yönde bir iddiada da bulunulmaması nedeniyle bu şahıslar yönünden eldeki davada değerlendirme yapılması mümkün görülmemiştir.
Davalı tüzel kişiliğe haiz bir ticari şirket olup, tüzel kişiliğin temsilcileri vasıtasıyla iradesini ortaya koyduğu noktasında duraksama yoktur. Davacı, … tarafından yapılan paylaşımların haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdüğüne göre, … ile davalı şirket arasındaki bağlantının ortaya konulması gerekir. Bu kapsamda Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin temsilcilerinin bildirilmesi istenmiş, gelen yazı cevabının incelenmesinde dava dışı …’nun davalı şirket temsilcisi olduğu anlaşılmıştır. …’nun davalı şirket temsilcisi olması tek başına davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu göstermez. Zira, şirket temsilcileri şirket adına hareket edebilecekleri gibi kendi namlarına da hareket edebilirler. Davalı şirketin pasif husumetinin tayini yönünden paylaşım içeriklerinin dikkate alınması gerekir. Paylaşım içerikleri dikkate alındığında paylaşımların bir kısmının dava şirket namına yapıldığı açıktır. Bu nedenle, eldeki dava yönünden davalı şirketin pasif husumetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 15/05/1989 tarihli ve … /… sayılı kararına göre; tacirler arası haksız rekabete TK hükümleri, tacir olmayanlar (iki berber gibi) arasındaki haksız rekabete ise eBK nın 48 maddesi uygulanacaktır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 21/02/2010 gün ve … sayılı kararına göre; bir ticari işletmeye, şirkete yönelik olarak yapılan eylemlerin haksız rekabet oluşturması için bu eylemleri yapanların tacir olmaları veya haksız rekabete maruz kalan şahıs, işletme veya şirket ile aynı konularda iştigal etmeleri gerekmemektedir. Haksız eylemin özel bir türü olan haksız rekabeti oluşturan eylemin kim tarafından, hangi şekilde, hangi yolla meydana getirilmiş olduğunun bu eylemin sübutu açısından bir önemi bulunmayıp, yapılan eylemin haksız olarak bir ticari işletmeye, ticari faaliyete zarar verip vermediği, güven içinde devam etmesi işlemesi gerekli ticari rekabet ortamını bozup bozmadığı üzerinde durulmalıdır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 05/02/1998 gün ve … sayılı kararına göre; başkalarının ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemek ve başkasının mali iktidarı hakkında hakikate aykırı malumat vermek haksız rekabet oluşturduğundan bu fiili durumun tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür.
Yargıtay Ticaret Dairesi’nin 25/06/1964 tarihli ve … sayılı kararına göre; hakimin haksız rekabet dolayısıyla manevi tazminata hükmedebilmesi için davacının iktisadi menfaati yönünden zararın veya tehlikenin bulunması kafidir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 30/01/2008 tarihli ve … sayılı kararına göre her ne kadar kanıt yükü kendisinde olan davacı taraf uğradığı zararı veya davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığının ne olduğunu ispatlayamamış ise de; davalının haksız rekabet teşkil eden eylemi nedeniyle davacının satışının düşmesine bağlı olarak zarara uğradığı tabi bulunduğundan mahkemede eBK’nın 42 maddesi uyarınca uygun bir tazminat hükmetmek gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Anılan emsal nitelikte kabul edilen içtihatlarda da belirtildiği üzere somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı dava dışı … tarafından gerçekleştirilen eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunu ve bu eylemler nedeniyle maddi ve manevi yönden zarara uğradığını ya da zarara uğrama tehlikesi altında olduğunu ispatlamalıdır. Bu iddianın ise tanık dahil her türlü delille ispatı mümkündür.
Bu kapsamda taraf tanıkları dinlenmiş, tanık … ”… tarafından yapılan paylaşımları bizzat kendi telefonumdan görmedim. Ancak sanayide bulunan diğer şahıslar …’nun benim ve … hakkında yaptığı paylaşımları bana gösterdiler. Bu paylaşımlar tarafıma ve …’a yönelik hakaret içerikliydi. Ancak bu paylaşımlarda … Ltd. Şti.’ye yönelik herhangi bir ticari itibarını zedeleyecek ifadeler yoktu. … davacı şirketin ticari itibarını zedeleyecek herhangi bir paylaşımda bulunup bulunmadığını bilmiyorum. … yapılan hakaret içerikli paylaşımların içeriğini de hatırlamıyorum.” şeklinde, tanık … ” … tarafından yapılan paylaşımları kendi telefonumda görmedim. Ancak tanıdığım şahıslar … tarafından yapılan paylaşımlara ait fotoğrafları bana gönderdi. Bu paylaşımların bir kısmı şahsıma yönelikti. … Ltd.Şti.’ye yönelik sadece bir tane paylaşım gördüm. Bu paylaşım … Ltd. Şti. ‘nin … Ltd. Şti.’ne resmi olmayan (tutarını tam hatırlamıyorum. Ancak 2.000.000,00 TL civarındaydı.) TL borcu var şeklindeydi. Bunun haricinde Beytullah’ın davacı şirketin ticari itibarını zedeleyecek herhangi bir eylemde bulunup bulunmadığını bilmiyorum.” şeklinde, tanık … ”bana gösterilen fotoğraflardaki paylaşımları daha önce görmedim. Bu paylaşımların … tarafından yapılıp yapılmadığını bilmiyorum” şeklinde, tanık … ” Bana gösterilen fotoğraflardaki paylaşımları daha önce görmedim. Bu paylaşımların … tarafından yapılıp yapılmadığını bilmiyorum” şeklinde ve tanık … ise ” …’nun davacı şirket ya da şirket temsilcileri hakkında herhangi bir paylaşım yapıp yapmadığını bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Her ne kadar davacı whatsapp durum paylaşımının dava dışı … tarafından yapıldığını iddia etmiş ise de tanık beyanları bu iddianın sübutu yönünden yeterli görülmemiştir. Ancak, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … S sayılı dosyasında şüpheli olarak 29/06/2021 tarihinde ifadesi alınan dava dışı … … hakkındaki paylaşımları kendisini yaptığını ifade etmiştir. Her ne kadar … davacı şirket hakkındaki paylaşımlar hakkında beyanda bulunmamış ise de; whatsapp durum paylaşımı dikkate alındığında dava dışı … hakkında yapılan paylaşım ile davacı şirket hakkında yapılan paylaşımın aynı zamanda yapıldığı, zira aynı durum paylaşımında 7 farklı fotoğraf paylaşımı yapıldığı açıktır. Bu bakımdan anılan paylaşımın dava dışı … tarafından yapıldığı kabul edilmiştir.
21/01/2022 tarihli bilirkişi raporu ile … tarafından yapılan paylaşımlardan sonraki dönemde davacı şirketin karlılık oranında azalma olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar eldeki davanın niteliği gereği maddi zararın tam olarak ispatı davacıdan beklenilemese de, paylaşımın yapıldığı zaman dilimi, paylaşımın yayılma şekli ve süresi ile bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının bu paylaşımlar nedeniyle maddi zararının oluşmadığı, oluşma tehlikesinin de ispatlanamadığı kabul edilmiş ve davacının maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı maddi tazminat isteminin yanında manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. bu kapsamda yapılan paylaşımların içeriklerinin belirlenerek haksız rekabet teşkil edip etmediğinin belirlenmesi gerekir. Dava dışı … tarafından yapılan paylaşımlardan bir kısmının içeriği ” … Otomotiv hırsıza yardım yataklık yapma suçundan ötürü ilişiğimiz bitmiştir. ve alacağımız ve mahkeme hakkımız bizde saklıdır. Firmamızla bir ilişiği yoktur.”, ”…, … firmamızda satın alma görevinde bulunan maliyet ve özel bilgi belgeleri ve … ve … a gizli belgeleri paylaşmasından ötürü firmamıza iletişimi yasaktır. Bizimle şahsi ve münferit bir bağı yoktur. … himayesindedir.”, ”… Otomotiv Gayri Resmi 3,5 trilyon alacağımız vardır. Allah onu ıslah etsin. Boğazından nasıl geçer bilmiyorum. ” şeklindedir. Anılan paylaşımlar ile davacı şirketin mali durumunun lüzumsuz yere hedef alındığı ve davacı şirketin hırsızlıkla suçlandığı bu bakımda haksız rekabet niteliğinde olduğu açıktır. Her ne kadar paylaşımlar dava dışı … tarafından yapılmış ise de, paylaşım içerikleri dikkate alındığında bu paylaşımların davalı şirket iradesini yansıttığı kabul edildiğinden davalı şirketin bu paylaşımlar nedeniyle sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava dışı …’nun davalı şirket temsilcisi olduğu, davalı şirket adına hareket etme yetkisi bulunan dava dışı …’nun davacının ticari itibarını zedeleyici paylaşımlarda bulunduğu, paylaşımların özellikle davacının davalı şirketle olan ilişkisinin sonlandırıldığına ve davalı şirketin alacaklı olduğuna ilişkin olması karşısında davalı şirket namına yapıldığı, paylaşımların haksız rekabet niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacının manevi tazminat isteminde bulunabileceği sonucuna varıldığından, manevi tazminatın caydırıcılık ve tatmin fonksiyonu dikkate alınarak manevi tazminat davasının 40.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 12/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.724,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.007,57 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin 797,23 TL’lik kısmının davacıdan, 522,77 TL’lik kısmının ise davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.724,83 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç gideri ve 928,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 987,30 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 391,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan 166,00 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 100,26 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davasında, davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre davanın kısmen kabulü yönüyle tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Maddi tazminat davasında davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre tayin ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Manevi tazminat davasında davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre davanın kısmen reddi yönüyle tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.