Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/474 E. 2021/678 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkil şirketin yetkilisi …’ın 01/08/2021 tarihinde vefat ettiğini ve murisin mirasçılarınca pay intikali yapılmak istendiğini, bu doğrultuda TTK m. 593 vd. maddelere uygun olarak intikal için karar alınmak istendiğini ancak müvekkil şirketin karar defteri ve ilgili belgelerinin bulunamadığını, açıklanan nedenlerle şirket tüzel kişiliğinin devamı için tedbiren mirasçılardan …’ın yetkili olarak atanmasını, müvekkil şirketin ortaklar pay defteri ve karar defteri yönünden zayii belgesi verilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zayi belgesi verilmesi isteminden ibarettir.
6102 sayılı TTK’nın 64/4. Maddesine göre; Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesine göre; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.”
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanunda belirtilen nedenlerle zayi edilmesi halinde, defter sahibi tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden kendisine bir zayi belgesi verilmesini talep etmesi öngörülmüştür. Maddede düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olduğundan resen gözetilmesi gerekir. (Konya BAM . HD … E … K)
Antalya BAM . H.D.’nin … Esas … Karar sayılı kararı; ”Zayi belgesi talep eden davacı öncelikle bir ziyaa olayının vuku bulduğunu ve bu ziyaanın TTK 82/7. maddesinde belirtildiği hallerden veya benzeri bir olay sonucu meydana geldiğini, defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş olduğunu, ziyaanın onun iradesi dışında meydana geldiğini, yasa gereği tutmak ve saklamak zorunda olduğu şirkete ait karar defterini emin koşullarda saklayıp, muhafaza ettiğini ispatlamak zorundadır.
Bu durumda davacı, kanunen saklamakla yükümlü olduğu belgeleri muhafaza etmek için basiretli bir tacirin alması gereken tedbirleri aldığını, özen görevini yerine getirdiğini, belgelerin zayi olmasında kusuru olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklindedir.
Konya BAM . H.D.’nin … E … K sayılı ilamı; ”
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesi uyarınca tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterlerin afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaya uğraması halinde mahkemeden belge talep edilebileceği hususu düzenlenmiş olup, değinilen düzenleme uyarınca tacirin defter ve belgelerini özenli bir şekilde saklama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bir başka anlatımla tacir özen yükümlülüğüne uymasına rağmen defter ve belgelerin zayi olduğunu kanıtlamak durumundadır. Anılan madde uyarınca tacir, afet veya hırsızlık halinde mahkemeden zayi belgesi talep edebilecektir. Davacı şirketin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden zayi belgesi talebinde bulunmadığı gibi davacının özen yükümlülüğüne uyduğu halde meydana gelen bir afet yada hırsızlık nedeniyle ticari defterinin zayi olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Yukarıdaki madde metinlerinden de anlaşılacağı üzere zayi belgesinin hangi şartlarda verileceği net bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde ise zayi nedeni olarak şirketin şirket yetkililerinin değiştiğini, şirketi yetkili olarak aldıklarını, eski yetkililerin defterlerin zayi olduğunu bildirerek defterlerin kendilerine verilmediğini iddia ettikleri, ilk derece mahkemesi, beyanların soyut nitelikte olduğu, davacı ve önceki yetkililerin basiretli davranmadıkları, defter ve belgelerin muhafazasında gerekli özeni göstermedikleri, sınırlı olarak sayılan zayi sebeplerinin ileri sürülmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verdiği, verilen karar yukarıda özetlenen nedenlerle istinaf edilmiş ise de istinaf sebeplerinin de dava dilekçesindeki sebepler gibi soyut nitelikte olduğu, önceki şirket yetkililerinin ve sonraki şirket yetkililerinin basiretli davranmadıkları, dosyaya şirketi yetkili olarak alırken defterlerin olmadığına dair bir tutanakta dosyaya sunmadıkları, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebeplerinin ise soyut olup maddede sayılan sebeplere dayanmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklindedir.
Somut olayda davacı şirkete ait karar ve pay defterlerinin zayi olduğu iddia edilerek zayi belgesi istemli eldeki dava açılmıştır. Her ne kadar davacı defterlerin zayi olduğunu iddia etmiş ise de; defterlerin ne şeklide zayi olduğu konusunda somut bir vakıa ileri süremediği, şirket yetkilisinin ölmesi ile defterlerin zayi olması arasında uygun bir illiyet bağının bulunmadığı, davacının, defterlerin ne şekilde zayi olduğunu ve defterlerin zayi olmaması için gerekli özenin gösterildiğini, defterlerin zayi olmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve basiretli bir tacir gibi saklama yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.