Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/463 E. 2022/268 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA ” TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLLERİ:

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisine ait olan … plakalı aracı ile dava dışı … isimli şahsın kullandığı … plakalı aracın çarpışması sonucu oluşan kazada maddi hasar meydana geldiğini, dava sigorta şirketinin kaza sonrası dosya açtığını, kendisinin %100 kusurlu bulunduğunu, bu sonuca kendi sigorta şirketi olan … Sigorta aracılığı ile itiraz ettiğini, sonucun değişmeyerek yine kendisinin %100 kusurlu bulunduğunu, kazanın meydana geldiği yerde her iki yolun da tali yol olduğunu, yönetmelikte bulunmayan bir maddeye göre karar verildiğini, kavşakta geçiş hakkının kendi aracına ait olduğunu belirterek kusur oranının düzeltilerek mağduriyetinin giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiğini bu sebeple davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde hangi tazminat kaleminden ne kadar talep edildiğinin açıkça belirtilmediğini, somut olayda kavşağa girerken geçiş üstünlüğü olan araca yol vermeyen davacıya ait aracın sürücüsü kontrolsüz tedbirsiz ve dikkatsizce hızın azaltmayarak kazaya sebebiyet verdiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Tazminat” davasıdır.
6102 sayılı kanunun 5/A maddesine göre; Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun Dava Şartı Olarak Arabuluculuk başlıklı 18/A-2.maddesi ” Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava tarihi 20/05/2021 olup, arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 17/11/2021 olduğu, bu durumda dava açıldıktan sonra başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacıya ait araç ile davalı sigorta şirketince ZMMS sigortası ile sigortalanan aracın çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacının %100 olarak tespit edilen kusur oranındaki mağduriyetinin giderilmesi amacıyla açılan tazminat davası olduğu, bu nedenlerle eldeki davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca davadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,69 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 5.100 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip Hakim

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.