Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2023/677 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas – … Karar
T.C.
KONYA “TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yaklaşık 12 yıldan bu yana davalı kooperatifin üyesi olduğunu, halen üyelerin teslim edilen dairelerde kira sistemli olarak oturduklarını, davalı kooperatifçe 08.01.2021 tarihinde Konya . Noterliğinin … yevmiye nosu ile davacıya, 2008 yılı ile 2020 yılının Kasım ayı aidatı, gecikme cezası, kira bedeli ve kira bedeli gecikme cezası da dahil olmak üzere toplam 231.246,63 TL’nin ödenmesine ilişkin 1. İhtarname gönderildiğini, davalı kooperatifçe daha sonrasında 18.02.2021 tarihinde Konya . Noterliğinin … yevmiye numarası ile davacıya 2008 yılı ile 2020 yılının Aralık ayı aidatı, gecikme cezası, kira bedeli ve
kira bedeli gecikme cezası da dahil olmak üzere toplam 234.747,25 TL’nin ödenmesine ilişkin 2. defa 1. İhtarname gönderildiğini, her iki ihtarname incelendiğinde 29.02.2008 tarihinden itibaren başlatılan borç hesabında fark gün sayıları ve istenen gecikme faizi miktarlarının hepsinin farklı olduğunun görüldüğünü, ayrıca 08.01.2021 tarihli ihtarda yönetim kurulu kararına değinilmediği halde, 18.02.2021 tarihli ihtarnamede 02.02.2021 tarihli 19 sayılı yönetim kurulu kararından bahsedildiğini, ihtarname ekinde bu kararın davacıya tebliğ edilmediğini, davacıya karşı farklı içerikte ve rakamlarda 2 ayrı İhtarname gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, ihraç işleminin iptalinin gerektiğini, 28.04.2021 tarih ve 22 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin kararı bildiren ihtarname çektiğini, davacıya bu kararın 05.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, kooperatif yönetim kurulunca alınan ortaklıktan çıkarılma kararının yasaya, ana sözleşmeye, iyi niyet kurullarına ve eşitlik ilkesine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, davalının açıkça eşitlik ilkesini ihlal ettiğini, davalı kooperatifin diğer üyelerin ödemedikleri aidatlar için diğer üyelerden gecikme faizi alınmaması şeklinde uygulama yaptığını, davalı tarafından hesaplama hatası yapıldığını belirterek, davanın kabulü ile SS. Medakent Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulunun davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin 28/04/2021 tarihli 22 sayılı kararının iptaline ve davacının kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde sonuç olarak; davacı tarafın devraldığı hisseden kaynaklı olarak borç ve yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerektiğini, davacı tarafın hissesini Sevgen Doğanay isimli şahıstan devraldığını, devir işlemi ile birlikte kooperatiften kaynaklanan bütün yükümlülükleri de devralmış olduğunu, Koop. K. m.14’e göre ortaklığın devralınması durumunda ortaklık mevkiin sağladığı hak ve borçların tümü
ile yeni malike intikal etmiş olacağını, dolayısıyla davacı tarafça her ne kadar davacının hisse devir tarihinden önceki borçlardan sorumlu tutulamayacağı iddia edilmekteyse de bütün hak ve borçları devralan davacının bu iddiasının dikkate alınmaması gerektiğini, ihtarnameden iki kere gönderilmesinin sebebinin eksikliğin giderilmesi (ilk gönderilen ihtarnameye yönetim kurulu kararının eklenmesi eksikliği) amacına dayandığını, bunun ihraç kararına etkisinin bulunmadığını, davacı tarafın davalıya borcunun olduğu kesinleşmiş bir olgu olup, aksinin iddia edilmesinin yerinde olmadığını, Konya . ATM’nin … E sayılı dosyasında da davacının kooperatife borçlu olduğunun tespit edilip kesinleştiğini, kooperatifin eşitlik ilkesine uygun olarak işlemlerini gerçekleştirdiğini, yasal faiz uyarınca hukuka uygun işlem yapıldığını, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali” davasıdır.
Mahkememizce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne, Konya . Noterliği’ne, . ve . Noterliklerine, Konya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne, yazılar yazılarak gerekli ve bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
Mahkememizce SMMM Sami Terzi’den rapor alınmış, bilirkişi 25/07/2022 tarihli raporda sonuç olarak; davacının ihracına dayanak teşkil eden 1.ve 2.ihtarnamede yazılı borçlarının ihtarname ve ihraç tarihi itibari ile bulunup bulunmadığı konusunda rapor tanzimi görevi verilmesi üzere,
a)Davacının, Konya .Noterliğinden, 18.02.2021 tarih ve 4259 Sayı ile gönderilen 1.İhtarname ve
Konya .Noterliğinden, 15.03.2021 tarih ve 6536 Sayı ile gönderilen 2.İhtarnamesi ve ihraç tarihi itibari ile, 140.800,00.TL.asıl ve 71.498,39.TL.gecikme zammı olmak üzere toplam, 212.298,39.TL.aidat borcunun mevcut olduğu, 228.200,00.TL.asıl ve 5.966,87.TL.yasal faiz olmak üzere toplam, 34.166,87.TL. Erken kullanım borcunun bulunduğu,
b)Davalının 1 ve 2 ihtarname ile, 140.800,00.TL Asıl ve 58.927,50.TL. gecikme zammı olmak üzere, toplam, 199.727,50.TL.
aidat borcu,
28.200,00.TL.asıl ve 6.819,75.TL.Yasal faiz olmak üzere, toplam, 35.019,75.TL.Erken kullanım borcu, talebinde bulunduğu belirtilmiştir. Aynı bilirkişi 06/01/2023 tarihli 1. ek raporda sonuç olarak; kök raporda belirtildiği üzere aynı hesaplamalar yapılarak toplam 35.019,75 TL erken kullanım borcu talebinde bulunulduğu belirlenmiştir. Aynı bilirkişi 24/04/2023 tarihli 2. ek raporda sonuç olarak; davacı vekili tarafından ek raporda da aynı husus ifade edilmiş, anlaşılamayan bir formülle ihtarname tarihine yaklaştıkça azalması gereken gecikme faizi miktarı her ay için artarak gittiği. 2017 yılı Temmuz ayı aidatının yaklaşık 3,5 yıllık (yaklaşık 1280 gün ) gecikme zammı 1.201,61 -TL tutarken 2020 yılı Kasım ayı aidatının gecikme zammı ihtar tarihine 2 ay (60 gün) kala bir tarih olmasına rağmen gecikme zammının 2.125,75-TL olarak hesaplandığını tekrar etmiştir. Ancak, bu hesabın hiçbir tutarlı ve izah edilebilir tarafı olmadığı ileri sürülmüş olup,
hesaplamaya esas alınan aidat ve ödeme tutarları yönünden bir itirazı mevcut değildir.
Oysa, kök raporda açıklandığı üzere, itirazı mevcut olmayan,Ödenmesi gereken aidat ve ödeme tutarları esas alınarak ve BK.100.Maddesi dikkate alınarak Excel ile hesaplama yaptırılması halinde yapılan hesaplamanın hatalı olmadığı çok açık bir şekilde görülecektir.
Nitekim, Y.HD., E. … , K. … , T. 17.2.2011 ilamı ile, “…Borçlar Kanunu’nun 84. maddesi hükmüne göre faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun yaptığı kısmi ödeme alacaklı tarafından öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilebilir. Bu ilke kooperatif alacakları hakkında da geçerli olup, bu madde uyarınca uygulama yapılması yasal bir hak olduğundan genel
kurulda bu konuda ayrıca bir karar alınmasına da gerek bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı kooperatif yaptığı icra takibinde Borçlar Kanunu 84. madde uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceğini belirtmiş olmasına göre de davalı borçlunun yaptığı ödemelerin bu madde hükmüne göre hesaplandığı ve davacı tarafından da kabul edilen bilirkişi raporundaki 3.265,20 YTL asıl alacak, 7.932,42 YTL işlemiş faiz borcuna göre bir değerlendirme yapılması, ancak işlemiş faiz yönünden takipte 440,20 YTL istendiği nazara alınarak taleple bağlı kalınması ve davalının takibe itirazında kabul ettiği 367,00 YTL’nin takip tarihindeki borcundan Borçlar Kanunu 84. maddesi uyarınca mahsup edilmesi, takipten sonra yapılan ödemelerin ise icra dairesi tarafından nazara alınacağı gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ödemelerin öncelikle anaparaya mahsubu suretiyle yapılan hesaplama yöntemine göre bulunan miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir…”; şeklindedir.
-Davalı İtirazları Yönünden;
Davalı tarafça da Yapılan itirazlar ek raporla ayrıntılı şekilde açıklanmış olup, davalı vekili tarafından, Raporda Temmuz 2017 öncesinde faiz hesabı yapılmadığını; bu
tarihten itibaren de %18 temerrüt faizi üzerinden hesaplama yapıldığı. Ancak neye dayanarak Temmuz 2017 öncesi faiz hesabı yapılmadığının anlaşılamadığı. Bilirkişi tarafından “Temmuz 2017 öncesi gecikme zammına ilişkin bir kararın olmadığı” şeklinde
bir gerekçe gösterilmişse de bu gerekçenin hukuki dayanağı ve işbu davaya uygunluğu bulunmadığı, Şöyle ki; borcunu ödemeyerek temerrüde düşen borçluya yönelik faiz istemi kural; faiz alınmaması ise istisna olduğu, Kooperatif ana sözleşmesinde bu husus
düzenlenmiş olduğundan faiz yönünden hesaplama yapılmamasının hatalı olduğu ileri sürülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda ve Bakanlıkça hazırlanan Örnek Ana sözleşmelerde ödemelerini zamanında yerine getirmeyen ortaklardan gecikme faizi alınacağına dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (KK) 23. maddesine göre kooperatif ortakları bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler. Bu durumda, aidatların zamanında ödenmemesinin, ödeyen ortaklar karşısında Kanunun bu maddesinin ihlali anlamına gelecektir.
Öte yandan, KK.’nun 42. maddesinin 5. bendinde; “Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek.” denilmek suretiyle genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin sadece bu bentlerde sayılanlarla sınırlı olmadığı, kooperatif anasözleşmesiyle genel kurula tanınmış olan konular hakkındaki karar verme yetkisinin de bir başka organa devir ve terk edilemeyeceği belirlenmiştir. Buna göre, yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin bizzat genel kurul eliyle kullanılması esastır. Genel kurul tutanaklarından, Davacı kooperatif tarafından, 30.06.2017 Tarihinde yapılan, 2016 yılı Olağan genel kurul kararı ile, Temmuz-2017 ayından başlamak üzere, aidatı zamanında ödemeyenlerden aylık %5 gecikme zammı uygulanmasına karar verilmiş olduğu, bu tarih öncesi gecikme zammına ilişkin bir kararın mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, 30.06.2017 tarihinden öncesi için Gecikme zammı uygulanmayacağı açıktır. Nitekim, Yargıtay . Hukuk Dairesi, 13.05.1999, E.: … , K.: … ilamı ile, “aidat borçlarına faiz yürütülebilmesi için anasözleşmede bu konuda bir hüküm bulunması ya da genel kurul kararı alınmış olması gerekmektedir.” denildiği, şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce Prof. Dr. … rapor alınmış, bilirkişi 18/09/2023 tarihli raporunda sonuç olarak; “Davalı kooperatifin 2012-2020 yılları defterlerinde inceleme yapılmıştır. Kooperatif
defterlerinin açılış ve 2014 yılı hariç yevmiye defteri kapanış tasdikleri zamanında yapılmıştır. Defterlerde, 2020 yılı dahil davacıya hisse devreden … 15.000 TL kayıt bulunmakta olup, kayıtlar 2016 yılı açılış dahil Alınan Sipariş Avansları, 2017 kapanış ile birlikte
2020 yılı sonuna kadar Diğer Çeşitli Borçlar Hesabında yer almaktadır. Diğer Çeşitli Borçlar Hesabındaki kayıt ortaklık ihracından sonra kullanılır.
Davalı kooperatif kayıtlarında inceleme dönemine ilişkin olarak davacı ile ilgili bir kayıt bulunmamaktadır. Öte yandan, davacının üyeliği, üyelik devri, davacının (devraldığı üyeden devreden) ödeme tutarı konusunda bir çekişme bulunmadığından bu hususlarla ilgili bir değerlendirmeye gerek duyulamamıştır. Zira önceki bilirkişi raporlarında bu hususlarla ilgili karar suretleri ve bilgileri
(özellikle Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyada alınan bilirkişi raporu) yer almaktadır.
Davacının ihraç sürecinde iki adet 1. İhtarname olduğu ve tutarların farklı olduğu görülmektedir. İlk 1. İhtarname ile 2. İhtarname arasındaki 1.750 TL aidat farkı, üzerinden 1 ay geçmiş gecikmesi olan Aralık 2020 aidatının da ihtarnameye eklenmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece 08.01.2021 tarihli 1. İhtarnamede, davalı tarafın beyanında belirttiği üzere eksiklik bulunması üzerine, 18.02.2021 tarihli yeni bir 1. İhtarname düzenlendiği beyanına Mahkemece itibar edilmesi halinde; yeni bir 1. İhtarname düzenlendiğinin
-1.İhtarnamede 10 gün (18.02.2021 tarihli)
-2.İhtarnamede 1 ay (15.03.2021 tarihli) süre verildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle
-28.04.2021 tarihli ihraç kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre işlemin uygunluğu Mahkemenin takdiridir.
Kooperatif ana sözleşmesinin 23/6. Maddesinde genel kurulun görev ve yetkileri arasında
“Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” yer almaktadır. Kooperatif genel kurul kararları incelendiğinde, ilk olarak 30.06.2017 tarihinde gecikme zammı kararı bulunmaktadır. Gecikme zammı oranı ise her ay için % 5 olarak kararlaştırılmıştır. Ancak, mevzuatımıza göre, yasal faiz oranı ise yıllık % 9’dur. En
fazla ise yasal faizin 2 katı yıllık % 18 olarak uygulanabilecektir. Ancak kooperatif ihtarnamede yıllık % 9 oranını uygulamıştır. Bu durumda kooperatifin talebi ile bağlı kalınarak % 9 oranı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Öte yandan kooperatif genel kurul kararı öncesi dönem için de gecikme faizi hesaplaması yapmıştır. Temerrüt faizleri için genel kurul kararının gerekip gerekmediği hususu Mahkemenin takdiridir.
Mahkemece tarafımıza yapılan görevlendirme; bir önceki bilirkişi raporuna yapılan itirazlar da değerlendirilerek, borçların durumunun tespiti istenmektedir. Dosya kapsamında, davalı kooperatif tarafından ihtarnameler ekinde yer alan borç dökümleri (Ek-1) ile önceki bilirkişi tarafından düzenlenen 25.07.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda yer alan borç dökümleri bulunmaktadır. Davalı kooperatif tarafından ihtarname ekinde yer verilen borç dökümü ile bilirkişi tarafından hesaplanan borç dökümü karşılaştırmalı olarak şöyledir:
Kooperatif bakımından aidat + faiz toplam 199.727,50 TL, kullanım bedeli + faiz toplam 35.019,75 TL olmak üzere genel toplamın 234.747,25 TL Bilirkişi bakımından aidat + faiz toplam 212.298,39 TL, kullanım bedeli + faiz toplam 34.166,87 TL olmak üzere genel toplamın 246.465,26 TL olduğu,
Kooperatif ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar karşılaştırıldığında aidat ve kullanım bedeli yönünden aidat tutarlarının aynı olduğu görülmektedir. Farklılık faiz hesaplamasındadır.
a)Anapara için faiz hesaplamasında farklılık: Bilirkişinin faiz oranının % 9 yerine % 18 almasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca gün hesaplamasında farklılık bulunmaktadır. Kooperatif aylık gün sayısını tüm aylar için 30 gün kabul ederken, bilirkişi her bir ayın gün sayısını gerçek gün sayısı ile almıştır. Öte yandan kooperatif 30.12.2020 tarihi itibariyle hesaplama yaparken bilirkişi 18.02.2021 tarihi itibariyle hesaplama yapmıştır.
b)Kullanım bedeli faiz hesaplamasında farklılık; Gecikme faizi hesaplamasının 30.06.2017 tarihinden başlatılmasından kaynaklanmaktadır. Kooperatif ise 31.07.2014’ten başlatmıştır. Ayrıca gün sayısı ile ilgili farklılık bu hesaplamada da devam etmektedir. Kooperatif ana sözleşmesinin Ortaklıktan Çıkarmayı düzenleyen 14. Maddesinin 2.
Fıkrasında “Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden otuz gün
içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler” ortaklıktan çıkarılır hükmü bulunmaktadır.
Bu madde ihtarname konusu aidatların sınırını belirlemektedir. Buna göre kooperatif en son 30 Aralık 2020 tarihli aidatları ihtar konusu yapmakla bu kurala uymuş bulunmaktadır. Gün sayısı olarak 30 gün alınması ve ana sözleşme m.14/2’ye uygun olarak 30 gün gecikmenin dikkate alınması söz konusu olan kooperatif faiz hesaplamaları, kanaatimize göre doğrudur. Buna göre 30.12.2020 tarihi itibariyle;
Borç tutarı, 140.800 TL aidat, 58927,50 TL faiz olmak üzere toplam 199.727,50 TL, kullanım bedeli 28.200 TL, 6.819,75 TL faiz olmak üzere toplam 234.747,25 TL şeklindedir. Borç tutarına ilişkin döküm Ek-1’de yer almaktadır. Mahkeme tarafından yapılan görevlendirmede; “davalı kooperatif defterleri içinde, davacı ışında diğer üyelerden gecikme zammı ve faiz alındığına ilişkin bir kayıt olup olmadığı değerlendirilerek, davacıdan diğer kooperatif üyeleri ile eşit oranda ve eşitlik ilkesine uygun faiz talep edilip edilmediğinin tespiti” istenmektedir. Faiz talep edilmesinin kooperatif defterlerinden tespiti ancak faizlerin üyelerce ödenmesi halinde
mümkün olabilir. Davalı kooperatif defterlerinde bu tür faiz tahsilatlarının kayıt konusu yapılması halinde kullanılması gereken “Faiz Gelirleri” hesabında bir kayda rastlanmamıştır. Öte yandan, geciken aidat ve kullanım bedellerine faiz işletilip, ilgili üyelerin ödememesi nedeniyle kayıtlarda yer alamayan uygulamalar olup olmadığı noktasında, kooperatif yöneticisi tarafımıza birkaç adet ihtarname sureti sunmuştur. Kooperatif yönetimi bu ihtarnameleri Mahkemeye de sunabilir. Tarafımıza sunulan ihtarname suretleri Ek-2’de yer almaktadır.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda; davalı kooperatif tarafından, davacının borçlarının ödenmemesine bağlı olarak davacıya ihtarname gönderildiği, ihtara rağmen üyelik borcunun ödenmemesi nedeniyle davacının kooperatiften ihracının gerçekleştiği, yapılan ihtarların usulüne uygun olmaması ve kooperatif üyesi davacı hakkında faiz uygulanmasının eşitlik ilkesine aykırı olması nedeniyle yapılan ihraç işleminin iptaline yönelik mahkememizde tespit davası açıldığı, mahkememizce uzman bilirkişilerden rapor alındığı, alınan son rapora göre davacıya yapılan ihtarlardaki alacak tutarları ile davacının ödemesi gereken tutarlar arasında fark bulunmadığı, tebligatların usulüne uygun yapıldığı, 30.06.2017 tarihinde yapılan, Olağan Genel Kurul Kararı ile, aidatı zamanında ödemeyenlerden aylık %5 gecikme zammı alınacağına, yönelik karar verilmesinin, davacıdan faiz alınmasını haklı kıldığı, davalıdan faiz alınmasının eşitlik ilkesine aykırı olmadığı, yapılan açıklamalar muvacehesinde davacının borcunu ödememesi nedeniyle davalı kooperatiften ihracına yönelik karar verilmesinin, mevzuata ve kooperatif ana sözleşmesine bir aykırılığının bulunmaması nedeniyle; davacının, ihraç kararının iptaline yönelik davasının reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 210,55 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 17.900 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/10/2023

Katip … Hakim …

Bu belge 5070 sayılı kanun uyarınca Elektronik İmza ile imzalanmıştır.