Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2022/58 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVAYI TEMLİK EDEN :
DAVAYI TEMLİK ALAN
DAVACI :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :
DAVALI :

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Alacak
ASIL DAVA TARİHİ :
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl davanın dava dilekçesinde özet olarak ; müvekkili şirketin TTK kapsamında faaliyet bulunan reel bir şirket olduğunu, davalının ise bir gerçek kişi olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa 07.04.2021 tarihinde …Bankası İban Merkez Şubesinden ’emanet’ açıklamasıyla 175.000 TL borç para gönderdiğini, davalının da bu parayı itirazsız olarak aldığını ve bugüne değin kullandığını, ancak kullanmış olduğu bu parayı müvekkiline ödemediğini ve müvekkiline iadesinin gerektiğini, aksi durumda davalının sebepsiz zenginleşeceğini, taraflar arasındaki borç ilişkisinin banka dekontu ve açıklamasıyla açık oluğunu, müvekkilinin üzerine düşen ispatı yerine getirdiğinden artık ispat yükü tersine dönmek suretiyle davalı tarafın bu borç aldığı parayı geri verdiğini/ödediğini ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, öncelikle borçlunun mal kaçırma ihtimali ve ilerde davamızın konusuz kalmaması ihtimaline binaen davacının uğradığı mağduriyette nazara alınarak öncelikle teminatsız olarak, olmadığı takdirde makul bir teminat oranında davalının menkul ve gayrımenkulleri üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulü ile 100.000 TL’nin paranın gönderildiği tarih olan 07.04.2021 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf asıl davanın cevap dilekçesinde özet olarak; oğlu İsmail Sargın’ın davacıdan borç olarak aldığı 200.000 TL karşılığında teminat olarak 200.000 TL bedelli senedi kendisine ait kaşeyi basarak hem kendi adına hem benim adıma imzalamak suretiyle davacıya verdiğini, oğlunun daha sonra 02/06/2021 tarihinde …’ın adına kayıtlı TR … numaralı hesabına 25.000 TL, 04/06/2021 tarihinde davacı şirkete ait TR … numaralı hesabına da 75.000 TL para gönderdiğini, akabinde de …’ın oğlu İsmail’in kendisine boş olarak verdiği 200.000 TL bedelli bonoyu kardeşi … adına düzenleyerek Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, bu takip nedeniyle de toplamda 109.100 TL para ödemek suretiyle de 200.000 TL bedelli senedinde ödendiğini, davacı taraf kendilerine hem hesaptan göndermiş olduğu parayı , hem de kendisine teminat olarak verilen ve icra takibi başlatılan 200.000 TL bedelli senetle ilgili tekrar tahsil etmeye çalıştığını belirterek; kendisinin ve oğlu … kendilerine herhangi bir borçlarının bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili birleşen davanın dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin …Bankası aracılığıyla davalıya 07/04/2021 tarihinde 175.000,00TL emanet para gönderdiğini, davalının bu parayı iban hesabı yoluyla borç olarak hesaplarına aldıklarını, aradan geçen süre içinde davalının borcunu ödemediğini, borcunu ödemeyen davalının sebepsiz zenginleşme konumunda olduğunu, taraflar arasındaki borç ilişkinisin banka dekontu ve açıklamaları ile sabit olduğunu, davalının borcunu ödediğini iddia etmesi durumunda ispat yükünün davalıda olduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davaya konu alacağın 100.000,00TL’sinin tahsili için kısmi alacak davası açtıklarını, şimdi de kalan bakiye 75.000,00TL’nin tahsili için iş bu davayı açtıklarını, öncelikle konuları, tarafları ve hukuki dayanakları aynı olan Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmesini, 75.000,00TL’nin 07/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve birleşen dava alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; 07.04.2021 tarihli dekonta istinaden temlik eden davacı tarafından davalıya borç para verilip verilmediği, verilmiş ise borç paranın geri ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ödenen tutarın ne kadar olduğu, borç paranın davalıya kim tarafından verildiği, alacağı temlik edenin eldeki dava yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ile alacağın temlikinin aktif husumet eksikliğinin ortadan kaldırıp kaldırmayacağı hususlarından ibarettir.
Alacağı temlik eden … Ltd. Şti.’nin 07.04.2021 tarihli dekonta istinaden davalıya borç para verildiğini iddia ettiği, davalının ise …’dan borç para aldığını savunduğu, alacak istemine dayanak dekontun açıklama kısmında ” … adına emaneten” ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Antalya BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” Davacı taraf banka havalesi yoluyla davalıya ödünç para verildiğini iddia etmiş olup, davalı ise havale yoluyla gönderilen paranın davacı tarafından ödünç olarak verildiğini kabul ve ikrar etmiştir. Havale dekontu bir ispat vasıtası olup, davalı tarafından paranın ödünç verildiğinin ikrar edilmesi ve taraflar arasında banka havalesi yoluyla ödünç verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle ödünç paranın davacının tek yetkilisi olduğu şirket hesabından banka havalesi yoluyla gönderilmesinin hukuki bir önemi bulunmamakta olup, davacının dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. ” şeklindedir.
Kayseri BAM . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı ise ” …davacı … havale işleminin tarafı olmadığı, gönderilen havalede paranın … adına gönderildiğine dair bir kaydın bulunmadığı yine davalının paranın davacı … adına gönderildiği yönünde bir kabulünün olmadığı görülmekle davacının davaya aktif husumeti olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda davacının davaya aktif husumeti bulunmadığından bahisle usulden reddine karar verilmesi gerekir. Buna karşın mahkemece davacının parayı kooperatif üyeliği için gönderdiğini ispatlayamadığı, yasal karine dikkate alınarak paranın muaccel bir borç için gönderildiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür. ” şeklindedir.
Taraf sıfatı(husumet), dava konusu subjektif hak(dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Bir subjektif hakkı dava etme etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir dava da davacı olma sıfatı (aktif husumet) da o hakkın sahibine aittir.(Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; asıl davaya ve birleşen davaya konu alacak isteminin dayanağının 07.04.2021 tarihli dekont olduğu, .. Ltd. Şti.’nin bu dekont ile davalıya 175.000,00 TL tutarında borç para verdiğini iddia ettiği, asıl dava ile bu paranın 100.000,00 TL’lik kısmının, birleşen dava ile ise 75.000,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsilinin talep edildiği, davalının bu dekonta istinaden …’dan borç para aldığını ancak borcun geri ödemesinin yapıldığını savunduğu, dekontun açıklama kısmında da paranın … adına verildiğini belirtir açıklamanın yer aldığı, her ne kadar para … Ltd. Şti’nin hesabından gönderilmiş ise de dekontta yer alan ”… adına emaneten ” açıklaması ile davalının …’dan borç aldığını ikrar etmesi karşısında borç paranın … tarafından verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu dekonta istinaden … Ltd. Şti.’nin alacak isteminde bulunmasının mümkün olmadığı, bu istemin ancak … tarafından ileri sürülebileceği, alacağın temliki suretiyle …’ın davacı konumuna gelmesinin de bu husumet yokluğunu ortadan kaldırmayacağı, alacağın temliki suretiyle … davacı konumuna gelmiş olsa dahi eldeki davada … Ltd. Şti.’nin alacak isteminde bulunmasının mümkün olup olmamasının değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, … Ltd Şti.’nin eldeki dava yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, temlik alan davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN; alacağı ve davayı temlik eden önceki davacı … Ltd. Şti.’nin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, alacağı ve davayı temlik alan davacı …’ın davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-BİRLEŞEN KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E SAYILI DAVASI YÖNÜNDEN; alacağı ve davayı temlik eden önceki davacı … Ltd. Şti.’nin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, alacağı ve davayı temlik alan davacı …’ın davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
3-Peşin alınan 1.707,75 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.627,05 TL fazla harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320,00 TL. yargılama giderinin, (arabulucuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmayan) DAVALIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
7-Peşin alınan 1.280,82 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.200,12 TL fazla harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.360,00 TL. yargılama giderinin, (arabulucuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmayan) DAVALIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; asıl davada ve birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.