Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/392 E. 2022/445 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ YOKLUKLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİ veya İPTALİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 19/07/2021 tarihli dilekçesiyle; davacının davalı şirkette %16,3 oranında hissedar olduğunu, 30/04/2021 tarihli davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantısının usulsüz olarak yapıldığını, toplantıya çağrının da usulüne uygun olmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, yönetim kurulunun 3 kişiden oluşması gerekirken daha az sayıda yönetim kurulu üyesi seçildiğini beyan ederek, davalı şirketin 30/04/2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan tüm kararların çağrının usulüne uygun yapılmaması ve gündemin usulüne uygun ilan edilmemesi nedeniyle yoklukla malul olduğunun tespitine, Mahkemenin aksi kanaate olması halinde de iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, toplantıya çağrının usulüne uygun olduğunu, kaldı ki çağrıdaki usulsüzlüğün nisabı etkilememesi halinde tek başına iptal sebebi olmadığını, esas sözleşmenin 7. maddesinde yönetim kurulunun 3 üyeden oluşacağının açıklanmasına rağmen esas sözleşmenin 8/3. maddesinde şirket genel kurulu tarafından TTK hükümlerine göre en çok 3 yıl için seçilecek en az 1 ve en çok 5 üyeli bir yönetim kurulu tarafından temsil ve ilzam edileceğinin hükme bağlandığını, 7. maddedeki yönetim kurulunun 3 üyeden oluşacağı düzenlemesinin kuruluş aşamasında esas sözleşmeyle seçilen yönetim kurulu yönünden söz konusu olduğunu, 30/04/2021 tarihli genel kurulda alınan kararların butlanın tespiti veya iptali şartlarının oluşmadığını, davacının alınan kararlarda muhalefet şerhinin de bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete ait ilgili ticari sicil kayıtları ile 30/04/2021 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin ilgili belge suretleri dosyamıza getirtilmiş, bilirkişi heyetinden 25/04/2022 tarihli rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “anonim şirket genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti veya iptali” davasıdır.
Somut olayda ; dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyetinin 25/04/2022 tarihli raporunda da açıklandığı üzere, davacının davalı şirkette %16,3 oranında hisseye sahip olduğu, dava konusu genel kurula ilişkin çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığı, davacının çağrıda usulsüzlüğe rağmen 30/04/2021 tarihli genel kurula katıldığı, dava dışı hissedarlardan …’in genel kurul toplantında vekille temsil edildiği, Bakanlık Temsilcisi’nin bulunmasının zorunlu olmadığı, alınan kararlara ilişkin olumlu ve olumsuz oylar da belirtilecek şekilde hiçbir tereddüte yer bırakmadan tutanaklarda gösterildiği, şirket sermayesinin en az 1/4’ne sahip olan üyelerin katılımıyla toplantının yapıldığı, esas sözleşmeyi değiştiren kararların şirket sermayesinin en az %75’ini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oy birliğiyle alınması gerektiği, şirketin ana merkezinin … taşınmasına ilişkin kararın davacının olumsuz oy ve muhalefetine karşı …, … ve …’in oyları ile kabul edildiği, pay sahibi olmadığı halde toplantıya çağrılan veya oy kullanan bir kişinin olmadığı, davacının oyunun çağrıda usulsüzlük karşısında nisabı etkilemeyeceği, alınan kararlarda yasa, anasözleşme ve objektif dürüstlük kurallarına aykırı bir yön tespit edilemediği belirlenmiştir.
Dava konusu genel kurulda alınan kararların butlanının tespitini gerektiren bir usulsüzlük bulunmadığından davacı tarafın terditli 1. talebi olan genel kurulda alınan kararların butlanının tespiti talebi reddedilmiş, terditli 2. talep olan genel kurulda alınan kararların iptalinin şartlarının incelenmesine geçilmiştir.
Davacının davalı şirketteki hissesi ile alınan kararlardaki kabul oyu oranları göz önünde bulundurularak, genel kurul toplantısına çağrıdaki usulsüzlüğe rağmen bu hususun nisabı etkilememesi sebebiyle iptal sebebi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararların, 1. maddesinde toplantı başkanlığı seçiminin yapıldığı, davacının oy çokluğuyla toplantı başkanlığına seçildiği, 2. maddesinde divan heyetine genel kurul evraklarını imzalaması için (davacının da olumlu oyu ile) yetki verildiği, 3. maddede şirket merkezin … iline taşınması konusunda davacının olumsuz oyuna ve muhalefet şerhine oy çokluğuyla karar verildiği, 4. maddede yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkının aynı şekilde devam etmesine oy birliğiyle karar verildiği, 5. maddede yönetim kurulu üyeliğine davacının olumsuz oyu ve muhalefetine rağmen … ve …’ın 3 yıllığına seçildiği, 6. maddede davacının olumsuz oyuna karşılık denetim kurulu üyeliğine SMMM …’ın seçilmesine karar verildiği, 7. maddenin dilek ve temenniler maddesi olduğu görülmüştür.
Şirket merkezinin … ‘dan … ‘ya taşınmasına ilişkin karar anasözleşme değişikliğine ilişkin bir karar olup, bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği üzere anasözleşmenin 11. maddesi gereğince şirket sermayesinin en az %75’ini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oy birliğiyle alınması gerekmektir. Bu yönden olumlu oy kullanan …, … ve …’in oylarının toplamı %83,7 oranına isabet etmektedir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti raporunda ortaklardan … yönünden vekaletle oy kullanıldığı ve vekaletnamenin ilgili yönetmelik gereğince noterden onaylı olması gerektiği açıklanmış, davalı tarafın sunduğu toplantıya ilişkin …’e ait vekaletnamenin adi yazılı olduğu, noterden düzenlenmediği belirlenmiş ise de;
Yargıtay . HD’nin 24/02/2020 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkındaki Yönetmeliğin 21/1 maddesine göre, vekaletnamelerin noter onaylı olması gerektiği, söz konusu vekaletnamelerde noter tasdiki bulunmadığından geçersiz olduğu gerekçesiyle, kararın yok hükmünde olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, anonim şirket genel kurul toplantılara ilişkin olan mezkur yönetmeliğin limited şirketler bakımından uygulama kabiliyeti bulunmadığı gibi, 6102 sayılı TTK’da da vekaletnamenin/temsil belgesinin noter tasdikli olarak düzenleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.”
28.11.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in 18/7. maddesine göre, “Halka açık olmayan şirketlerde gerek nama gerek hamiline yazılı pay senetleri sahiplerinin vekilleri vasıtasıyla toplantıda temsil edilebilmeleri için vekâletnamenin Ek-3’teki örneğe uygun olarak noter onaylı şekilde düzenlenmesi gerekir.”
Aynı Yönetmelik’in vekaletnamenin unsurları ve geçerlilik süresi başlıklı 21/1. maddesine göre de “(1) Vekaletnamede; şirketin unvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarihi, vekilin adı ve soyadı, pay sahibinin pay adedi ile adı ve soyadı veya unvanı ve imzasının bulunması şarttır. Bu bilgilerden herhangi biri bulunmayan özel veya genel vekâletnameler geçersizdir. Konuya ilişkin, Anonim Şirketlerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik hükümleri ile Sermaye Piyasası Kurulunun düzenlemeleri saklıdır.”
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 s. TTK’nin 427. ve diğer maddelerinde toplantıya bir ortağı temsilen katılan temsilcinin, temsil belgesinin noterden düzenlenmesi gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunlar hiyerarşisi içerisinde 6102 s. TTK’den daha aşağı konumda bulunan ve 6102 s. TTK’ye aykırı düzenleme ve kısıtlama getiren Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkındaki Yönetmeliğin 18/7 ve 21/1 maddelerinin dava konusu ihtilafa bu nedenle uygulanması mümkün olmadığından, toplantıda temsil edilen dava dışı hissedar …’ın vekaletnamesinin adi yazılı olmasının yeterli olduğu sonucuna varılmış, bilirkişi heyetinin aksi yöndeki hukuki değerlendirmesi kabul edilmemiş, esas sermaye değişikliğine ilişkin nisabın sağlandığı görülmüştür.
Her ne kadar davacı taraf, yönetim kurulunun 3 kişiden az olamayacağını, dava konusu genel kurulda yönetim kurulunun 2 kişi olarak belirlendiğini belirterek, bu yönden de alınan kararlara itiraz etmiş ise de; davalı şirket anasözleşmesinin 7. maddesi ile 8. maddesinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, 7 madde de yer alan davacı şirketin işlerinin ve idaresinin 3 üyeden oluşacak bir yönetim kurulu tarafından yürütüleceğine ilişkin düzenlemenin ve anasözleşme ile isimleri belirlenen 3 kişilik yönetim kurulunun, kurucu yönetim kurulu olup, anasözleşme ile belirlenen ilk yönetim kurulu yönünden getirilen bir düzenleme olduğu, anasözleşmenin 8. maddesinde şirketin en az 1 ve en çok 5 üyeli bir yönetim kurulu tarafından temsil ve ilzam edileceğine dair açık düzenleme karşısında, kurucu yönetim kurulundan sonra genel kurul tarafından seçilecek yönetim kurullarının en az 1 ve en çok 5 üyeli olabileceği, dava konusu genel kurulda da 2 üyeli yönetim kurulu seçildiği, bu hususun anasözleşmeye aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının, terditli 2. talebi olan genel kurul kararlarının iptali yönünden de davasını ispat edemediği görüldüğünden, terditli 2. talebe ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davalı şirketin 30/04/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların iptaline (terditli 2. talebine) ilişkin davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. maktu ret karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL. harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL. harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 13 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 5.100 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …