Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/371 E. 2022/245 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/371 Esas – 2022/245 Karar
T.C.
KONYA ” TÜRK MİLLETİ ADINA”
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine bedelsiz kalan faturaya istinaden haksız ve mesnetsiz olarak ilamsız takibe geçildiğini, davalının müvekkiline yapılan görüşmelerde faturayı sehven takibe koyduğunu ve dosyanın infaz edileceğini söylediğini bu nedenle müvekkilince takibe itirazda bulunulmadığını, ancak davalının kötüniyetli olarak dosyayı işlemden kaldırmadığını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını, takip konusu 30/04/2014 düzenleme tarihli … numaralı 36.437,22TL bedelli faturanın karşılığının müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, borçları olmadığını, borca karşılık müvekkilinin davalıya toplam bedelleri 30.000,00TL olan 6 adet çek ciroladığını, çeklerin günü geldiğinde ibraz edilerek tahsil edildiğini, kalan 6.437,22TL nin ise davalıya haricen ödendiğini, ödemeye ilişkin dekontların sunulduğunu, tarafların defter incelemesinde durumun ortaya çıkacağını, İİK m.72 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini, tüm bu nedenlerle öncelikle teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatteyse %15’i geçmemek üzere teminat mukabilinde ihtiyati tedbire hükmedilmesini, İİK m.72/3 hükmü uyarınca icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesini, müvekkili davacı şirketin takip konusu faturadan ve Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalı şirkete borçlu olunmadığının tespitini, takibin iptalini, haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlatan kötüniyetli davalı şirket aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacı şirkete petrol istasyonuna kanopi giydirme, ofis yapımı, fiyat panosu üretim ve montaj işi yaptığını, iş karşılığında da … numaralı 30/04/2014 düzenleme tarihli 36.437,22TL bedelli faturayı kesip gönderdiğini, faturanın taraf defterlerine işlendiğini, davacının fatura bedelini en kısa sürede ödeyeceğini söylediğini, davacının … de petrol istasyonu yapım işi olduğunu bu işi de müvekkili şirketin yapmasını istediklerini, müvekkilinin bu teklifi kabul ettiğini, ve işe başladığını 15.000,00TL değerinde iş yaptığını fakat istasyon sahibi ile müvekkili şirketin iş yönünden anlaşamaması üzerine müvekkili şirketin petrol istasyon yapımından vazgeçtiğini, müvekkilinin … de yarım bıraktığı işi davacı şirketin … isminde bir kişiye verdiğini, … müvekkili şirket yetkilisi … ile davacı şirketi tanıştıran kişi olduğunu, … ile … Ltd Şti ni çok önceden tanışıp … Ltd Şti nin işlerini yaptığını, … Niğde deki işi aldıktan sonra davacı dava dilekçesinde yazan çekleri … gönderdiğini, müvekkili şirketin kendilerinden alacaklı olduğunu bildiklerini ancak olayı gurur meselesi haline getirdiklerini, bilinçli olarak menfi tespit davası açtıklarını, davacının haricen ödeme yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin haricen ödediği banka hesabının kime ait olduğunun ve kime ödendiğinin bankadan sorulmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın reddini, davacının icra dosyasına yatırdığı teminatın müvekkili şirketin mağduriyetinin giderilmesi için müvekkiline ödenmesini, haksız ve mesnetsiz olarak menfi tespit davası açarak müvekkilinin alacağını geç almasına neden olması ve kötüniyetli olması nedeniyle borçlu davacı şirketin %40 tan aşağı olmamak üzere aleyhine tazminata hükmedilmesini, fazlaya dair her türlü talep ve dava açmak haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin 25/02/2022 tarihli dilekçe ile davalının vekilliğinden istifa ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde özet olarak; alacaklının mahkememiz dosya davalısı , borçlunun ise mahkememiz dosya davacısı olduğu, 02/05/2014 ,30/04/2014 düzenleme tarihli … fatura numaralı 36.437,22TL bedelli fatura dayanak gösterilerek 34.437,22TL asıl alacak üzerinden 30/01/2015 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, dosyaya 45.510,00TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla aldırılan 22/03/2016 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özet olarak; davacının 2012-2013-2014 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin incelenmesinin istenildiği, talimat mahkemesince bu hususta ihtarlı davetiye gönderildiği ancak defter ibrazı olmadığı için dosya kapsamına göre rapor tanzim ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi iki tarafından kabul ettiğini, davacının adı geçen bedeli ödediğini iddia etmesinin dava konusu akdi ilişkiyi doğruladığını, zaten faturaya bir itiraz sözkonusu olmadığını, ödeme aracı olarak kullandığı çeklerin davalıya teslimine dair bir belge sunulmadığını, dilekçe ekindeki dekontların sadece çek bedelinin tahsil edildiğinin kanıtı olabileceğini, çek kopyaları bulunmadığı cihetle çekler üzerinde davalıya ciro veya tahsil kaydının tespit edilemediğini, çeki kimin tahsil ettiğinin belli olmadığını, yapılan ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olması halinde kendi lehine delil olabileceğini, ancak defterler ibraz edilmediği için açılış ve kapanış tasdik bilgilerinin bilinemeyeceğini, davacının iddiasını kanıtlayabilecek yeterli delil bulunmadığını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirket ticari defterleri ve dava dışı … şirketinin ticari defterlerinin ve BA -BS formlarının incelenmesi için alınan 19/07/2017 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özet olarak; davalı tarafından 2014 yılı defterlerinin sunulmadığı, 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmasına rağmen yevmiye defterlerinin kapanışının yaptırılmadığını, defterlerin yazılı olmadığını, defterlerin boş olduğunu, kayıtların birbirini teyit edip etmediğinin defterler boş olduğu için tespit edilemediğini, ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmadığını, sahibi lehine 2015 yılı defterlerinin delil olamayacağını, dosyaya sunulan BA – BS formları uyarınca; davacı tarafından davalı … Ltd Şti den Mayıs/2014 döneminde 1 belge karşılığında KDV hariç 30.879,00TL lik mal satın alındığını, bu faturanın uyuşmazlık konusu fatura olduğunu, yine dava dışı … AŞ den de aynı dönemde 7 adet belge karşılığı KDV hariç 13.391,00TL lik mal satın alındığını, davalı tarafından davacı … Ltd Şti ne Masıy /2014 döneminde 1 adet belge karşılığı KDV hariç 30.879,00TL lik mal satışı yapıldığını bu faturanın uyuşmazlık konusu dönem fatura olduğunu, BA – BS formları uyarınca davacı ile davalı arasında ve davacı ile dava dışı … şirketi arasında ticari ilişki olduğunu, davalının 2014 yılı defterleri olmaması 2015 yılı defterlerinin de boş olması nedeniyle faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve bu faturadan dolayı davacının davalıya ödeme yapıp yapmadığının tespit edilemediğini, çeklerin davacı tarafından dava dışı … şirketine ciro edildiğini, çeklerde davalının cirosunun bulunmadığını, davalının tek ortağı olan … aynı zamanda … şirketinin ve dava dışı … ile birlikte ortak olduğunu, … şirketinin defterleri olmadığından incelenemediğini, sunulan belgeler ve dosya kapsamına göre davacının davalıdan 36.437,22TL bedeli mal/hizmet satın aldığını, bu durumun her iki tarafın B formları ile ortada olduğunu, dava dışı … AŞ ne cirolanan çeklerin davalıya olan borca ilişkin olduğunun davacı tarafından ispatlanamaması halinde davacının uyuşmazlık konusu fatura bedelini ödediğini ispat edemediği kanaatine vardığını rapor ettiği anlaşılmıştır.
Yine aynı bilirkişiden itirazlar doğrultusunda alınan 03/11/2017 havale tarihli ek raporda özet olarak; davacı tarafından ciro edilmesinden sonra çeklerin dava dışı … AŞ isimli firma tarafından cirolandığını, … AŞ isimli firmanın ortağı bulunan … davalı … Ltd Şti nin de ortağı olduğunu, … AŞ ortaklarının hiçbirisinin … Ltd Şti’nde ortaklığı bulunmadığını, … AŞ’nin ortağı olan … ‘ın aynı zamanda … Ltd Şti nin tek ortağı ve sahibi olduğunu, dava dışı … AŞ isimli firma ile yine dava dışı … Ltd Şti nin ortaklarının ayrı ayrı kişiler olduğunu ticaret sicil gazetesinden tespit ettiğini, dosya kapsamından da … AŞ ile … Ltd Şti arasında herhangi bir bağ kurulamadığını, kök rapordaki bu yanlışlığın şirket isimlerinin benzer olmasından kaynaklandığını ve ek rapor ile bu hususun düzeltildiğini ek rapor ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce daha önce yapılan yargılama sonucunda 03/04/2018 tarihinde karar verildiği, karar davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, Ankara BAM. HD.’nin … E. … K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabul edilerek Mahkememizin 03/04/2018 gün … Esas … Karar sayılı kararı kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin .Hukuk Dairesinin ortadan kaldırma ilamı çerçevesinde; Mahkememizce Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden davalı şirkete ilişkin adres ve yetkili isim bilgileri getirtilmiş, davalı şirket yetkili … 05/04/2022 tarihli celsede yemini yaptırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura bedeline istinaden açılmış icra takibi nedeniyle borçlunun borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasıdır.
Davacı ve davalı taraf arasında ticari ilişki konusunda bir ihtilaf yoktur. Davacı borcu çeklerle ödediğini iddia etmiş, ancak davalı tarafın dosyaya sunduğu sözleşmede davacı ile dava dışı … A.Ş arasında sözleşme yapıldığı sözleşmenin feshedildiği, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğu, dosyaya sunulan çeklerde davalı şirketin cirosunun olmadığı, dava dışı … A.Ş ye yapılan ödemelerin davalı borcuna ilişkin yapıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, bu suretle ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 622,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 541,56 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip … Hakim …