Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/370 E. 2022/401 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Tasfiye Halinde olan … Yapı Kooperatifi’nin 29,07.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında her üye ortağın aidatını 180.000,00-TL’ye tamamlaması ve 30.,07.2015 tarihi itibariyle 6 eşit taksitte ödenmesinin teklif edildiğini ve yapılan bu teklif oybirliği ile kabul edilmiş olduğunu, ödemelerin süresi içerisinde yapılmaması üzerine davalı borçlu … aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası icra takibi yapılarak borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan davalı borçlunun anılan takibe itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, müvekkili firma tarafından arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, Konya Arabuluculuk Bürosunun … dasya numarası ve … arabuluculuk numarası ile arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını fakat netice alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra doyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Müvekkilinin davacı kooperatife hiçbir borcunun olmadığını, 04.03.2012 tarihli Daire Satış Sözleşmesi uyarınca müvekkilinden daire satış bedelinin 110.000,00 TL olduğunu, bu bedel haricinde hiçbir bedelin talep edilemeyeceğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak tahsilatlar yaptığını, müvekkilinin söz konusu daireyi alırken … Bank A.Ş.’ den 60.000,00-TL kredi kullanmak suretiyle davacı kooperatifin ilgili banka hesabına banka kanalıyla ödenme yaptığını, bunun yanında müvekkili tarafından kooperatife farklı tarihlerde 62.400,00 TL, … sıra numaralı 27.05.2012 tarihli tahsilat makbuzu ile 16.000,00 TL, … sıra numaralı 11.08.2012 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 7.900,00 TL, … sıra numaralı 28.10,2012 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 6.100,00 TL, … sıra numaralı 19.11.2012 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 7.000,00 TL, … sıra numaralı 24.09.2013 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 21.000,00 TL, … sıra numaralı 04.10.2013 tarihli tahsilat makbuzu karşılığı 22.500,00 TL tutarında ödemenin yapıldığını, müvekkilinin fazlasıyla ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin kooperatiften alacaklı olduğunu, davacı tarafından bahsedilen genel kurulun yok hükmünde olduğunu, hileli davranışlarla müvekkilinden kooperatife üyeliğine ilişkin talebi olmamasına karşın, alınan boş dilekçe ile üye yapılması, ödemelerin fazlasıyla yerine getirilmesine karşın bu durumun ilgili kayıtlarda dahi yer verilmemesinin gerçekleştirilen genel kurulun mutlak butlan ile malul olduğunun açıkça tespit edilebildiğini, müvekkilinin genel kurul toplantısına ait bilgileri de işbu davanın neticesinde öğrenmiş olduğunu belirterek; davanın usul ve esastan reddine, kötü niyetli davacı aleyhinde alacığın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 70.000,00 TL asıl alacak ve 4.332,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.332,33 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağının gösterildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın hükümden düşürülmesi içinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, üyeliğin peşin bedelli üyelik niteliğinde olup olmadığı, takip tarihi itibariyle takip alacaklısının alacaklı olup olmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalının kooperatif üyesi olup olmadığının ve üyeliğinin peşin bedelli üyelik niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14/07/2021 tarihli yazı cevabı ile davacı kooperatife ait hazirun listeleri ve genel kurul toplantı tutanakları Mahkememize gönderilmiştir. Hazirun listeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının 2013 yılı olağan genel kurul toplatısına asaleten katılarak hazirun listesini imzaladığı, 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında ise vekil ile kendisini temsil ettirdiği, 2014-2016 ve 2018 yılı genel kurul toplantısı hazirun listelerinde de isminin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca kooperatif ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 31/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davalının 2012 yılında 37.000,00 TL, 2013 yılında 43.500,00 TL ve 2014 yılında 29.500,00 TL tutarında kooperatife ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Davalının, genel kurul toplantılarına katılması, hazirun listelerinde isminin yazılı olması ve çeşitli tarihlerde kooperatife ödeme yapması karşısında, kooperatif üyesi olduğu açıktır.
Davalının kooperatif üyesi olduğunun belirlenmesinden sonra üyeliğin peşin bedelli üyelik niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. 30/05/2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar incelendiğinde, 8 nolu karar ile dairelerin maliyet tespiti ve bu maliyetler dahilinde hak sahibi üyelerin maliyet bedellerinin tamamını ödeyerek dairelerin sahip olma hakkının verilmesi için 1163 sayılı kooperatifler kanununun ve anasözleşmenin … maddelerine göre işlem yapılması için yönetim kuruluna yetki verildiği anlaşılmıştır. Yine 30/06/2011 tarihinde yapılan 2010 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar incelendiğinde, 7 nolu karar ile peşin bedelli üye alımı konusunda kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde 04/03/2012 tarihli daire satış sözleşmesi başlıklı belgeyi ibraz etmiştir. Bu belgenin incelenmesinde, kooperatif tarafında yapılan dairenin 110.000,00 TL karşılığında satışının yapılmasının ve bu tutar haricinde alıcıdan herhangi bir para talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. 04/03/2012 tarihli bu belgenin kooperatif adına yönetim kurulu üyeleri olan Saffet Kurt ve Hasan Çakal tarafından imzalandığı görülmektedir. Kooperatif genel kurulu tarafından peşin bedelli üye alımı konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi, taraflar arasında imzalanan daire satış sözleşmesi ile dairenin 110.000,00 TL karşılığında davalıya verilmesinin ve bu bedel dışında başka bir bedel talep edilmeyeceğinin kararlaştırılması ve davalının 110.000,00 TL tutarında ödeme yapması karşısında davalının üyeliğinin peşin bedelli üyelik niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar peşin bedelli üyelerin inşaat finansmanı yönünden aidat ödeme yükümlülükleri yok ise de, genel yönetim ve altyapı giderleri yönünden ödeme yükümlülükleri devam etmektedir. Davaya ve takibe dayanak genel kurul toplantısında aidat toplanmasına ilişkin kararın incelenmesinde aidatın inşaat finansmanı için mi yoksa genel yönetim ve altyapı giderleri için mi talep edildiği belirsizdir. 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantısı ile 2015-2016 yılı aidatları belirlenmiş ve aidatların 6 eşit taksitle ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davaya konu icra takibinin dayanağının 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağının olması, bu genel kurulda 2015 ve 2016 yılı aidatlarının belirlenmesi ve davalının peşin bedelli üye olarak kabul edilmesi karşısında davalının 2015 ve 2016 yılı genel yönetim ve altyapı giderleri yönünden sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerekir. 15/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının 2015 yılı yönünden sorumlu olduğu genel yönetim gideri tutarının 5.791,84 TL, alt yapı giderinin ise 0 TL, 2016 yılı yönünden sorumlu olduğu genel yönetim gideri tutarının 929,19 TL, alt yapı gideri tutarının ise 796,88 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği tutarının toplam (5.791,84 + 0 + 929,19 + 796,88 = ) 7.517,91 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Aidatların 6 eşit taksitle ödenmesi kararlaştırıldığından davalı 2015 yılı Temmuz ayından itibaren her ay (7.517,91 / 6 =) 1.252,98 TL tutarında ödeme yapmak zorundadır. Davalı kooperatif üyesi olduğundan herhangi bir temerrüt ihtarına gerek olmaksızın her ayın sonunda temerrüde düşeceği açıktır. Her ne kadar kooperatif genel kurulu tarafından temerrüt faizi oranı aylık % 10 olarak kararlaştırılmış ise bu düzenleme açıkça yasaya aykırı olduğundan davacı kooperatifin talep edebileceği yıllık temerrüt faiz oranının % 18 olduğu kabul edilmiştir. Bu kapsamda davalının ilk taksit yönünden 01/08/2015 tarihinde temerrüde düşeceği kabul edilmek suretiyle, her bir taksit ödemesi yönünden takip tarihine kadarki işlemiş faiz tutarları tespit edilmiş ve davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği toplam işlemiş faiz alacağının 465,29 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Anılan nedenlerle takibin 7.517,91 TL asıl alacak ve 465,29 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.983,20 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda, davaya konu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının icra inkar tazminatı istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; takibe konu aidat alacağının ne kadarlı kısmının peşin bedelli üyelerin de sorumlu olduğu giderlerden olduğunun bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya konulması, genel kurul kararında bu alacağın ne kadarlık kısmının genel yönetim ve alt yapı giderlerine ilişkin olduğu konusunda bir belirleme yapılmaması karşısında alacağın likit olmadığı kabul edilmiş ve davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.517,91 TL asıl alacak ve 465,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.983,20 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 18 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Peşin alınan 897,76 TL harçtan, alınması gereken 545,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 352,42 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin 141,77 TL’lik kısmının davalıdan, 1.178,23 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 545,33 TL (peşin) harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL (başvuru) harç gideri ile 1.047,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.107,00 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre hesaplanan 118,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan 26,00 TL yargılama giderinden kabul ret oranına hesaplanan 23,21 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 9.425,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.