Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2022/88 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; dava konusu faturaların, müvekkili şirketçe malın satılması akabinde davalı şirket yetkililerine tebliğ edildiğini, ancak gerek düzenleme sırasında gerekse T.T.K. m.21/2 hükmü uyarınca faturaların verilmesini izleyen 8 günlük yasal süre içerisinde faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı tarafın faturaya konu malları teslim aldığını ve hizmeti tamamlattığını ancak bunun karşılığı ödemesi gereken bedeli ödemeyerek hakkında başlatılan Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takibe itiraz ederek te kötü niyetli olarak zaman kazanmaya çalıştığını belirterek; davalı tarafından yapılan itirazın iptal edilmesine, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı aleyhine fatura tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesine, davalı tarafa ait borca yetecek kadar malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmana karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takibinin 11.325,03 TL asıl alacak ve 466,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.791,11 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının toplam bedeli 11.325,03 TL olan 9 adet fatura olduğu, takip borçlusunun takibe itirazı gereğince icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, takibe itirazın iptali istemiyle de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesine göre; (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Davalıya ticari defter ve belgelerini sunması ya da inceleme yapılacak yeri bildirmesi için ihtarname gönderilmiş ve ihtarnamenin 01/12/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı defterlerini sunmadığı gibi inceleme yapılacak yeri de bildirmemiştir.
Davacıya ait ticari defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 02/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacıya ait defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davaya ve takibe konu 9 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, cari hesap nedeniyle davacının 11.107,05 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. Maddesi uyarınca davalı ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davacı ticari defterlerinin TTK’nın 222. maddesine göre sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı mahkememizce kabul edilmiştir.
02/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen 11.107,05 TL tutarındaki alacağın taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine göre tespit edildiği, davaya konu takibin cari/açık hesaba dayalı olmadığı, takibin açıkça 9 adet faturaya dayalı olması karşısında açık hesaba göre tespit edilen alacak tutarının eldeki dava yönünden usulüne uygun olmadığı, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması ve davalının defterlerini ibraz etmemesi karşısında davaya konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 102. Maddesine göre; Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.
Davacının defter kayıtlarında yer alan ödemeler 6098 sayılı TBK’nın 102. Maddesine göre yorumlanması neticesinde; davacının 12/10/2020 tarihi itibariyle davalıdan 6.648,69 TL tutarında alacaklı olduğu, 18/11/2020 tarihinde davacıya yapılan 7.000,00 TL tutarındaki ödemenin 6.648,69 TL’lik kısmının 12/10/2020 tarihinde geçerli borca mahsuben yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, bu ödemeden kalan bakiyenin 351,31 TL olduğu, bu ödemenin 781,33 TL bedelli faturaya istinaden yapıldığın kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda davacının 13/10/2020 tarihli 781,33 TL bedelli faturaya dayalı bakiye alacağının (781,33 – 351,31 =) 430,02 TL olduğu, davalı tarafça 18/11/2020 tarihli 7.000,00 TL bedelli ödeme dışında herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu bakımdan davacının davaya ve takibe konu faturalar nedeniyle toplam alacağının ” fatura bedelleri toplam – kısmi ödeme ” şeklindeki formüle göre hesaplanması gerektiği, bu yönde yapılan hesaplama neticesinde davacının davaya konu faturalar nedeniyle ve takip tarihi itibariyle (11.325,03-351,31=) 10.973,72 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varıldığında davalının takibe itirazının bu tutar üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı davaya konu takip ile işlemiş faiz alacağı isteminde de bulunmuş ise de; tek başına fatura tebliğinin temerrüt için yeterli olmadığı, aksi kabul edilse dahi sunulan kargo belgelerinin hangi faturalara ilişkin olduğunun belirsiz olması, davalının 6098 sayılı TBK’nın 117. Maddesine uygun olarak temerrüde düşürüldüğü usulünce ispatlanamadığından davacının işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptali isteminin yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda davalının takibe itirazının yerinde olmaması ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 10.973,72 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine,
2-10.973,72 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.194,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 749,61 TL harçtan, peşin alınan 241,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 508,37 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 1.025,44 TL’lik kısmının davalıdan, 294,56 TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 241,24 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 907,00 TL yargılama giderinden, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 704,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.