Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/354 E. 2023/50 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09/10/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2017 yılı tercih dönemi ile Manisa/Alaşehir’den Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanıp bir eğitim yılı boyuna kalabileceği yurt ve pansiyon gibi bir yer aradığını, 24/09/2017 tarihinde davalı ile … isimli aparttan aylık 900,00TL’den olmak üzere 10 aylık bir dönem için bir oda kiraladığını davalının teminat olarak müvekkiline boş senet imzalattığını, müvekkilinin 2019 yılını Mart ayına kadar düzenli ödeme yapmasına rağmen, davalının en başta üstlendiği elektrik, doğalgaz, internet, su faturalarını ödemediğini, vaatlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin kira sözleşmesini tek taraflı fesh ederek, 2019 yılı Mart ayında apart odasını boşalttığını, davalının 21/08/2019 tarihinde Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile söz konusu senedi takibe koyduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe konulan senedin iptaline, takdir edilecek teminat karşılığından icra veznesine giren paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 27/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, davacı vekilinin ihtiyati tedbir v kötü niyet tazminatı talebinin reddi ile davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız olan davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Davacı, davaya ve takibe konu bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, kira sözleşmesinden kaynaklı dolayısıyla bonodan kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise teminat iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya ve takibe konu bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak verilip verilmediği, teminat olarak verilmiş ise davacının kira sözleşmesine istinaden davalıya borçlu olup olmadığı, bononun teminat fonksiyonunun devam edip etmediği ve sonuç itibariyle bono nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı hususlarından ibarettir.
Davaya ve takibe konu 15/10/2017 keşide tarihli, 01/07/2018 vade tarihli, 9.000,00 TL bedelli bononun keşidecisinin davacı …, lehtarının ise davalı … olduğu, bono üzerinde kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine dair bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi hükümlerine göre, aylık kira bedelinin 900,00 TL olduğu, kira başlangıç tarihinin 24/09/2017 tarihi olarak belirlendiği, kira süresinin her iki tarafın imzası olan hususi şartlar başlıklı belgede 10 ay imzasız belgede ise 5 (gün/ay/yıl belirtilmemiştir.) olarak belirlendiği, kira sözleşmesi ve ekinde bonoya herhangi bir atıf yapılmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı öncelikle bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verildiğini ispatlamalı sonrasında ise bononun teminat fonksiyonunun ortadan kalktığını yazılı deliller ile ispatlamalıdır.
Davacı, bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna dair yazılı bir delil ibraz etmemiştir. Her ne kadar davacı, senet bedelinin 10 aylık kira bedelinin tamamı olması ve bononun vade tarihi ile kira sözleşmesinin sona ereceği tarihin aynı tarih olduğunu ifade ederek bononun teminat senedi niteliğinde olduğunun sabit olduğunu iddia etmiş ise de, gerek bono ile kira sözleşmesinin tanzim tarihlerinin farklı tarihler olması, kira sözleşmesinin sona ereceği tarih ile bononun vade tarihinin birbiriyle uyuşmaması karşısında davacının bu yöndeki iddialarına da itibar etmek mümkün değildir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … S sayılı dosyasında davalı hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan başlatılan soruşturmada 26/09/2019 tarihinde takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı 26/02/2022 tarihli yazı cevabı ile takipsizlik kararına süresi içinde itiraz edilmediği belirtilmiştir.
Davacı, delil olarak ”… 5400 tl borcunuz yarın gün içerisinde ödememeniz durumunda senediniz adliyeye sevk edilecek…” ibaresini içeren mesaj kaydına da dayanmıştır. Bu mesajın … numaralı telefondan gönderildiği anlaşıldığından ilgili GSM operatörlüğüne müzekkere yazılmış ve bu hattın dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı bu mesaj kaydına da delil olarak dayanmış ise de; gerek davalı ise … arasındaki bağlantının gerekse mesaj ile davaya konu bono arasındaki bağlantının ortaya konulamaması karşısında bu mesaj kaydının eldeki uyuşmazlık yönünden delil olarak kabulü mümkün görülmemiştir.
Anılan nedenlerle davaya konu bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna yönelik iddiaların yazılı delillerle ispatlanamadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı açıkça yemin deliline dayanmıştır. Konusu suç teşkil eden vakıalar yönünden yemin teklif edilemeyeceği açıktır. Ancak somut uyuşmazlıkta öncelikle senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden davacının yemin teklifinde bulunabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının yemin teklifi uyarınca isticavabına karar verilen davalı 08/12/2022 tarihli celsede ”Davaya konu bononun kira sözleşmesiyle herhangi bir ilgisi yoktur. Ben davacıyla olan tanışıklığımıza istinaden kendisine borç para verdim. Davacı da bu borç paraya istinaden bu bonoyu tanzim ederek, bana verdi. Ancak bononun vadesi gelmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bonoyu icra takibine koydum. İlgili bono ile kira sözleşmesi arasında herhangi bir bağlantı yoktur. Bu bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna yönelik iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dolayısıyla davacı yemin delili ile de bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğu yönündeki iddialarını ispatlayamamıştır.
Anılan nedenlerle davacı tarafça bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna yönelik iddia usulünce ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede, dava davacı lehine neticelenmediğinden davacının, davalının alacağına geç kavuşmasına neden olacak herhangi bir tedbir kararı verilmediğinden ise davacının tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 169,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10,48 TL eksik harcın davcıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 0,3 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.