Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
2-
3-
VEKİLLERİ:
4-
VASİSİ :
DAVA : TESPİT ve ALACAK
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 27/10/2016 tarihli dilekçesiyle ve yargılama sırasındaki beyanlarıyla ; davacı tarafından davalı şirkete para yatırıldığını, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, davacının davalı şirkete ortak olacağı, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda davacıya güven telkin edildiğini, davalı holdingin grup şirketleri bünyesinde barındırdığını, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde davalı şirketin ödeme yapmadığını, diğer davalıların da davalı şirketin (ve birleşmeden önceki alt grup şirketlerin) (önceki) yöneticisi olduğunu, davalı şirket ile birlikte davacıya karşı sorumlu olduklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespiti ile davacının davalı şirkete yatırdığı paralardan dolayı şimdilik, 1.000 TL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
… hariç diğer davalılar vekilleri, öncelikle davacının davalı şirket ortağı olduğunu da beyan ederek yargılama sırasında yürürlüğe giren 7194 s. Kanun’un 41. maddesi (3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesi) gereğince davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir.
Davacının UYAP Mernis ve Takbis kayıtları çıkartılmış ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi suretleri başka dosyalarımızdan alınarak bu dosyamıza da konulmuştur.
Açılan dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sırasına kaydedilmiş, Mahkememizin 26/12/2017 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile davacının davasının kabulüne karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM . HD’nin 03/07/2019 gün ve … E. …K. sayılı ilamı ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı da temyiz yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay HD’nin 17/02/2020 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, bozma sonrası dosya Mahkememizin …E. sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 09/09/2020 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile 3332 s. Yasanın Geçici 4. maddesine istinaden davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay . HD’nin 29/03/2021 gün ve … E. …K. sayılı ilamı ile karar davalılardan …’a ilişkin hüküm yönünden karar bozulmuş, bozma sonrası dosya Mahkememizin …E. sırasına kaydedilmiş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davanın açılmasından sonra, 7194 s. Kanun’un 41. maddesi ile “25/03/1987 tarihli ve 3332 s. Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a” Geçici 4. maddenin eklendiği, bu düzenlemenin 07/12/2019 gün ve 30971 s. Resmi Gazete’de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe girdiği görülmüş, söz konusu düzenlemeye ilişkin Resmi Gazete’nin ilgili kısmının fotokopisi dosyamıza konulmuştur.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Tespit ve Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; Dosyamıza suretleri konulan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 28/05/2010 gün ve …sayılı nüshasının … sayfasınındaki bilgilerden …. A.Ş. ‘nin ünvanının …A.Ş. olarak değiştirildiği, 17/07/2012 gün ve …sayılı nüshasının … sayfasındaki bilgilerden …A.Ş.’nin …A.Ş.’nin bünyesine girerek Kombassan A.Ş.’ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği ve 08/06/2017 gün ve …sayılı nüshasının … sayfasındaki bilgilerden de …A.Ş.’nin ünvanının …A.Ş. olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmış, gerekçeli kararımızın karar başlığında da davalı şirket, güncel ünvanına uygun olarak …A.Ş. olarak yazılmıştır.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 30/11/1995 gün ve 3926 sayılı nüshasının 283. sayfasınındaki bilgilerden …’ın …A.Ş.nin kurucu yönetim kurulu başkanı olduğu, …, …, … ve …ise yönetim kurulu üyeleri olduğu, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 08/12/1997 gün ve …sayılı nüshasının …sayfasındaki bilgilerden de …’ın davalı şirketin birleşme öncesi alt grup şirketlerinden olan …A.Ş.’nin kurucu yönetim kurulu başkanı, … ve …’nın kurucu yönetim kurulu üyelerinden olduğu, yine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 28/05/2010 gün ve …sayılı nüshasının … sayfasındaki bilgilerden de …’in …A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı …’nun ise yönetim kurulu üyelerinden olduğu anlaşılmıştır.
Davada çözülmesi gereken sorunlar ; davacının davalı …nin ortağı olup olmadığı, ortaklık ilişkisinin geçerli olup olmadığı, davacının davalı şirkete verdiğini iddia ettiği bedellerin iadesini isteyip isteyemeyeceği, davacının 6100 s. HMK.nin 84. maddesi gereğince teminat yatırmasının gerekip gerekmediği, Yargıtay’ın son bozma ilamına uyulmasının gerekip gerekmediği, davalılardan … yönünden 26/12/2017 tarihli kararın kesinleşip kesinleşmediği, diğer davalılar …A.Ş., … ve … yönünden yeniden değerlendirme yapılmasının ve davanın 7194 s. Kanun’un 41. maddesi (3332 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi) hükümlerine göre karara bağlanmasının gerekip gerekmediği?, 3332 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesine istinaden Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmasının gerekip gerekmediği sorunlarıdır.
6100 s. HMK’nin 84/1. maddesi gereğince “Türkiye’de mutad meskeni olmayan Türk vatandaşının dava açması” halinde teminat yatırılması gerekli ise de; davacının UYAP Mernis ve Takbis kayıtlarının çıkartılması sonucu, Türkiye’de taşınmazının bulunduğu anlaşıldığından 6100 s. HMK’nin 85/1-b maddesi gereğince teminat yatırması gerekmediği sonucuna varılmıştır.
7194 s. Kanun’un 41. maddesinin (3332 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinin) Anayasa’ya aykırı olmadığı kanaatine varıldığından Mahkememiz tarafından Anayasa Mahkemesi’ne bu düzenlemenin iptali için başvuru yapılması gerekli görülmemiş, bu yöndeki davacı taraf talebi reddedilmiştir.
Davalılardan … yönünden yapılan değerlendirmede;
Usül ve yasaya uygun görülerek uyulmasına karar verilen Yargıtay . HD’nin 29/03/2021 gün ve …E. …K. sayılı kısmi bozma ilamında da açıklandığı üzere, Mahkememiz’in 26/12/2017 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile davacı lehine kurulan alacak hükmüne ilişkin karar, davalılardan … (vasisi) tarafından temyiz edilmemiştir. Bu davada, davalılardan …A.Ş. ile davalılardan … arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Mahkememiz’in 26/12/2017 gün ve …E. …K. sayılı ilamına karşı, davalılardan … tarafından süresinde temyiz kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle … hakkında verilen bu karar kesinleştiğinden, davalılardan … yönünden 3332 sayılı yasanın Geçici 4. maddesi gereğince değil, önceki kararın … yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan …A.Ş., … ve … yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Yargıtay . HD’nin 03.11.2020 gün ve …E. …K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dairemizin önceki ilamında …A.Ş. aleyhine kurulan hüküm yönünden temyiz istemlerinin reddine karar verilmiş olup, hükmün açıkça onanmasına karar verilmemiş olması nedeniyle mahkemece, infazda tereddüde yer bırakmayacak surette yeniden …A.Ş. hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu davalı yönünden “yeniden karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple de davacı yararına bozulması gerekmiştir.”
Mahkememizin önceki kararı, Yargıtay tarafından sadece davalılardan … yönünden bozulmuş ise de; diğer davalı …Ş., … ve … yönünden açıkça onama kararı verilmediği görülmüştür. Yukarıda yazılı emsal içtihat gereğince de temyiz talebinin reddedilmesine rağmen, açıkça onama kararı verilmeyen davalılardan …A.Ş., … ve … yönünden de yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı ve davalı şirkete yatırılan paraları isteyip isteyemeyeceği yönünden yapılan incelemede ;
05/12/2019 gün ve 7194 s. Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 s. Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 07/12/2019 gün ve 30971 s. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş, 7194 s. Kanun’un yayınlandığı gün yürürlüğe giren 41. maddesi ile de, “25/03/1987 tarihli ve 3332 s. Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a” Geçici 4. madde eklenmiştir.
3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesine göre de, “(Ek:5/12/2019-7194/41 md.) 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.”
Her ne kadar davacı tarafından davalı …Ş.’ye yatırılan paraların, bu şirkete usulüne uygun olarak ortak olunmadığı gerekçesiyle ve haksız fiil hükümlerine göre iadesi (istirdatı) için alacak davası açılmış ise de ; Yukarıda yazılı 3332 s. Kanun’un Geçici 4/1. maddesi gereğince, halen derdest olan bu davaya da uygulanması gereken 3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesi kapsamında olan davalı …Ş.’ye yapılan ödemelerin, pay karşılığı yapıldığının kabul edilmesi, ortaklık ilişkisinin kurulmuş sayılması ve ortaklık ilişkisinin kurulmadığının iddia edilemeyecek olması nedeniyle davacı ile davalı …Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulduğu kabul edilmiştir.
3332 s. Kanun’un Geçici 4/2. maddesine göre de, halen derdest olan bu davada, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilip, yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin ortaklık üzerinde bırakılması gerektiğinden, davacının davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açtığı davası hakkında 3332 s. Kanun’un Geçici 4. maddesine istinaden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile maktu vekalet ücretinin sadece davalılardan …A.Ş. üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davalılardan …’a karşı açtığı davaya ilişkin olarak, Mahkememizin 26/12/2017 gün ve …E. …K. sayılı ilamı ile verilen “67.824 TL. alacağın, temerrüt tarihi olarak kabul edilen 27/10/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ilişkin hüküm, sadece davalılardan … yönünden temyiz edilmeksizin kesinleşmekle, davacının davalılardan …’a karşı açtığı alacak davası hakkında yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açtığı davaya ilişkin olarak, 07/12/2019 gün ve 30971 s. Resmi Gazete’de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 7194 s. Kanun’un 41. maddesi ile “25/03/1987 tarihli ve 3332 s. Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a” eklenen Geçici 4/2. maddesi gereğince, davacının davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açtığı davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihi itibariyle ;
a) Davalılardan …’a karşı açılan dava yönünden ; dava değerinin 67.824 TL. olduğunun kabulü ile davalılardan … yönünden kesinleşen 26/12/2017 karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.633,06 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan ıslah harcı dahil 1.171,20 TL. harcın takdiren 4 davalı için eşit yatırıldığının ve 1/4’ü olan 292,80 TL.sinin bu davalı yönünden alındığının kabulü ve mahsubu ile kalan 4.340,26 TL. harcın davalılardan …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
b) Davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açılan dava yönünden; peşin alınan ıslah harcı dahil (1.171,20/4×3=) 878,40 TL. harçtan, karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL. maktu harcın mahsubu ile kalan 819,10 TL. harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.821,71 TL. yargılama giderinin takdiren 4 davalı için eşit oranda yapıldığından kabulü ile;
a) Davalılardan …’a karşı açılan dava yönünden ; (1.821,71/4 =) 455,43 TL. yargılama gideri ile 292,80 TL. peşin harçtan ibaret toplam 748,23 TL. yargılama giderinin davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açılan dava yönünden ; (1.821,71/4×3=) 1.366,28 TL. yargılama gideri ile 59,30 TL. peşin harçtan ibaret toplam 1.425,58 TL. yargılama giderinin (sadece) davalılardan …A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılardan …A.Ş. hariç diğer davalılar yönünden yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılardan …A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılardan …’a karşı açılan dava yönünden; kesinleşen karar tarihi (26/12/2017) tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davalılardan … yönünden dava değerinin 67.824 TL. olduğunun kabulü ile davacı vekili için 7.810,64 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılardan …A.Ş., … ve …’na karşı açılan dava yönünden ; bu karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekili için 4.080 TL. maktu vekalet ücretinin (sadece) davalılardan …A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ( 15 ) gün içerisinde, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyizi kabil olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …