Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2023/9 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 06.05.2019-10.05.2019 tarihleri arasında 2019-2020 kampanya dönemi ihtiyacı olan kimyasal alımı için açılan ihalede davalı şirkete teklif verdiğini, bu kapsamda davalı şirket tarafından hazırlanan “Satın Alım Genel Şartnamesi”ni imzalandığını, Sülfürik Asit Dökme 280 – Ton, Sıvı Kostik Dökme 350 – Ton, Fosforik AsitIBC- 40 – Ton, Formik Asit IBC 12 – Ton, Sıvı Kostik – Dökme, Sülfürik Asit Dökme 150 – Ton, Formik Asit IBC – 1,200 Ton olmak üzere 7 farklı kaleme ilişkin teklif bedelinin %5’i oranında olmak üzere 56.876,00 TL tutarında geçici teminat bedelini 03.05.2019 tarihinde yatırdığını, davalının, süresi içerisinde davacı şirketin teklifine ve ihaleye ilişkin herhangi bir sonuç bildirmediğini ve ancak 28.06.2019 tarihinde davacı şirketten fosforik asit siparişi gönderdiğini, davacı şirketin, teklifin süresinin geçmesi ve sipariş edilen fosforik asit ürününe yönelik olarak fiyatlarının değişmiş olması nedeniyle aynı bedelle satış yapılamayacağını belirttiğini ve 24.07.2019 tarihli elektronik posta ile siparişin yerine getirilemeyeceğini ve teminatın iadesini talep ettiğini, davalı şirketin 24.07.2019 tarihli elektronik postaya 24.12.2019 tarihinde cevap verdiğini ve Şartname’nin Cezai Hükümler başlığı altında banka yolu ile verilmiş olan teminatın ilgili ihtiyacın 3. şahıslardan temini dolayısıyla oluşmuş fiyat farkları ve oluşan zarar ziyanla ilgili irad kaydı yapıldığını belirttiğini, bunun üzerine davacı şirket her ne kadar davalı şirket ile iletişim kurmaya çalışmış olsa da ilgili e-posta yazışmalarından da anlaşılacağı üzere müspet ve im odaklı bir yanıt alınamadığını, bir sonuç alamayınca Beyoğlu . Noterliği’nden 22.01.2021 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin 27/01/2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalının Konya Noterliği’nden gönderdiği cevabı ihtarnamede davacı şirketin keşide etmiş olduğu ihtarnameyi kabul etmediğini belirttiğini, davalı şirketin bugüne kadar geçici teminatın iadesine ilişkin hiçbir ödeme yapmadığını arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, bu itibarla muaccel olan alacak için davalı aleyhine huzurdaki dava ile alacağın talep edildiğini, davalı tarafından ihaleye giren İstekli Firmalara imzalatılan Şartnamede, “Teklif ve Satın Alma Esasları” başlığı altında tekliflerin geçerlilik süresinin teklif tarihinden itibaren 30 gün olarak belirlendiğini, teklifin gönderildiği 06.05.2019 tarihinden itibaren 06.06.2019 tarihine kadar teklifin geçerli olmasına rağmen, davalı şirket davacı şirkete ihalenin kendisinde kaldığını bildirmediği gibi 28.06.2019 tarihinde yani teklif tarihinden 52 gün geçtikten sonra e-posta yoluyla sipariş talebinde bulunduğunu, bildirimin zamanında davalı tarafından yapılmadığını bu sebeple Borçlar Kanununu kapsamında satış sözleşmesi kurulmadığını, 56.876,00 TL geçici teminat bedelinin davacı şirkete iade edilmesi gerektiğini, TBK 3. Maddesine göre süreli öneride Kabul için süre belirleyerek bir sözleşme yapılmasını önerenin, bu sürenin sona ermesine kadar önerisiyle bağlı olacağını, kabul bu süre içinde kendisine ulaşmazsa önerenin, önerisiyle bağlılıktan kurtulacağını, kural olarak susma, bir irade beyanı olmadığını, teklif tarihinden itibaren 30 gün içerisinde davacı şirketin teklifine bir cevap vermeyen davalının teklifi kabul etmiş sayılmayacağını bir satım sözleşmesi mevcut olmadığını, davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalının sipariş bildirimin davacı ve davalı arasında imzalanan şartnamede mutabık kalındığı şekilde usulüne uygun yapılmış olduğu düşünülse dahi, 28.06.2020 tarihli siparişinde yalnızca folkforik asit siparişinde bulunduğunu iddia eden davalının uhdesinde bulunan geçici teminat bedelinin belirtilen tüm ürünlere ilişkin toplam bedelin 965 oranında yatırıldığını, bu durum göz önüne da hali hazırda yapılması gereken hesaplamanın tek bir kaleme ilişkin olmasını, davacının 06.05.2019 tarihli teklifine göre toplam teklif bedeli olan 192.458 USD + KDV üzerinden %5 oranında geçici teminat bedeli yatırıldığını, davalının ise 24.12.2019 tarihli yazısında “40.000 kg Fosforik Asit firmanıza toplam 38.400 USD bedelle sipariş edilmişti.” diyerek, yukarıdaki tüm kalemlere ilişkin teminat bedeli olan 56.876,00 TL’yi ilgili ihtiyacın üçüncü şahıslardan temini dolayısıyla doğan fiyat farklarına istinaden irad olarak kaydettiğini belirttiğini, oysa bahsi geçen siparişleri teklifteki “Fosforik Asit IBC – 40 TON – 985,00 USD 39400 USD” kalemine ilişkin olduğunu, bir an için bu siparişin teklifin süresi içinde yapıldığı kabul edildiğinde dahi, irad kaydedilebilecek tutarın, bu ürüne ilişkin teminat olabileceğini, davacı tarafından 7 kalem teklife istinaden verilen teminatın tümünün cezai şart kapsamında irad kaydedilmesinin davalı tarafından isteklilere gönderilen “Satın Alım Genel Ticari Şartnamesi”ne ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL alacağın faiziyle beraber davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın HMK m. 107 hükmünde belirtilen koşulları taşımadığı, şartname hükümlerine göre Tekliflerin Geçerlilik Süresinin Özel şartnamede veya başka bir yerde aksi belirtilmedikçe teklif geçerlilik süresi teklif tarihinden itibaren 30 gün olduğunu, istekli teklifinde daha az süre belirtmişse yok hükmünde olacağını, teklif yenilendiği veya herhangi bir sebeple 2. teklif istendiği zaman bu sürede yenileneceğini, isteklilerin usulüne uygun olarak alınan teklifler isteklilerin gıyabında davalı tarafça teknik ve ticari yönden değerlendirileceğini, değerlendirme için belli bir süre öngörülmeyeceğini davalının Kamu İhale Kanununa tabii olmadığını, değerlendirmelerin belli bir şekle bağlı olmadığını, davalının ihtiyaçları ve kriterlerinin geçerli olduğunu, isteklilerin davalının değerlendirmelerine itirazda bulunamayacaklarını, aksi belirtilmedikçe ihalelere iştirak edecek isteklilerin teklif tutarının % 5i oranında geçici teminatı tevdi etmek zorunda olduklarını, ihale sonuçlandıktan sonra geçici teminatların firmalara iade edileceğini, ancak sipariş verilen firmaların geçici teminat iadelerinin kesin teminatın alınmasından sonra yapılacağını, tekliflerin değerlendirilmesi neticesinde uygun olan firma veya firmalara sipariş verileceğini, siparişin tamamı tek firmaya verilebileceği gibi bölünebilecek nitelikteyse birden çok firmaya da dağıtılabileceğini, firma taahhüt altına girdiği mal veya hizmeti siparişle veya sözleşme ile belirlenen teslim veya ifa süreleri içinde davalının istediği yerde teslim veya ifa etmekle yükümlü olduğunu, nakliyelerin firmaya ait olduğunu, zamanında teslim veya ifa edilmeyen mal ve hizmet için %10 ‘dan aşağı olmamak üzere cezai hükümler uygulanacağını, herhangi bir sebeple verilen siparişten dönülemeyeceğini, ancak karşılıklı mutabakatı ile siparişin iptal edilebileceğini, sözleşme ile bağlanan siparişlerde sözleşmenin feshi belli bir şartı gerektiriyorsa bu şartın gerçekleşmesi ile siparişin iptal edilebileceğini, tekliften dönülmesi halinde geçici teminat; taahhüdün sipariş şartlarına uygun ifa edilmemesi halinde ise sipariş iptal edilerek kesin teminat gelir kaydedileceğini, gerek tekliften dönme gerekse siparişin iptali hallerinde ihtiyacın karşılanamaması veya davalının dilediği herhangi bir ihale usulü ile kısmen veya tamamen üçüncü şahıslardan temini dolayısıyla ortaya çıkacak fiyat farkları ve diğer zarar ziyanı mevcut teminattan karşılanacağını, teminatın zarar ziyanı karşılamaması halinde aradaki farkın hiçbir kanuni merasime gerek kalmaksızın satıcı firmadan derhal talep ve tahsil edileceğini, taahhüdün verilen program dahilinde zamanında yerine getirilememesi veya getirilemeyeceği kanaati hasıl olması halinde davacının dilerse sözleşmenin feshi yoluna gitmeyerek taahhüdün yapılamayan kısmını satıcı firma nam ve hesabına üçüncü şahıslardan almaya yetkili olduğunu ve doğacak fiyat farkını ise satıcı firma istihkakından, istihkakı yetmediği takdirde teminatından keseceğini, mal veya hizmetin geç teslimi veya ifasında, gecikilen her bir takvim günü için ihale bedelinin %0,5’inden az olmamak üzere ceza uygulanacağını, ceza tutarın ihale bedelinin %10’undan az olamayacağını, davacının belirtilen şartname hükümlerini eksiksiz olarak kabul ettiğini, teminatın mahsubuna yönelik işlemlerin şartnamede düzenlenen teminat ve ceza maddelerinin amacına uygun olarak gerçekleştirildiğini, taraflar arasında kimyasal ürün alım satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğunu, davacının davalıya, şartnameye göre sipariş yolu ile “2019-2020 kampanya dönemi ihtiyacı olan kimyasalların” tedariki konusunda yazılı şekilde teklif verdiğini, bu kapsamda davacı ihaleye girebilmek için davalı tarafından hazırlanan “Satın Alım Genel Ticari Şartnamesi”ni imzaladığını, davalının fiyat tekliflerinin 06.05.2019 Pazartesi günü saat 14.00’e kadar kapalı zarf içerisinde … Tic. A.Ş.’ne verileceğini ilgilere yazılı olarak bildirdiğini, bu kapsamda davacının 7 farklı kaleme ilişkin teklif bedelinin % 5’i oranında olmak üzere 56.876,00 TL tutarında geçici teminat bedelini 03.05.2019 tarihinde yatırdığını, 07.05.2019 tarihinde kapalı zarf içerisinde fiyat teklifini davalı şirkete sunduğunu, davalı şirketin 31/05/2019 tarihli yazısı ile şeklinde davacıya teklifini revize etmesi gerektiği yönünde bildirimde bulunulduğunu, davacının davalıya 11.06.2019 tarihinde kapalı zarf içerisinde 2019-2020 kampanya dönemi işletme kimyasalları alımı fiyat revize teklifini sunduğunu, davalının süresi içerisinde davacı şirketin 11.06.2019 tarihli teklifine istinaden 28.06.2019 tarihinde fosforik asit siparişi gönderdiğini, davalı şirket Satınalma Yöneticisi … 24.07.2019 tarihinde fosforik asit siparişini mail yoluyla davacı şirket yetkilisi … ‘ dan sorduğunu, davacı taraf yetkililerinin, davalı şirketin sözleşme kapsamında talep etmiş olduğu ürüne ilişkin siparişi tedarik etmeyerek, mazeret üretmelerinin, böylece davalıyı oyalamalarının sebebinin Temmuz ayı içerisindeki zam beklentisi olduğunu, davacı yetkililerinin 22.11.2019 tarihli yazı ile sözleşme kapsamında vermiş oldukları teminat bedelinin kendilerine iade edilmesini talep ettiklerini, davacının taahhüt altına girdiğini mal veya hizmeti siparişle veya sözleşme ile belirlenen teslim veya ifa süreleri içinde davalının istediği yerde teslim veya ifa etmekle yükümlü olduğunu, zamanında teslim veya ifa edilmeyen mal ve hizmet için %10 ‘dan aşağı olmamak üzere cezai hükümler uygulanacağını tekliften dönülmesi halinde geçici teminatın; taahhüdün sipariş şartlarına uygun ifa edilmemesi halinde ise sipariş iptal edilerek kesin teminatın gelir kaydedileceğini davacın tekliften döndüğünü, verilen sparişe göre kısmi cezai şart uygulanacağı yönünde bir ayrım, düzenleme bulunmadığını, davacının döviz kurundaki yükselişten haksız olarak yararlanmak maksadı ile taahhüt etmiş olduğu işi haksız ve dayanaksız olarak ifadan imtina ettiğini, sebepsiz zenginleşme iddiasının haklı ve süresinde olmadığını belirterek, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 20/05/2022 tarihli dilekçesi ile, açmış olduğu davayı toplamda 45.743,46 TL olarak ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava alacak isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davacı tarafça yatırılan geçici teminatın irat kayıt edilmesinin mümkün olup olmadığı, davalı tarafça sözleşmede öngörülen süre içerisinde sipariş verilip verilmediği, sözleşme hükümlerinin davacı tarafından ihlal edilip edilmediği, davalının sözleşmenin ihlali nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar tutarının ne kadar olduğu, bu zararın geçici teminattan karşılanmasının gerekip gerekmediği, geçici teminatın cezai şart alacağı olarak irat kayıt edilmesinin mümkün olup olmadığı, davacının teminatın irat kayıt edilmesinden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı ile varsa alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir.
Davaya konu uyuşmazlığa ilişkin ihale dosyasının incelenmesinde davacının 03/05/2019 tarihinde 56.876 TL tutarında geçici teminat yatırdığı, sözleşme kapsamında 07/05/2019 tarihinde davalıya teklif sunulduğu, davalı tarafça bu teklife karşı herhangi bir sipariş verilmediği, devam eden süreçte davalı tarafından 31/05/2019 tarihli yazı ile birinci teklifte belirtilen fiyatların fahiş olduğu gerekçesiyle 11/06/2019 tarihine kadar ikinci bir fiyat teklifinde bulunulmasının istenildiği, buna istinaden davacı tarafından 11/06/2019 tarihinde ikinci teklifin sunulduğu, ikinci teklife istinaden davalının 27/06/2019 tarihli yazı ile davacıya fosforik asit siparişinde bulunduğu, devam eden süreçte davacının 24/07/2019 tarihinde tanklarda yaşanan problem nedeniyle fosforik asit siparişinin onaylanmayacağının davalıya bildirildiği, bunun üzerine de davacının geçici teminatı irat kayıt ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça sözleşme ilişkisinin kurulmadığı iddia edilmiş ise de davacının imzasının da yer aldığı satın alım genel ticari şartnamesinin tekliflerin geçerlilik süresi başlıklı maddesi ile tekliflerin 30 gün süreyle geçerli olduğu, teklifin yenilenmesi veya ikinci bir teklif istenmesi halinde bu sürenin yenileneceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda davalı, davacıdan ikinci bir teklif istemiş, davacı da 11/06/2019 tarihinde ikinci teklifi sunmuştur. İkinci teklifin geçerli olduğu süre 11/06/2019 tarihinden itibaren 30 günlük süredir. Davalı, bu 30 günlük süre içerisinde 27/06/2019 tarihli yazı ile sipariş verdiğinden bu sipariş ile birlikte taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin kurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Diğer ifadeyle davacının ikinci teklifte bulunması icap niteliğinde olup, genel şartnamenin anılan maddesi dikkate alındığında davacı bu icabı ile 30 gün bağlıdır. 30 günlük süre içerisinde davalı tarafından sipariş verilmek suretiyle kabul beyanında bulunulduğundan taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir.
Satın alım genel ticari şartnamesinin cezai şartlar başlıklı maddesi ile tekliften dönülmesi halinde geçici teminat taahhüdün sipariş şartlarına uygun ifa edilmemesi halinde ise kesin teminatın irat kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davacının 24/07/2019 tarihli mail ile davalıya fosforik asit siparişinin onaylanmayacağını bildirmesi karşısında davacının tekliften döndüğünün kabul edilmesi gerekir. Bu kapsamda davalının davacı tarafından yatırılan teminatı irat kaydetmesi, satın alım ticari şartnamesine uygundur. Ancak davalı tarafından irat kaydedilmesi gereken tutar sadece fosforik asit yönünden verilen teklif nedeniyle yatırılması gereken geçici teminat tutarından ibarettir. Davalının bu tutardan fazla teminatı irat kaydetmesi mümkün olmamakla birlikte davalı sözleşmeden dönülmesi nedeniyle herhangi bir zarara uğramış ise bu zararını da geçici teminattan karşılayabilecektir.
Dosya kapsamı uygun olduğundan hükme esas alınan 07/05/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının 11/06/2019 tarihinde 40.000 kg fosforik asit için toplam 38.400 USD+KDV üzerinden teklif vermesi karşısında satın alım ticari genel şartnamesinde ilgili hükmü gereğince yatırılması gereken geçici teminat tutarının 11.132,54 TL olduğu tespit edilmiştir.
31/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile ise davalının 27/06/2019 tarihli yazı ile sipariş ettiği 40.000 kg miktarlı fosforik asidi dava dışı … A.Ş. isimli firmadan tedarik ettiği, davalının bu malı davacıdan tedarik etmiş olması halinde ödemesi gereken tutar ile dava dışı firmadan tedarik etmesi nedeniyle ödediği tutar arasındaki farkın KDV dahil 69.201,76 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça davalının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamına giren beyanlarına muvafakat edilmediği ifade edilmiş ise de davalının cevap dilekçesinde tekliften dönülmesi nedeniyle zarara uğradığını, bu zararını karşılamak için teminatı irat kaydettiğini belirtmesi karşısında davalının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında süresinden sonra herhangi bir vakıa ileri sürmediği sonucuna varıldığından davacı tarafın bu beyanlarına itibar edilmemiştir.
Davacının tekliften dönmesi karşısında davalının 11.132,54 TL tutarındaki geçici teminatı cezai şart olarak gelir kaydedebileceği, davalının sözleşmeye aykırı hareket edilmesi nedeniyle 69.201,76 TL tutarında zarara uğraması karşısında oluşan bu zarardan davacının sorumlu olduğu, davalı tarafından gelir kaydedilen tutarın ise 56.876 TL olması karşısında davalının bu tutarı gelir kaydetmesinin taraflar arasında imzalanan sözleşme ve genel şartnameye aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Anılan nedenlerle, geçici teminatın irat kaydedilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, gelir kaydedilen tutarın cezai şart alacağı ile zarardan kaynaklı alacak toplamını geçmediği, davacıya iade edilmesi gereken herhangi bir tutarın bulunmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin olarak alınan 781,19 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 601,29 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf, kendini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T’ne tayin ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.