Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2022/239 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı müvekkilin bişilim hizmetleri alanında hizmet verdiğini, davalı borçlu ile üretim programı ve muhasebe sistemi kurulması üzerinde anlaştıklarını, davacı müvekkilin 28.02.2019 tarihli … seri numaralı faturaya konu ürün ve hizmetleri sağladığını ancak davalının ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek; davalı tarafın haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirketin barkod okuma sistemi, hafıza sistemli programa ihtiyacı olunca, davacı ile şifaen anlaştıklarını, davacının 15 gün için programı hazırlayacağını ve işlevsel hale getireceğini belirttiğini, ardından davacının yanında çalıştığını belirten yapılacak işten uzak, eğitimi olmadığı anlaşılan genç yaşta birkaç farklı personel davalı müvekkilin işletmesine gelip gidip programı hazırladıklarını belirtiklerini, programı bilgisayara aktarıp kullanıma sunmaya çalıştıklarını, ancak programın başarısız olduğunu, daha sonra başka bir bilgisayar programcısı ile anlaşıp kısa sürede sağlayamadığı işlevselliği başka bir program satın alarak ticari hayatını da sekteye uğratmadan edindiklerini, davalı şirketin, davacıya çalışmayan programlarını geri alabileceklerini defalarca davacıya belirttiklerini, ancak davacı bu programı geri almadığı gibi, aylar sonra bir fatura kesip program bedeli olarak gösterip müvekkilden talep ettiğini, müvekkilinin buna rağmen davacıyı defalarca davet etse de davalı ile iletişime geçmediğini, son olarak da Konya . İcra Müd. … E. sayılı icra takibi başlattığını belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin 26.500,00 TL asıl alacak ve 4.615,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.165,34 TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 28/02/2019 tarihli … seri numaralı, 26.550,00 TL bedelli fatura olduğu, takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın asıl alacak üzerinden iptali için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı davaya ve takibe konu fatura bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise faturaya konu programın çalışır vaziyette teslim edilmediğini, kurulumun yapılmadığını savunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki ihtilaf faturaya konu programın çalışır vaziyette teslim edilerek kurulumunun yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Davalı tarafça programın hiç kurulmadığının ve çalıştırılmadığının savunulması karşısında bu savunmanın edimin yerine getirilmediğine yönelik olduğunun kabulü gerekir. Zira davalı programın kullanılmaya başlandıktan sonra teknik sebeplerle kullanılamaz hale geldiğini savunmamış, doğrudan edimin ifa edilmediğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilafın faturaya konu edimin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin olması karşısında ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı faturaya konu hizmetin sunulduğunu diğer ifadeyle edimini yerine getirdiğini ispat yükü altındadır.
6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesine göre; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesine göre; İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen 03/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya ve takibe konu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaya istinaden taraflarca BA BS formu tanzim ettikleri, yine her iki tarafın defter kayıtlarına göre davacının 26.550,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının faturaya konu programın çalışır vaziyette teslim edilmediğini ve kurulumun yapılmadığını savunmasına rağmen faturayı kendi defterlerine kaydetmiş olması, faturaya istinaden BA formu düzenlemiş olması ve faturaya istinaden herhangi bir iade faturası tanzim etmemesi ve kendi defter kayıtlarına göre dahi takip tarihi itibariyle davalıya 26.550,00 TL tutarında borçlu olması karşısında faturaya konu programın teslim edildiğinin, diğer ifadeyle edimin yerine getişrildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerekir.
Bu aşamada ispat yükünün yer değiştirmiş olup, davalı karinenin aksini, faturaya konu edimin ifa edilmediğini yazılı delillerle ispatlamalıdır. Her ne kadar davalı tanık deliline dayanmış ise de belirtilen karinenin aksinin tanık delili ile ispatı mümkün olmadığından davalının tanık dinletme talebi yerine görülmemiştir. Davalı yazılı bir delil ibraz etmediğinden ve cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış, davalının yemin teklifi uyarınca isticvabına karar verilen davacı faturaya konu edimini yerine getirdiğine dair yemin etmiştir.
Bu kapsamda davalı tarafça davacı lehine oluşan karinenin aksinin ispat edilememesi ve defter kayıtlarında göre davacının 26.550,00 TL tutarında alacaklı olması karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı itirazın iptali istemine ek olarak feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuştur. Mahkememizce fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe itirazın haksız olduğu ve alacağın likit nitelikte olduğu kabul edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 26.550,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-26.550,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 5.310,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.813,63 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 297,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.516,02 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan356,91 TL harç gideri, 1.010,10 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.367,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.