Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2022/730 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 11.11.2019 tarihinde yaya halinde … civarından … Pazar istikametine doğru yürümekteyken, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç park etmiş halde olmasına karşın hızla arabasını müvekkilinin olduğu yöne doğru sürdüğünü ve müvekkili durumu fark eder etmez adımlarını hızlandırmasına karşın davalı … tarafından sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkiline çarpması suretiyle tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını, kaza sonucu davalı şahsın müvekkiline herhangi bir maddi ve manevi yardım sağlanmadığını, olaya ilişkin olarak Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası üzerinden davalı hakkında düzenlenen iddianamenin Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydının yapıldığını, yapılan yargılama sonucunda davalı hakkında HAGB kararının verildiğini, müvekkilinin kaza sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının meydana geldiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine … poliçe numaralı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta şirketine müracaat edildiğini, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat bedelinin davalılar olan … Sigorta A.Ş. (Davalı sigorta şirketine ihbar tarihinden başlayan temerrüt tarihinden itibaren) ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline, vuku bulan kaza neticesinde müvekkili için 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; 11/10/2019 tarihinde, müvekkili sigorta şirketinin … no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, maliki ve sürücüsü … olan … plakalı araç ile davacının yaya olarak bulunduğu yolda gerçekleşen kaza neticesinde davacının yaralandığı iddia edildiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, trafik kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kural ihlal ettiği belirtilmişse de, kazanın meydana gelmesinde kusurun, davacıya ait olduğunu, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de ortaya çıkacağını, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketin talep edilen tazminat miktarının kabulü mümkün olmadığını, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından, tedavi/bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından ve tedavi/bakıcı giderlerinden SGK ‘nın sorumlu olduğunu belirterek; davanın usulden reddine, aksi kanaatte ise davacının davasının esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; huzurdaki davada müvekkilinin kusuruna dayanmayan kaza sonucunda yanlış tanzim edilen trafik kaza tespit tutanağı ve yine tespit tutanağına bağlı olarak subjektif bir şekilde hazırlanan bilirkişi raporu neticesi, eksik inceleme sonucu müvekkilinin mahkumiyeti ile neticelenen ceza yargılaması hükmü olsa da müvekkili kusursuz olduğu için bu davanın reddinin gerektiğini, müvekkiline ait … aracın dosyada diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, 01.11.2018-01.11.2019 vadeli … no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi (dilekçemiz ekindedir) ile sigortaladığı için sigorta şirketinin dava konusu tüm talepler yönünden sorumlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu’ndan hükme elverişli bir kusur raporu alınmasının gerektiğini, davacının kaza sebebiyle geçici yada kalıcı malullüğünü gösteren özürlülük durumunun bulunmadığını, buna ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığını, davacı taraf Konya . Asliye Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyada yargılama devam ederken 02.09.2020 tarihli celsede tedavi giderinin olmadığını, kazadan sonra Meram Devlet Hastanesinde tedavisinin yapıldığını beyan ettiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, davacının esasen her hangi bir surette manevi zararının bulunmadığını, iddiaların yersiz, soyut ve hukuki olmadığını belirterek; davanın usulden reddine, aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, zarar görenin dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapması gerekmekte olup bu husus sonradan giderilmesi de mümkün olmayan dava şartlarındandır. Ayrıca yazılı başvurudan hemen sonra dava açılması mümkün olmayıp 15 günlük sürenin dolmasından sonra dava açılabilecektir. Sigortacı kendisine yapılan yazılı başvuruya karşı 15 gün içinde cevap vermek ve 2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre 8 iş günü içinde de tazminatı ödemek zorundadır. Sekiz iş günü içinde sorumlu olduğu tazminatı ödemeyen sigortacı 9. Gün itibariyle temerrüde düşecektir.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı davaya konu trafik kazası nedeniyle cismani zarara uğradığını iddia ederek geçici iş göremezlik zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının tahsilini istemiştir.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 10/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 21/03/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan20/01/2022 tarihli ATK raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
15/04/2022 tarihli maluliyet raporu ile davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta, tedavi gideri zararının 750,00 TL olduğu tespit edilmiş, 11/06/2022 tarihli hesap raporu ile ise davacının geçici iş göremezlik zararının 1.280,31 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır. Ayrıca müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği noktasında da duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda davacı yaya olup, davacıya atfedilebilecek herhangi bir müterafik kusur bulunmadığından indirim yapılmamıştır.
Davacı vekili 29/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı istemlerini 1.280,31 TL’ye, tedavi gideri tazminatı istemlerini ise 750,00 TL’ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yaralanan davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta olduğu, bu süreçteki kazanç kaybının 1.280,31 TL olduğu, davacının tedavi gideri zararının ise 750,00 TL olduğu sonucuna varıldığından davacının maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Somut olayda, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alım gücü, davalının kusur oranı, davacının yaralanmasının derecesi, manevi tazminatın tatmin ve caydırıcılık fonksiyonu dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının 5.000,00 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile,
a)1.280,31 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 750,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.030,31 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 21/03/2020 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 480,24 TL harçtan, peşin ve ıslahla birlikte alınan 77,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 402,94 TL eksik harcın ( davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 116,37 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk görüşmelerinden dolayı Hazine tarafından (suçüstü ödeneğinden) yapılan 1.320 TL. yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bu amaçla 492 s. Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesi gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 136,60 TL harç gideri ve 2.988,68 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.125,28 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun 902,56 TL ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davasında, davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca tayin ve taktir olunan 2.030,31 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine,
6-Manevi tazminat davasında, davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca, tayin ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan alınarak davacı davacı … ‘a verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.