Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/292 E. 2021/596 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR:1-
2-
3-
4-
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLLERİ:

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkillerinin 26/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden … eşi ve çocukları olduğunu, ölüm sonrası geride kalan destekten yoksunlar nam ve hesabına, zorunlu sigortacı nezdinde müteveffa … ölümünden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulduğunu, istenen destek tazminatı taleplerinin müteveffanın araç sürücüsü olması, 3.kişi konumunda bulunmaması nedeni ile teminat dışı olduğu iddiası ile reddedildiğini, Borçlar Kanunu’nda destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği ölüm neticesi olarak diğer kimlelerin müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları taktirde onların bu zararlarını tazmin etmek lazım gelir denilerek hükme bağlandığını, destekten yoksun kalma sonucu oluşan zararın sürücünün veya işletenin zararı olmadığını, buradaki zararın destekten yoksun kalanın zararı olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın kabulü ile davalıya müracaat tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte … için 3.000 TL, … için 3.000 TL, eş … için 3.000 TL ve kaza tarihinde küçük … için 3.000 TL olmak üzere toplam 12.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesiyle özetle; kaza ile ilgili olarak davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, herhangi bir hasar dosyası açılmadığını, poliçeden dolayı sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının desteğinin dava konusu zarara 8/8 oranında ağır kusuru ile sebebiyet verdiği nazara alındığında da acının kanuni düzenlemeler karşısında maddi ve hukuki sebebe dayalı olarak trafik sigortacısı müvekkili şirkete karşı taleplerini yöneltemeyeceğini, davaya konu uyuşmazlığın tamamen haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiilden kaynaklanan taleplerde ancak kanuni faizin uygulanacağını, davacının ticari faiz talebinin reddinin gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle kendi kusuru ile kazaya sebebiyet veren ve kaza sonucu vefat eden davacı murisinin işletenin sorumluluğunun doğup doğmadığı noktasında kendi vefatından sorumlu tutulamayacağı gerçeği ve ayrıca davacının haksız fiilden direkt zarar gören kişi olmayıp yansıma yolu ile uğradığı zararı talep eden kişi olarak haksız fiilin asıl muhatabı olan müteveffanın kusurundan yararlanmasının hukuk kaideleri ile bağdaşmayacağı hususu karşısında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 21/08/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı sigorta şirketinin teminat bedelinin 250.000,00 TL olduğu gözönüne alınarak teminat bedelinin garameten paylaştırılması sonucunda davacı … 185.003,58 TL, davacı … 11.510,83 TL, davacı … 17.955,95 TL, davacı … 35.529,64 TL olmak üzere 02/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte toplam 250.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 04/12/2014 tarihli duruşmadaki beyanı ile dava ve ıslah dilekçesi uyarınca sigorta limiti dahilinde davanın kabulüne karar verilmesine, tazminata davalı sigorta şirketine müracaat tarihini takip eden 8 iş günü geçmekle davalı sigorta şirketi temerrüde düşmekle birlikte faize ilişkin taleplerini dava tarihinden itibaren faiz uygulanması yönüyle düzelttiklerini, maddi tazminat taleplerine dava tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat isteminden ibarettir.
2918 sayılı KTK’nın 85/1. Maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
2918 sayılı KTK’nın 85/5. Maddesine göre; İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve … E, … K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre; Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
6098 sayılı TBK’nın 55. Maddesine göre; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır.
Hak sahipleri tarafından talep edilebilecek tazminatlar ise 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi uyarınca 2918 sayılı KTK ile 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
Somut olayda davacılar, davaya konu trafik kazası sonucunda ölen Muhammet Ceylan’ın desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi 05/07/2019 gün ve … E … K sayılı kararının davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı kararı ile ”Her ne kadar desteğin geliri net asgari ücretten hesap edilse de dosya kapsamından dayıbaşılık yaptığı ve kendisine ait olan minibüsü ile yolcu taşıdığı anlaşıldığından gelirinin net asgari ücretin bir miktar üstünde olması gerekirken, desteğin gelirinin net asgari ücretten hesap edilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyma kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Bozma ilamı doğrultusunda desteğin gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olduğunun kabul edilmesinin ve bu tutara göre tazminat hesabının yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı kabul edilmiştir. Bozma ilamının sadece tazminat hesabına esas gelire yönelik olması karşısında gelir dışındaki veriler yönünden önceki karara dayanak bilirkişi raporundaki verilerin dikkate alınması gerekmektedir.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 11/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı tutarlarının … yönünden 170.976,30 TL, … yönünden 9.808,24 TL, … yönünden 10.037,41 TL ve … yönünden 31.359,85 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacılar vekili, bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenmesi gerektiğini iddia ederek hesap raporuna itiraz etmiş ise de; önceki kararlara dayanak hesap raporlarında bakiye ömür süresinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmesi karşısında ve özellikle ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi karşısında yaşam sürelerinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmesi davalı lehine usuli kazanılmış hakkın gereğidir. Her ne kadar kamu düzeninden sayılan hususlar usuli kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde ise de yaşam tablolarının kamu düzeninden olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle davacılar vekilinin hesap raporuna yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili ise, desteğin anne ve babasına pay ayrılmadığını ve … yönünden 01.10.2017 tarihine kadar hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de; Mahkememizin önceki kararının davalı tarafça temyiz edilmemesi, önceki karara dayanak bilirkişi raporunda da desteğin anne ve babasına pay ayrılmaması ve … yönünden yapılan hesaplamanın 31.12.2017 tarihine kadar yapılması karşısında davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle davalı vekilinin bu itirazları yerinde görülmemiştir.
Anılan nedenlerle 11/10/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacı … davasının 170.976,30 TL, davacı … davasının 9.808,24 TL, davacı … davasının 10.037,41 TL ve davacı … davasının 31.359,85 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …’ın DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 170.976,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı …’ın DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 9.808,24 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı …’ın DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 10.037,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı …’ın DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 31.359,85 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS ölüm teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 15.177,24 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 853,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.323,34 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacılar tarafından yapılan 853,90 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 2.045,70 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 1.818,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 68,95 TL yargılama giderinden reddedilen kısma göre hesaplanan 7,67 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı …’ın davası yönünden;
a)Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 20.192,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı …’ın davası yönünden;
a)Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 1.702,59 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı …’ın davası yönünden;
a)Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacı …’ın davası yönünden;
a)Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre tayin ve takdir edilen 4.169,79 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının HMK 333.maddesine göre karar kesinleştiğinde Yazı İşleri Müdürlüğü’nce taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince 15 gün içerisinde, ilgili YARGITAY Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip Hakim

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.